5- yıldızların var senin, bak buradalar

821 131 60
                                    





2009

"Görüşürüz Yeonjun!" Yeonjun'a Felix'le birlikte el sallayıp kapıdan çıkmış ve evlerimize yürümeye başlamıştık.

Ödev için Yeonjun'un evine gelmiştik ve ödev dışında her şeyi yapmıştık çünkü Yeonjun'un Disney Channel reklamlarında çıkan pahalı oyuncakları vardı. E Felix'le de beş santim boyundaki arabaların ister istemez enayisi olduğumuz için Yeonjun'a gelmeyi seviyorduk.

Kafamı Felix'e çevirdiğimde düşünceli ifadesini farketmiştim. Canı bir şeye sıkılmış gibiydi ve Felix canı bir şeye sıkıldığı zaman dudak büzüp alnına doğru üfleyip saçını havalandırmaya çalışırdı. Elimi havalanan tutamlara atıp dikkatinin bana yönelmesini sağladım.

"Noldu Lix?"

"Yok bir şey." Gülümsemeye çalışsa da başarılı olamamış ve gözlerini tekrar benden kaçırmıştı.

"Söylesene bak merak ediyorum."

"Hyunjin boşverr.."

"Eğer söylersen bu gece sizde kalmak için annemden izin isterim." Dediğim şeyle Felix göz ucu ile bana baktı.

"Söz ver."

"Söz." Dedim. O da derin bir iç çekti ve ellerini iki yanından sarkan çantasının uzun kalan iplerine götürüp önüne toplayarak oynamaya başladı.

"Yıldızlı perde istiyorum." Bir süre duraksayıp yüzüne baktım.

"Perde mi?" Kafa salladı.

"Yeonjun'un perdesinde ışıltılı yıldızlar var. Ay da var. Hatta Pegasuslar da vardı!" Yeonjun'un perdesine dikkat bile etmeyen biri olarak Felix'e sadece boş boş bakıyordum. "Biliyorum saçma zaten neyse."

Konuyu kapatmaya çalışsa da üzüldüğünü anlamıştım. Yine de ses etmediği için bir şey demedim.

Evlerimizin önüne geldiğimizde Lix bana dönüp seslenmişti. "Çok geç kalma!"

"Tamaam!" Felix arkasını dönüp içeri girdiğinde bende kendi kapımıza dönmüştüm. Ama bir anda aklıma gelen fikir ile geri kaldırıma doğru ilerlemiştim.

İki sokak ötedeki büyük markete ulaştığımda paramın olmadığını farketmiş ardından soluk soluğa kalışıma aldırmadan geri eve koşmuştum.

Kapıyı tıklattığımda ayaklarımı yere vurarak annemin kapıyı açmasını bekledim. Çok geçmeden aralayıp çatık kaşları ile bana baktığında konuştum. "Anne para ver!"

"Ne parası Hyunjin? Bu halin ne terlemişsin bak üşüteceksin." Annem alnıma yapışan saçlarımı ittiğinde omuz silktim.

"Yıldız alacağım, para verir misin?"

"Ah şu çocuk.. ne yıldızı be çocuğum? Bekle burada." Annem gelene kadar Felix'in evine gözlerimi çevirdim. Sanırım bugün epey geç kalacaktım..

•••

"Bu olur mu ki?" Elimde, annemlerin odadaki sandıktan çıkardığım gelin duvağı vardı. Annem gelinliğini saklıyordu ve sonuç olarak tekrar giymeyecekti. Bende duvağını alıp perde yapabilirdim. "Olur olur."

Kendi kendimi onaylayıp duvağı yuvarladım ve tişörtümün içine sokup sandığı kapattım. Ardından hamile göbeğim ile annemlerin odasından çıkıp kendi odama koşmuş ve kapıyı kapatmıştım.

Duvağı, karnımdan çıkarıp silkelemiş ve yere sermiştim. Şansıma annemin duvağı simliydi. Bu yüzden aldığım yıldızları ufo ile yapıştırmaya başladım.

Sweet Child O'Mine // HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin