'Bu kadar yumuşak ve eğlenceli biri olacağını hiç düşünmüyordum. Neden saklıyor ki o güzel ve yumuşak tarafını! Yavaşça yanına yaklaşıp boynuna sarıldım. O da ellerini belime sardı.'
Azize | hiç böyle biri olacağını düşünmemiştim, çünkü öyle görünmüyordun. Bir gün bile geçmedi beni rehin alalı...kimse olsa geçen saatları bana zindan ederdi...t-teşekkür ederim !
'Hemen ondan ayrılıp kapıya geçerken elbisem olmadığını hatırladım...ona dönüp yüzüne baktığımda gülüyordu.'
Azize | gülmee...komik değil...elbise var mı burada!
Yiğit | var var... gel göstereyim sana
'Eliyle 'gel' işareti yapınca bende arkasından ona eşlik ettim. Merdivenlerden yukarıya çıktık ve dağ evinin odasına çıktık. Neden bir dağ evinde bir tane oda mevcut olmalı ki...saçma. Gardrobun kapağını açtı yiğit ve içinden kaç tane gece elbisesi çıkarıp yatağa bıraktı. Biri birinden güzeldi. Bir tane kısa ve dar elbise vardı...siyahtı,ben çok sevmiştim onu. Ama giysem mi giymesem mi bilmiyordum. Derken;'
Yiğit | bence onu git ya... çok güzel...sana da yakışır bence!
'Siyah elbiseye işaret ederken cümlesini tamamladı. Bende sevinçle elbiseyi yataktan kaldırıp elime aldım ve boy aynaya bakarak üstümde denemeye kara verdim. Güzel duruyordu,hemde çok...ne zaman gece elbisesi giydiğimi bile hatırlamıyorum;benim hayatım rengarenk değildi...ama olsun,kader ve fırsat! O kadar heyecanlanmıştık ki,hemen üstümdeki ceketi çıkardım ve tam gömleğimin düğmelerini açarken, odada yiğit'in varlığını hatırladım. Hemen yüzüne baktım. Beni süzerek sırıtıyordu. Benim de kalp ateşim hızlanınca hemen onu kapı dışarı etmeye karar verdim.'
Azize | yiğiiit...!
Yiğit | hı...
'Hala bana bakıyordu ya sapık'
Azize | dışarı çık...çık çık çık
Yiğit | kapıdayım!
'Arkasına geçip onu arkasından itmeye başladım ve kapıdan dışarı çıkarıp kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya dayayıp biraz nefes aldım. İstemsizce elim kalbime gitti. Çıkacaktı ya yerinden...hemen kendimi elbise gitmekle meşgul ettim ve elbiseyi giydim. Üstüme düşündüğümden daha güzel duruyordu. Çok sevmiştim bu elbiseyi. Ama tek bir sorun vardı...fermuar! Kaptamıyordum şu fermuarı...her yolu denedim fermuarı kapatmak için...ama yok kapanmadı. Kahretsin ki yiğiti çağırmaktan başka çarem kalmadı. Yavaşça kapıya gidip açtım kapıyı. Kapıda bekliyordu. Beni görmesiyle ağızı açık kaldı. Yaklaşık iki dakika öyle baka kaldı. Bende bir şey diyemedim yani ne diyeyim ki...! Elimi gözleri önünde sallamaya başladım ve kendine geldi sonunda... bende utanarak söylemeye çalıştım.'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yiğit | bir şey mi oldu?!
Azize | şey...ben...fermuarı kapatamıyorum.
Yiğit | hı hı ... Neee?!
'Gülesim geldi...yüzünün ifadesi birden değişti. Çok komikti ama gülmemi engelledim. Sonra aynanın karşısına geçtim ve onu bekledim. Aynadan görüyordum ki içeri girdi ve kapıyı kapattı...neden kapattı ki şimdi kapıyı? Ay ellerim buz gibi olmuş,titriyor...çok heyecenlandım birden neden böyle bir şey oldu ki?! Allahım sen beni koru...ellerini cebine koyup bana yaklaştı. Arkama geçti ve ellerini ceplerinden çıkardı. Ellerini yavaşça sırtıma değdirdi. Şimdi düşüp bayılacağım...fermuarı yavaşça çekti ve kafasını boynuma yaklaştırdı.'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'Aynadan bana baktı bende ona...zaten ondan gözümü ayırmıyordum,ayıramıyordum...hangisi daha doğru anlayamaıyorum. Nefesi boynuma değdikçe kendimden geçiyordum. Biraz daha böyle kalsaydık güzel şeyler olmayacaktı...olamazdı zaten;hemen arkamı döndüm. Burun buruna geldik...konuşsaydık dudaklarımız birbirine değecekti. Ama ben konuşmalıydım yoksa sabaha böyle kalacaktık.'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Azize | a-artık çıksak mı?!
'Değmez düşündüm ama alt dudağım dudağına değdi. Yavaşça bir adım geri çekildim. O da benim geri çekildiğim gibi,bir adım üstüme geldi.'
Yiğit | bence çok erken, hem hava kararmamış.
'Fısıldayarak konuştu...neden kendimden geçiyordum. Birbirimize istemsizce yaklaşırken birden yiğit'in telefonu çaldı...arayana baktığında bana baktı, bende arayanın adına bakınca şok oldum...Melis;yiğit hemen telefonunu önümden çekti ve telefonu açtı. Telefonun sesi yüksekti, hapörlere almadan da duyulabilirdi.Telefondan gelen ses, sarpın ablasına yani Melis'e aitti! Melisin Yiğitle ne işi vardı?!'
... Yüz yıl sonra yeni bölüm ile karşınızdayız😂Sizce gerçekten melisin yiğitle ne işi var?!😯Arkadaşlar...bir açıklama yapayım...artık bölümler kısa olacak çünkü çok emek veriyorum ama biraz karşılık alamıyorum. Böylece kitapta uzun olacak🙃🪴 Sizce sonraki bölüm +18 olacak mı olmayacak mı?! Bence ol... 🤷🏻♀️🙊 Yazım hatası varsa kusura bakmayın 😝 Sonraki bölüme görüşürüz ✌️💖
