Gitmek
Yaranamadım insanlara,kahkahalarına da ayak uyduramadım
Geçmiş dediğimiz bu kavramı ise bir muska gibi taşıdım üstümde
Gitmek dediğimiz kavramı da çok düşündüm,kafam da kurdum
Bir sevdiğini alıp uzak diyarlara gitmek... ya da kimsenin göz yaşına bile bakmadan nedensizce sebepsizce gitmek
Aslında gitmek dediğimiz bu kavram bir anlam ifade etmeli mesela anlaşılmak için gitmek gerek...
Herkesten,herşeyden ve kendinden bile...Öyle bakıyorum da insanlara sokağın gözünü görmez oldu artık insanlar;
Misal bir cumartesi sabahıydı,saatte sabah karşı 07:48 e geliyordu ve işe de bir hayli geç kalmıştım.Hava da bir hayli ne açıktı,ne de kapalı ve yağmur da ha yağdı yağacak.Hızlı hızlı yürürken sahil kısmına gelmiştim.Yüreğimin sıcaklığını bilmem de hava da epeyce soğuk ve sertti tıpkı insanların bana bir yabancı gibi bakması gibi...Biraz ilerledikçe gördüm ki; bizim o bayat diye attığımız ekmekleri yağmurun altında kuşlar aç kalmasın diye veren dayıyı mı? Anlatıyım,yoksa 100 metre ileride okuması gerektiği 8 yaşındaki çocuğun verdiği hayat mücadelesini mi? Hepimiz sıcak yataklarımızda yatarken,görmediğimiz bu pencerede ya da görmekten çekindiğimiz bu insanları unutmayalım sizce gitmek için yeterince neden yok mu bu şehirden...