Düşünceler

64 2 0
                                    

-Düşünceler-

Sıcak bir güne terlemiş olarak merhaba dedim.Sıcaktan nefret ediyorum evet.Yataktan kalkıp ılık bir duşa girdim.Yaklaşık yarım saat duşta oyalandıktan sonra uzun olan saçlarımı kuratmak için epey bir zaman harcadım.Hızlıca okul kıyafetlerimi giyip çantamı hazırladım.Vaktim olmadığı için allık ve renkli bir dudak nemlendiricisi tercih ettim.İşim bittiğinde derse 15 dk vardı.Evden çıkıp yürüyemeye başladım.Nisa olmadığı teyzesinde kaldığı için hem tek kalıyor hem de tek başıma yürüyordum.Tek gezmekten,tek yürümekten nefret ediyorum.Annem varken de bu huyumu hiç sevmedi durmadan onu sürüklerdim.Aklıma geldiği için burukça gülümsedim.Ölseydi daha iyi olurdu belki de.Beni bırakmadı derdim.Mezarına gider saatlerce dertlerimi anlatırdım.En azından ölü de olsa bedeni yanına giderdim.Peki ya şimdi ? Benim annem beni tek bırakıp,aşık olduğu adamla  gitmişti.Anne çok sever,Anne bırakmaz,Anne canından bile vazgeçer evladından vazgeçmedi dimi ? Koca bi yalan ! Yeni bir hayat kurucakmış,düzenli ve zengin (!) bir hayata sahip olacakmışız.Hayatı düzenli ve zengin olduğunda da beni yanına alacakmış.Yüklü miktarda her ay para gönderiyorlardı ama 2 yıldır yüzünü bile görmüyordum.Gittiğinden beri sadece 1 kere konuşmuştuk onda da ağlayıp gelmesini istediğimden bir daha ne aradı ne telefonlarımı açtı.Parayı da başlarına bela olmamam için gönderiyolardı ölmemem için falan filan.Sonuçta ölsem yeni bir olay çıkardı başlarına dimi ? 2 yıl tam 2 yıl yüzünü görmedim.

-FLASHBACK-

-Anne ne oldu ? Okuldan neden erken gelmemi istedin ?

Etrafa göz gerdiğimde bavullar vardı.

-Bu bavullar ne ?

İçeri o adam girdi.Yanağından öpüp;

-Arada bekliyorum aşkım,oyalanma dedi ve gitti.

-Tamam son günlerde fazla kavga ettik.Bu tatil ikimizi de iyi gelecek.Hem bende tek kalıp düşünmüş olurum.Sende 1-2 hafta kafanı dinlersin.Anlıyorum Anne bak seni hem çok çalışıyorsun hemde bizim kavgalarımız.

-Sorun kavga etmemiz değil.Ben yeni bir hayat kurup seni yanıma alacağım,tamam mı canım ? Zengin ve düzenli bir hayatımız olacak.Oralarda çok çalışacağız,seninle uğra- ilgilenemem yani.Hayatımın aşkı ile yepyeni iyi bir hayat.Beni anlıyorsun değil mi ? 

-Anne ben daha 16 yaşındayım.16.Evli değilim,25 yaşında değilim.Beni neye güvenerek bırakıyorsun ? Kime bırakıyorsun Anne ? 

-En fazla 5 ay tatlım.Tatil gibi düşün.5 aydan fazla sürmeyecek söz veriyorum.

-Ne zaman sözünün tuttun ki..

-Anlamadım tatlım,bir şey mi dedin ?

-Hoşçakal diyorum Anne,hoşçakal.

Elinde ki bir kağıdı bana verip hızlıca konuştu.

-Burada bankadaki hesap numaran yazıyor.Hery ay yeterli miktar para yüklenicek.

Usulca kafamı salladım.

Kapıyı kapatmadan önce bir şeyler geveleyip gitti.

Gitti.

Gitti.

Gitti.

Masada ne vara yere fırlattım.Televizyona teker teker vazoları fırlattım.Kumandayı defalarca yere atıp sinirimin gitmesini bekledim.

Lanet olsun !

Gitmişti.

Annem gitmişti.

Cam masaya sandalyelerden birini alıp defalarca vurdum.Cam kırıklarına aldırmadan dizlerime çöküp hıçkırarak ağladım.

Zaten sevmiyordu seni,ne bu üzüntü ?

İlk değildi bu sinir krizim.Babam öldüğünden beri vardı.

Annende seni deli gibi gördüğü için gitmedi mi zaten ?

Kafamı kaldırdığımda cam kırıklarını gördüm.Birini alıp kolumu dik bir şekilde kestim.

Annen seni sevmedi.Sevmiyor.O şimdi yeni bir hayar kuracak.Ve sen o hayatta olmayacaksın.


Gömleğimi tamamen çıkartıp askılı bady ile kaldım.Omzumdan bileklerime kadar kesikler attım.Diğer koluma yapacağım sırada o ses böldü işimi.

-Azra !?

Yanıma büyük adımlarla gelip cam parçasını elimden attı.

Sinir bozucu bir sakinlikle konuştum.

-Nasıl geldin sen Nisa ?

Elindeki anahtarı salladı.

-Annen bıraktı.Biliyorum herşeyi bitanem,ben hep yanındayım.

Gözyaşlarını koluyla silip devam etti.

-Hem beni nasıl bırakırsın sen ? Benim ailem sen değil misin Azra !?  Teyze ve enişteyle yaşayıp fazlalık olduğunu bilmek kolay mı sanıyorsun ? Benim ailem sensin.Seni kaybedemem.Ölmek mi istiyorsun ? Ben nasıl yaşarım düşündün mü hiç ? 12 senelik dostumu kaybedemem.

Sıkıca sarıldı.Sanki mümkünmüş gibi daha çok sarılmaya çalışıyordu.

-Nisa ?

-Efendim ?

-Kolum.

-Ne olmuş ?

-Acıyor.

-Ah ! Ben tamamen unutmuşum.

Hızlıca bileğindeki toka ile saçlarımı topladı.Yavaşça gömleğimi giydirip eniştesini aradı.Gelmesi gerektiğini,hastane gibi bir şeyler geveledi.Duyamıyordum sesleri.Yavaş yavaş uyku beni kendine çekiyordu.

-Azra ! Uyuma sakın döverim bak.

Eniştesi beni araya yatırdıktan sonra hemen başımı kucağına aldı.

-Hatırlıyor musun ilk piknikte tanışmıştık.Benim çikolata dolu bir çantam vardı.Sen çantamdaki çikolataların hepsini gizli gizli alıp yemiştin.Fark ettiğimde yanına geli-Azra ! Uyuma.Hadi devamını sen anlat.

Hayır anlamında kafamı salladım.

-Lütfen.

Yalvarır gibi çıkmıştı sesi.

Dudaklarımı yalayıp boğazımı temizledim.Zorla konuşmaya başladım.

-Fark e-edip yanıma geldin.Hepsini sen yedin dimi ? Bok ye ! diyip bana bağırmıştın.Bende sinirlenip seni ittirmiş-miştim.

-Sonra sana paralarımı biriktirip aldığımı söylediğimde çok üzülmüştün.Özür dileyip sarılmıştın.Ertesi gün bana poşet poşet çikolatalarla gelmiştin.Babanla gelmiştin.O kadar çok çikolatayı bana verdiğin için üzülüp Babana banada alıcaksın dimi o kadar  ? diye sormuştun bütün gün.

Gülümsedim.

-Ne olur dayan çok az kaldı.

En son duyduğum ses buydu.Uyandığımda ise kolumda uzun bir dikiş izi.

Herşey geçer peki ya izler ?

-ŞİMDİKİ ZAMAN-

Düşüncelerimden ayrılıp sınıfa girdim.İyi bir kolejde okuyordum.Nisa ile aynı sınıfta değildim.Sınıfa girer girmez ilk gün olduğu için oturma planına baktım.En arka sırada ve tek başıma oturacakmışım.Bu iyiydi.Duvar kenarına geçip en arka sıraya baktım.Çantayı görmemle sinirlendim.Bir de erkek çantası ! Burası benim yerimdi.Çantayı atıp oturdum.

Sert maviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin