Back to 2009,Önümdeki havuza, ardından yanımda elimi tutan belindeki ördekli can simidi ile ayakta bekleyen Felix'e döndüm. Altında süngerboblu şortu vardı ve pür dikkat şişirmiş yanakları ile havuzdaki çocuklara bakıyordu. Sarı saçları ise birazdan ıslanacağından habersiz pamuk gibi alnına düşmüştü. Felix kesinlikle dalin civciviydi.
Bense kırmızı şişme kolluklarım ve anneme zorla aldırdığım alev desenli şortum ile Felix'in aksine hiçte masum görünmediğimden emindim.
"Baksana aslında kısacık havuz." Felix işaret ettiğinde havuza baktım. Cidden dibi çok yakındı.
"Bunun için yüzme öğrenmeye geldiğimize inanamıyorum." Dediğim şeyle kafa salladı.
"Bu havuz boyum kadar yoktur." Öyleydi. Çocuk aklıyla tabiki böyle düşünüyorduk. Baktığımızda aslında hiçte derin değildi ve içimizdeki deli cesarette bunu destekliyordu.
Annemler, Felix'le beni mahalledeki spor salonunun yüzme havuzuna yazdırmışlardı. Daha ilk günümüzdü ve ikimizde aslında yüzme bilmediğimize aldırmadan havalı durmaya çalışıyorduk.
Daha doğrusu ben, Felix'e havalı görünmeye çalışıyordum."Biliyon mu, babamla güney denizine gitmiştik!" Felix gözlerini büyütüp bana döndü. Gözlerindeki ışıltıyı ve merakı görebiliyordum.
"Hyunie o deniz çok dalgalı!"
"Eveet! Ama ben naptım biliyor musun?"
"Ay ne yaptın?!" Göğsümü kabartıp kolumu Felix'in omzuna attım.
"Babamla göğsüme kadar gelen yere kadar gittim! Nasıl havalı değil mi?" Felix ellerini çırpıştırdı.
"Hyunie sen yüzme biliyor muydun?!"
"Eh işte, seni yalnız bırakmak istemedim." Felix, bizi ayıran belindeki simide rağmen kollarını bana sarıp konuştu.
"Hyunie'm çok havalı!" Çocuk olduğum yetmezmiş gibi çocuk aklımla aşkından öldüğüm sarışının beni övmesi gururumu ayrı okşuyordu. Bu yüzdendir belki, ben çocukken Felix'e karşı çok rezil olmuştum. Tıpkı bugün olduğu gibi.
"Nasıl yüzdüğümü görmek ister misin?" Dediğim şeyle Felix kafa salladı.
"Ama sıra daha bize gelmedi." Omuz silktim.
"Sıralar yüzme bilmeyenler için var dalin civcivim. Ben biliyorum." Kolumu kaldırıp olmayan kasımı sıktığımda Felix gülümsedi.
"Tamam o zaman!" Kollarını belimden çektiğinde bende kolumdaki kollukları çıkarmıştım. Onlara ihtiyacım yoktu çünkü havuz minicikti.
Antrenörler diğer çocuklarla ilgileniyorlardı o yüzden girip çıkmam sorun olmazdı.
İlk başta gerildim, ardından Felix'e göz kırptıktan sonra ilerleyip suya bombalama atladım. Atlamaz olaydım..
Suya girmemle dibi bulamamam ve panik dalgasına girmem yalnızca iki saniye sürmüştü. Ben çırpınmaya başlayıp suyun içinde girip çıkarken ve bir yandan konuşmak için ağzımı açıp klorlu suya maruz kalırken Felix'in bağırışları kulağıma uğultu şeklinde doluyordu.
Ardından beni tutan bir el kaldırıp sudan çıkardığında bir süre gözlerim kapalı yattım. Boğulmama ramak kalmıştı ve olayın şokundaydım. Kalbim küt küt atıyordu ve ağlamamak için kendimi tutuyordum.
"Hyunie! Bir şeyler söyle!" Felix yanıma eğildiğinde gözlerim kapalı durmaya devam ettim. "Boğuldu mu?! Hayat öpücüğü!" Ardından dudaklarını dudaklarıma bastırdığında şokla gözlerimi açmış minik dudaklarım üstündeki minik dudaklarla donup kalmıştım.
Bu bizim Felix ile olan ilk öpücüğümüzdü.
Felix çekilip yüzüme baktığında koca gülümsemesi ile konuştu. "İşe yaradı!"
Aslında işe yaradığı falan yoktu ama tüm ağlama hissiyatım ve anlık geçirdiğim korkuyu unutmamı sağlamıştı. Ben az önce yaşadığım olayın değil, öpücüğün etkisindeyken beni azarlayan antrenörü ya da başımıza toplanan küçük çocukları umursamıyordum.
Felix beni öpmüştü çünkü. Olaya bakar mısınız?
Felix belki de onu yaptığı sırada hiçbir şey hissetmemişti ama benim çocuk kalbim suda boğulmaya gerek kalmadan durmuştu.
•••
2018
Gergindim. Seçmeleri geçmeyi çok istiyordum ve eğer il yarışını kazanırsam, gittikçe yüzme alanında yükselmemi sağlayabilirdim.
Soyunma odasında dolabımı kapattıktan sonra yanıma yaklaşan Felix'e döndüm.
"Umarım şu gıcık koçun ortalıkta yoktur. Biriyi yilnizci spircilir giribilir." Konuşup yanıma geldiğinde güldüm ve kafamı iki yana salladım. Önümde durduğunda elimi beline atıp onu çekmiş ve dolaba yaslamıştım. Soyunma odası şu anlık boştu ve sorunda yoktu. "İyi şanslar dilemeye geldim, ihtiyacın yok gerçi ama."
"Şansa değil öpücüğe ihtiyacım var." Sırıtıp dudaklarıma baktığında bende onun gözlerini izliyordum.
"Boğulursan öperim." Dediği şey ile somurttum.
"Dört yıldır yüzüyorum Felix ve sen her defasında o olayı hatırlatıyorsun." Gülmeye başladığında ise gözlerimi devirdim. Bu hareketimle uzanıp dudağıma minik ama sesli bir öpücük bırakıp çekilmişti.
"Biliyon muu? Babamla güney denizine gitmiştik!" Dediği şeyle kahkaha attığında bende ister istemez gülmüştüm.
"Hyuniee o deniz çok dalgalıı!" Ardından yükselen sesi kulaklarımı doldururken bende kahkaha atmaya başladım.
Derin bir nefes çekip bana baktı. "Seni izleyeceğim sevgilim." Sarıldığında bende ona sarıldım ve boynuna bir öpücük bıraktım.
"Tezahürat da yapacak mısın yine?" Kıkırdamaya başladığımda utanmış yüzünü bana gösterdi.
"Ben öyle şeyler mi yapıyorum?!"
"Her maçımda 'Hyunie'm çok havalı!' diyorsun." Gözlerini devirdi.
"Küçükken göğüs kabartırdın, şimdi ise dalga geçiyorsun Hwang." Geri çekildiğinde onu belinden geri çektim.
"Hayır hala hoşuma gidiyor." Burnuna bir öpücük bıraktığımda gelen sesle irkilip geri çekildim.
"Hwang Hyunjin! Yarış başlayacak sen burda fingirdeşiyorsun! Ayrıca Lee Felix!" Felix'e döndüğünde Felix diyeceği şeyleri bildiğinden bana dönüp gülmesini tutmuştu. "BURAYA YALNIZCA SPORCULAR GİREBİLİR!"
•••
Bu bölümü çok sevdim çünkü
Hyunjinin boğulma hikayesini ben yaşadım AĞSMWPDMEĞDMWĞDÖ10-11 yaşlarında falandım köyde çiftlikte havuz vardı ve üstten baktığımda kısa durduğu için annemler ağaçlardan meyve toplarken suya atladım. Teyzem kurtarana kadar nerdeyse tahtalı köye tek gidiş oluyordum
Allahtan ciddi bir şey olmamıştı tabi travma sonrası stres bozukluğundan bir ay deli olmasaydım zğemdwpdmspdmeğdmeğsmdpemSiz siz olun size kısa görünen havuzlara atlamayın guys
Oy verip yorum yapmayı unutmayın sizi öpüyorummmm
-Jedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Child O'Mine // HyunLix
FanficHe's got a smile that it seems to me Reminds me of childhood memories