Xingqiu, Chongyun'a havlu uzatırken bir yandan konuşuyordu. "Aptalsın Yun! Hasta olursan hem sen üzülürsün hemde ben üzülürüm. Ayrıca sana verdiğim giysiler üzerine tam oldu değil mi?"
"Evet Xin teşekkür ederim ve seni zahmete soktuğum için kusura bakma." Dedi Chongyun Xingqiu'nin yanına otururken. İyice gece olmuştu. İkili sohbet ederken Xingqiu esnemeye başladı. "Chongyun artık uyusak mı?" Dedi. Chongyun başıyla onayladı ve odaya yarım yamalak ışık veren mumu söndürdü. Xingqiu'nin yatağını aramaya başladı karanlıkta. En sonunda xingqiu onu kolundan tuttu
"Biraz daha ilerlersen duvara çarpacaksın." dedi. Chongyun her ne kadar tebessüm etse de xingqiu bunu göremedi. Yanına doğru uzandı ve "İyi geceler Xin." dedi. Arkasını dönen Chongyun'a sarıldı Xingqiu.
Yağmurdan sonra bulutlar dağılmış ve yerini harika bir liyue manzarası kaplamıştı. Zıldızlar parlıyordu. Arada kayan yıldızlar da vardı tabi. Ortalık sakin ve huzur vericiydi. İşte buydu insana burayı sevdiren liyue'nin güzelliği. Bu güzel gecede iki arkadaş aralarındaki tartışmayı düzeltmiş bir şekilde uyuyorlardı ya da uyumaya çalışıyorlardı.
"Hey chongyun! Uyudun mu." dedi Xingqiu. Chongyun ona doğru döndü. "Birşey mi oldu?" dedi. Xingqiu bir süre sessiz kaldı. Birbirlerinin nefesini hissediyorlardı. Xingqiu utanarak "Dünkü olay hakkında.. Beni öperken çok naziktin. Bana tekrar aynı nezaketi gösterir misin?" dedi. Chongyun kızardığını hissediyordu hatta yanıyordu. "T-tabiki." dedi. "O halde" diyerek daha çok yaklaştı Xingqiu. Chongyun gözlerini kapattı.
İşte o an alnında hafif bir sızı oldu. Xingqiu Chongyun'un alnına vurmuştu. Chongyun gözlerini açtı. Xingqiu gülmemek için kendini sıkıyordu. "Sadece şakaydı." dedi. Chongyun kaşlarını çattı. Bu sefer Xingqiu'nin şakasının altında kalıp şapşal durumuna düşmeyecekti. Hızlı bir şekilde Xingqiu'yi kendine çekti ve yine hızlı bir hamleyle üstüne oturdu. Onun kollarını iki yana sabitledi. "Hiç şaka olduğunu sanmıyorum." dedi. Sakince Xingqiu'yi öptü. Chongyun sıkıca bastırdığı ellerini gevşetti. Xingqiu ellerini onun bedenine doladı. Chongyun da Xingqiu'nin yüzünü avuçları içine aldı. Birbirlerine karşı çok naziklerdi. Xingqiu çok utanmıştı ama mutlu hissediyordu. Mutluluk tam tanımı değildi belki de. Belkide bunu ismi aşktı. Bunu dile getirmeyi sonradan düşündü. Nefesi tükenince Chongyun'dan ayrıldı. Birkaç saniye birbirlerine baktılar. "Tekrar." dedi xingqiu.
İşte bu mükemmel liyue gecesinde iki en iyi arkadaş birbirlerine besledikleri sevgiyi bedenen dile getiriyorlardı. Tekrar ve tekrar. Geçen sefer ile bu sefer arasındaki tek fark ortada ne bir hırsız vardı ne de iki yorgun genç. Tutkuları tamamen aynıydı.
♡︎ ⚢︎
