KARANLIĞA DOĞRU

145 7 0
                                    

ARKADAŞLAR OKUMA SAYIMIZ DÜŞTÜ BIRAZ, BEĞENMEDİĞİNİZ YERLERİ BANA YORUM OLARAK YAZARSANIZ DAHA IYISINI YAPARIM EMİN OLUN. ARTIK BÖLÜMLER BİRAZ UZUN OLACAK.

-
Yalnızlığı hatırlayınca gözlerim dolmuştu bir anda. Yine aklıma durgunluk veren o sorular girdi kafama' yalnızken ne yapacaktım' bunları düşünmek beni delirtiyordu ama mecburdum, önümdeki çocuğu düşünmektense içinde kaybolduğum bu dünyayı düşünürdüm. Bana acı vermekten başka bir işe yaramayan bu dünya yaptığında ısrarlı idi ve bana hâlâ acımasızca acı veriyordu.

Dışarıda yağmur başlamış ve yağmur taneleri yavaş yavaş tık tık otobüsün camına çarpıyordu. Ne garipti hayat. Yağmur tanelerinden ıslanmamak için her insan kaçardı ama yağmur kendinden kaçıldığını bildiği halde neden hâlâ insanların üstlerine inmeye devam ederdi. Kafam gittikçe karışmıştı. Elbet yağmurun da geldiği bir yer vardı. Peki yağmur geldiği yerden ayrılırken hiç mi üzülmezdi? Sonuçta yağmur da bu dünyaya yalnız geliyordu ve yalnız kalmaktan korkuyordu elbet. Belkide bu yüzden bu kadar sert iniyordu gökyüzünden. Çok özlediğinde o kadar sertleşiyorduki dolu olacak kadar acımasızdı insanlara karşı.
Kafam çok dağılmıştı. Ne yapacağımı bilmiyor bir halde cama çarpan yağmur sesleri arasında bir kez daha uykuya daldım.

Yine uyandım bir anda. Önümdeki o çocuk beni kaldırmış ve;

+Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama mola verildi ve seninde acıkmış olduğunu düşündüm o yüzden uyandırdım.

-Uyandırdığın için teşekkür ederim. Gerçekten acıkmışım biraz, diyebildim çocuğa öylece.

+O zaman insek iyi olur yoksa yetişemeyiz :)

-Çok şaşırdım daha yarım saat önce ağlayan çocuk nasıl olmuştuda gülüyordu şimdi. Çocuğa söylemeye cesaret edemedim tabiki de bunu. Daha adını bilmediğim bir çocukla şuan yemek yiyecektim. Hemen otobüsten aşağıya indik ve benzinlik lokantasında birer çorba icmeye başladık. Çocukla konuşmayı çok istiyordum ama ben bişey diyemezdim ilk konuşmayı ondan bekliyordum ve tam o anda çocuk ;

+O güzel gözlerine ne yaptın?

-'Kurudu' diyebildim sadece.
Çocuk bişey diyemedi. Öylece kaldı ve hiç konuşmadan gozleri dolu bir biçimde çorbasını içmeye devam etti. Ne diyebilirdi ki, gözlerim gerçekten kurumuştu. Artık o kadar çok ağlamak istiyordum ama yalnızlığımdan kaybettiğim gözlerim bana 'asla' diyordu sadece asla ağlama. Hiç beklemediğim bir anda çocuk;

+Otobüste biraz kaba davrandım galiba Özür dilerim.

-Önemli değil alıştım ben artık terslenip yalnız bırakılmaya diyebildim niye dediğimi bilmeden.

+Gerçekten Özür dilerim.

-Peki sen neden ağlıyordun otobüste dedim beni sanki ilgilendirirmişcesine. Çocuğun bana dediği tek şey.

+Otobüsü kaçırdık lanet olsun.

Bu nasıl olabilirdi gerçekten otobüs bizi almadan yoluna devam etmişti. Bu olmazdı yalnızlığıma deva olacak tek şey o otobüsde idi. Lanet olsun ki valizimde o otobüs ile birlikte gitmişti hemen koştum dışarıya ve otobüsü yakalamaya çalıştım ama olmadı gitmişti bile çoktan. Yanımdaki çocuğa baktım ve oda ağlıyordu. O çocuk neden ağlıyordu, benimle konuşmak yerine iki dakika saate baksaydı hiç birşey yoktu. Hemen çocuğun önüne geçtim ve ne yapacağız diyebildim sadece.

+Lanet olsun nasıl kaçırabiliriz o otobüsü ne yapacağım şimdi ben ne yapacağım.

-Bütün suç sende ne yapacaksın bizi hemen buradan Aydın'a götüreceksin dedim kısık bir sesle.
Çocuk çok şaşırdı ve ne diyeceğini bilemeden;

+Eğer sen beni oyalamasa idin şuan o otobüste idik.

-Ukala dedim ve çocuğun yüzüne tokat atarak arkamı dönüp yoluma devam ettim. Bir anda ayağım takıldı ve yere düştüm o anda.

+Dikkat et diye bağırarak hemen yanıma geldi.
Elimden tuttu ve ayağa kaldırdı. Çocuk hâlâ ağlıyordun neden ağlıyordu acaba diye çok merak ettim ama egoist bir tavırla;

-Rahat bırak beni ukala diyerek uzaklaştım o karanlığın derinliğine doğru.

Karanlıktan aydınlığa diye çıktığım yolda yine karanlığın tam ortasında kalmıştım. Çok korkuyordum ne yapacağımı bilmeden öylece yolun kenarına oturdum. Çok ağlıyordum neden bu çocuğa tokat atmıştım sanki neden kendimi iyice yalnız bıraktım karanlığın tam ortasında. Çocuk ağlıyordu ve ben ona bir tokat atmıştım. Neden yapmıştım bunu çok pişmandım oysaki çocuk bana hiç birşey yapmamıştı ama dayanamamıştım. Babamdan sonra benim yanında biraz güven hissettiğim tek insandı. Daha tanımıyordum ama çok fazla güven almıştım bu çocuktan. Tanımıyordum ama belki de tanımam gerekiyordu o çocuğu. Ama artık olmazdı buda, çünkü o çocuğuda rüzgarıma katmış ve hayatımda yok edip atmıştım onu.

Karanlıktan birisi geliyordu bana doğru. Ilk başta bende o geleni o benzinlikteki çocuk sanmıştım ama ...


Son BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin