Enemy/Minsung

whisper

"Bay K."
"Evet Lee Know."
"Elimizde Peter'a dair başka neler var."
"Verdiğim adrese girip çıktığı biliniyor, gizli takılıyor. Bunları sen de biliyorsun."
"Bu oyundan çok sıkıldım artık işi bitirmek istiyorum."
"Haklısın, elimden gelen her şeyi yapıyorum. Bu iş artık çok uzadı. Peter'ı yıllardır arıyorsun, ve onu bulmamıza çok az kaldı senin kadar onu bulmayı ben de istiyorum."
"Onu neden bulmak istiyorsun?"
"Bu konu biraz derin, sonra anlatırım."

Aramayı sonlandırıp Hyunjin'i aradım onun bir şey bulup bulmadığını merak ediyorum.

"Rhino, bir sorun mu var?"
"Hayır Sam, sadece Duho konusunda bir şeyler buldun mu bunu merak ediyorum."
"Hayır her şey aynı, sadece 3 evden 1 tanesinin yandığını biliyorum."

"Evler ne, kafamı bu konu çok karıştırıyor, evet oralarda buluşuyorlar ama neden? Normalde daha gizli olması gerekmez mi?"
"Oraları bilmemizin amacı zaten bilmemizi istemeleri. 3 evde bazı şeyler saklıyorlar ama ne olduklarını bilmiyorum lakin Felix'le ilgili en az 1 şeyin olduğu kesin."

"Sam, ben Peter'ı öldürmek için tutulan biriyim ve artık bu oyundan çok sıkıldım. Yıllardır profesyonel bir şekilde didik didik onu arıyoruz ama her seferinde kaçmayı başarıyor. Duho ve Peter bana göre bağlantılı ama ayrı ayrı izlerini sürmemiz gerekiyor."

"Bunu ben de düşündüm, adamlar bir iz bile bırakmadan yıllardır saklanıyorlar. Senin gibi profesyonel bir ekiple çalışmıyorum ama bu zamana kadar ikimiz bile karşılaşmadık. Bu kişiler ciddi anlamda hepimizi kontrol ediyor, onların açığını bulup saldırdıktan sonra işlerini bitirmeliyiz."
"Haklısın, yıllardır kontrol ediliyoruz. En ufak bir bilgi bile bulursan bana söyle Sam."
"Söylerim."

Aramayı sonlandırdıktan sonra büyük bir iç çekip laptopumu açıp her şeyi tekrardan en baştan incelemeye başladım, artık sabredemiyorum Peter'ı bulmak istiyorum! 4 yıl oldu, hiç pes etmedim ama artık ciddi derecede sinirlenmeye başladım. Her seferinde kaçmayı başarıyor.
"Hiçbir şey yok, sikitğimin her şeyi aynı!" sinirle bağırıp yerimden kalktım. En ufak bir ipucu dahi hiçbir şey ortalıkta yok. "Seni bulacağım Peter, seni bulacağım ve bu sefer kaçamayacaksın!" dedim bağırarak. Çıkmaz bir yoldayım ve artık ne yapacağımı bilmiyorum, sadece Peter denilen o şerefsizi bulmak ve gebertmek istiyorum!

Derin bir nefes alıp yere çöküp duvara yaslandım, sakin olmalıydım. Hiçlik duygusu çok ağır basıyor ve ben artık intikam duygusu hissetmek istiyorum. Jisung gitti, onun yüzünden gitti ve ben 4 yıldır hiçbir şey yapamıyorum... Çok yalnız hissediyorum ,hiçliğin ortasındayım, iyiymiş gibi duruyorum ama değilim. Ayakta durmamın tek sebebi Jisung, bir söz verdim ve o sözü tutacağım. Daha çok çalışmalıyım  Jisung olmadan 4 yıl geçirdim, 4 yıl... Bu, nefes almadan 4 yıl yaşamak gibi... Hiçbir şey bitmiş değil her şey yeni başlıyor, onu bulacağım ve kendi ellerimle öldüreceğim.

"Çok yoruldum Jisung, çok yoruldum... Sana ihtiyacım var."

                                                                        2017
"Bizden ne istiyorlar!"
"Bilmiyorum Jisung ama sonu hiç iyi olacak gibi durmuyor."
"Minho bir şey yapmamız lazım, adamlar bize açık açık sizi öldürürüz diyorlar!"
"Bizi neden rahatsız ediyorlar biz ne yaptık? Suçumuz ne? Kaç aydır zarflar olsun mesajlar olsun aramalar olsun bir sürü farklı şekilde tehtit almaya başladık ve sebepsiz yere!"
"Evet sorun da bu neden?"
"Çocuklara çok üstü kapalı anlattık umarım çok endişelenmezler."
"Minho"
"Evet Jisung."
"Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum."
"Eğer bir şey olursa-"
"Saçmala Jisung! Hiçbir şey olmayacak."
"Minho tamamlamama izin ver."
"Jisung şu an saçmalıyorsun."
"Seni her şeyden çok seviyorum ve sonsuza kadar seveceğim. Eğer olur da ikimizden birine ya da ikimize zarar gelirse sadece bilmenin istiyorum ki ben seni çok sevdim. Ömrümün sonuna kadar seveceğim de. Sen benim için çok değerlisin ve her zaman da öyle kalacaksın seni seviyorum Minho."
Yutkundum ve Jisung'un gözlerinin içine bakarak titreyen sesimle "Öyle bir şey olmayacak tamam mı, öyle bir şey olmayacak bu kadar ileri gitmeyecekler ve asla gitmezler, değil mi?"
"Minho eğer ölürsem-"
Jisung sözünü tamamlamadan sıkıca ona sarıldım, ağlamak istemiyordum. Sevdiğim kişilerin önünde ağlamaktan nefret ediyorum.
"Minho kendini sıkıyorsun sıkma, ağla dök içini..."
Jisung bunu diyince kendimi sıkmayı bıraktım ve ilk defa onun yanında ağladım, bundan nefret ediyorum. Titreyen sesimle "Seni seviyorum Jisung, lütfen beni bırakma." dedim
"Söz veriyorum seni bırakmayacağım." dedi , sesinden onun da ağladığını anlamıştım.
Uzunca sarıldıktan sonra gözlerimin içine bakarak:

"Eğer ölürsem seni sevdiğimi asla unutma olur mu..."

                                
_______________________________________________