Rahat Bırak Beni

531 43 4
                                    

Ekip kafeye gelir, yolda onlara AdSel de katılmıştır. Ali ve Nazlı tam karşılıklı otururlar. Sipariş verip sohbete başlarlar. Oğuz Ferda'nin yanına oturmuştur. Ali'nin yüzünü yere eğiktir. Ferda bunu gördükçe çok üzülüyordur.
OĞUZ=Ali'ye mi üzülüyorsun?
FERDA=Baksana şu haline Oğuz. Nazlı en ufak bir şey hatırlasın diye kendini parçalıyor çocuk. İçim acıyor benim onu böyle gördükçe.
Oğuz Ferda'nin omzuna dokunur.
OĞUZ=İnan bende çok üzülüyorum ikisinin haline. Bir tümör nasıl mahvediyor insanı, hayatını. Düzelecek zamanla her şey üzülme lütfen.
FERDA=Teşekkür ederim Oğuz. Yani pek düzgün bir tanışma yaşamasak da seninle, arkadaşlığın için çok teşekkür ederim.
OĞUZ=(Gülerek) Ben teşekkür ederim asıl:)
Ali kaçamak bakışlar ile sürekli Nazlı'ya bakıyordur. Birazdan bir el Nazlı'nın omzuna dokunur.
SERKAN=Nazlıcııım, İnanmıyorum nasılsın, ne yapıyorsun?
NAZLI=Aaa Serkan, iyiyim sen ne yapıyorsun?
Ali gözlerini dikmiş ikiliye bakıyordur.
SERKAN=İyiyim ya çok mutlu oldum seni gördüğüme. Kızım yıllar geçtikçe daha bir güzelleşiyorsun sen sanki ne bu hâlin, fıstık gibisin hâlâ.
NAZLI=(Gülerek)Hahaha çok incesin, teşekkür ederim.
Doruk AçDem'e doğru döner, fısıldar.
DORUK=Bu kim lan?
AÇELYA=Eski bir arkadaşı sanırım.
DEMİR=Ali gözleriyle deldi adami valla.
DORUK=Gidip kafayı gömeceğim şimdi yavşağa bak. Fıstık gibiymiş, gösteririm ben sana fıstık neymiş.
Ezo Doruk'un elinden tutar.
EZO=Doruk saçmalama, Nazlı zaten zar zor toparlıyor kendini, bir de sen üstüne gitme. Hem ne diyeceksin arkadaşından uzak dur mu diyeceksin, ne hakla?
DORUK=Ya baksana Ali'ye, Ezo. Çocuk 1 haftadır eriyor gözümüzün önünde eriyor, hiç bir şey yapamıyoruz.
EZO=Off biliyorum biliyorum ama yapacak bir şey yok. Aralarına giremeyiz.
AÇELYA=Valla bunu diyeceğimi hiç düşünmezdim ama Ezo haklı. Susun artık tamam dikkat çekeceğiz.
SERKAN=Ee seni buldum kolay kolay bırakmam, gel bir şeyler içelim barda.
NAZLI=Şey...
SERKAN=İtiraz kabul etmiyorum fıstık, hadi gel gel.
Serkan Nazlı'nın elinden tutarak bar kısmına geçer.
Ali Serkan Nazlı'ya dokundukça deli oluyordur. Yumruğunu sıkmış, gözlerini ikiliden ayırmıyordur.
Adil endişeli gözler ile Ferda'ya bakar.
ADİL=Ali, oğlum?
Ali ses vermez.
FERDA=Kardeşim iyi misin?
ALİ=İyiyim.
Serkan ve Nazlı barda gülüşüp, sohbet ediyordur. Birazdan dans müziği başlar. DorEz, AçDem, OğFer, FerBel ve GünGül dans ediyordur. Birazdan Serkan ve Nazlı da dans etmeye başlarlar. Serkan Nazlı'nin belini iyice kavramıştır. Bir eliyle saçlarını okşuyordur. Ali bunu görünce daha fazla dayanamaz, bir hışımla ayağa kalkar. Dans eden Serkan ve Nazlı'nın yanına gider. Nazlı'nın elinden tutup kendi yanına çeker.
NAZLI=Ali, ne yaptığını sanıyorsun sen?
ALİ=Yeter Nazlı yeter! Sabrediyorum günlerdir, tek kelime etmiyorum bana yaptığın ve dediğin onca şeye rağmen hâlâ yanındayım. Ama yeter tamam mı? Sana başkasının dokunmasına izin vermem. Ya ölüyorum kaç gündür gözlerinin önünde görmüyor musun?
SERKAN=Sana noluyor be sen kimsin? Nazlı kim bu değişik?
ALİ=Sen bir kes sesini. Uzak dur bizden.
Serkan Ali'yi ittirir. Ali panikler.
ALİ=Dokunma dokunma! Temas sevmem temas sevmem.
SERKAN=Napiyorsun lan sen, ne garip garip hareketler bunlar.
Ekip AlNaz'ın yanına gelir. Doruk Serkan'ı ittirir.
DORUK=Dokunma lan o çocuğa.
NAZLI=Doruk tamam sakin. Serkan Ali otizmli, temastan hoşlanmıyor. Lütfen uzaklaşır mısın?
SERKAN=Ben bar kısmındayım canım şu adamı sustur gel bekliyorum.
Ali daha fazla dayanamaz, bütün öfkesini ve cesaretini içinde biriktirip Serkan'a yumruk atar.
ALİ=Kimse benim sevgilime canim diyemez tamam mı, kimse!!! Çık git buradan.
SERKAN=Ne yapıyorsun lan sen?
DORUK=Çık git lan, ağzını yüzünü kırdırma şimdi bana.
SERKAN=Göreceksiniz siz, hepiniz göreceksiniz.
Nazlı Ali'yi ittirir. Bağırarak konuşur.
NAZLI=Haddini bil Ali! Sana dedim hatırlamıyorum sana karşı bir şey hissetmiyorum dedim. Bıktım ya bıktım. 10 gündür benden bir şey bekleyen gözlerden şu üstümdeki baskindan bıktım usandım artık. Rahat bırak beni rahat bırak.
ALİ=Na-Nazlı ben...
NAZLI=Ne sen ya, ne sen? Sıkıldım artık, olmuyor görmüyor musun olmuyor. Bir yabancıdan farksızsın benim için. İstemiyorum, olmuyor bezdim artık. Kimsin sen ya kimsin? Benim arkadaşıma nasıl böyle davranırsın sen? Sevgilim olsan da olmasan da böyle bir şeye hakkın yok anladın mı? Eşkıya mısın sen?
FERDA=Nazlı tamam yeter.
AÇELYA=Naziko tamam bir sakin.
Nazlı Ali'nin üstüne yürür. Ali geri geri giderken bir masaya çarpar, olduğu yere çöker.
ALİ=Ba-bağırma, bağırma ne olur bağırma.
NAZLI=(Ağlayarak)Eğer istemezsen gideceğim demedin mi, arkamı döner çıkar giderim demedin mi? Neden hala benim yanımdasın Ali? Deniyorum, günlerdir kafamın içinde kesik kesik parçalar delireceğim neredeyse. Bir şekilde hatırlamaya çalışıyorum, çabalıyorum. Ama olmuyor görmüyor musun? Yeter artık Ali rahat bırak beni, rahat bırak!
Ali elleriyle kafasına vurmaya başlar.
ALİ=Bağırmasın, Bağırmasın ne olur Bağırmasın. İstemiyor beni istemiyor. Kötü Ali, kötü Ali. Hayır hayır!!!
Adil Nazlı'nin önüne geçer.
ADİL=EEEE, YETER BE!!! Kendine gel, bir şey demiyoruz diye iyice sınırı aştın sen. Ali otizmli görmüyor musun, kriz geçiyor. Çekil şuradan.
Nazlı Adil'in ikazı ile kendine gelir. Yere çökmüş kendine vuran Ali'ye bakar. Onun o halini görünce kendini çok kötü hisseder. Kalbine saplanan bıçaklar ile zar zor yutkunur. Adil Ali'nin yanına çöker.
ADİL=Ali, oğlum bak ben Adil, buradayım yanındayım oğlum. Hadi bırak kendine vurmayı, hadi oğlum.
ALİ=İstemem istemem, bağırma istemem, Nazlı'yı istemem. Ev isterim, ev isterim. Dokunma dokunma ne olur dokunma!
Ali hem akan gözyaşlarına, hem de başını delercesine vuran ellerine daha çok ağırlık vermiş, krizin en tehlikeli evresine girmiştir.
FERDA=(Ağlayarak)Ba-ba bende sakinleştirici var, bekle onu verelim.
ADİL=Çabuk kızım çabuk.
Tüm ekip Ali'yi ilk kez böyle görüyordur. Hepsi çok korkmuştur.
DORUK=Hocam soğuk su çarpsak yüzüne, ne bileyim buz falan.
ADİL=Daha çok tetikler onu, siz bir açılın şöyle.
Ferda çantasına koşar, sakinleştiriciyi alıp babasına verir.
FERDA=Su su getirin çabuk!
OĞUZ=Tamam bende.
FERMAN=Hocam ne yapalım bir şey yapalım bizde.
ADİL=Kendisinin sakinleşmesi lazım Ferman.
BELİZ=Alicim nefes al, derin derin nefes al.
ADİL=Ali hadi oğlum iç şunu, sakinleş hadi aslanım benim.
SELVİ=Alicim aç ağzını hadi canim benim.
Ali'ye zar zor ilacı içerirler. Ali elleriyle yüzünü kapatır.
NAZLI=(Ağlayarak)A-Ali ben özür dilerim.
ALİ=Uzak dur! Baba gitsin ne olur gitsin, gelmesin, dokunmasın bana. Baba çok korkuyorum çok korkuyorum.
ADİL=Tamam oğlum tamam kimse zarar veremez sana, merak etme. Hadi kalk gidelim evimize, hadi oğlum.
Ali zar zor oturduğu yerden kalkar. Adil'e sokulur.
ADİL=Ferda biz Selvi ile Ali'yi götürüyoruz sen de al arabanı gel arkamızdan.
FERDA=Tamam baba, gidin siz.
AdSel ve Ali mekanı terk eder. Nazlı gözünden akan yaşlarla öylece donakalmıştır. Ferda Nazlı'nın yanına gelir. Ağlayarak konuşur.
FERDA=O çocuk hayatında ilk kez birini sevdi tamam mı? Herkesin itip kalktığı, hor gördüğü bu iğrenç dünyada o masum kalbine seni aldı ve sevdi Nazlı. Çok sevdi seni. Anlıyorum çok zor bir şey yaşadın hâlâ da yaşıyorsun, biliyorum. Ama madem artık istemiyorsun zorlamanın da bir manasi yok. Kardeşime bir daha ne olursa olsun, aranızda ne yaşanırsa yaşansın böyle bağırdığını görmeyeyim. Günlerdir yaptığın bir çok şeye tolerans gösterdik, hak verdik ama yeter tamam mı, yeter! Ali otizmli, en küçük bir şey bile onu böyle büyük bir krize sokuyor, sende gördün. Yalvarırım sana uzak dur ondan. Madem sildin attın her şeyi, kardeşime daha fazla zarar verme.
NAZLI=Ben, ben özür dilerim.
Ferda çantasını alır, hızla arabasına yönelir. Dışarı çıkar çıkmaz, ağlaması daha da şiddetlenir. Oğuz koşarak yanına gelir, ona sarılır.
OĞUZ=Şşşt tamam tamam, geçtiiii, sakin ol!
FERDA=Be-benim gitmem lazım. Ali, Ali çok kötü Oğuz, benim gitmem lazım.
OĞUZ=Kullanamazsın böyle araba filan, gel ben götüreyim seni.
FERDA=Ama...
OĞUZ=Gel hadi gel.
Oğuz ve Ferda yola çıkarlar. Ferda hâlâ ağlıyordur. Oğuz arabadan peçete çıkarıp ona uzatır.
FERDA=Teşekkür ederim.
OĞUZ=Ağlama lütfen, bak baban yanında, biz de gidiyoruz şimdi, ne olur yapma böyle.
FERDA=Nasıl yapmayayım Oğuz ya? Görmedin mi nasıl kötü oldu. Yıllardır görmedim ben Ali'yi bu halde. Canim dediği kadın neler söyledi ona? Nasıl kaldırsın onun o ürkek kalbi bu kadar şeyi?
OĞUZ=Haklısın, ne desen ne söylesen haklısın. Ama sen böyle yaparsan Ali nasıl kalkacak ayağa he? Kimden güç alacak? Hadi toparla kendini.
Oğuz Ferda'nin elini tutar.
Bu sırada kafede Nazlı öylece donakalmıştır. Ali'nin daha önceden kriz geçirdiği eski bir an gözünün önüne gelmiştir. Yandaki masaya tutunur, eliyle başını tutar.
DORUK=Manyak mısın kızım sen ya? Günlerdir köpek gibi uğraşıyor bu çocuk senin için, sizin için. Yapmadığın şey kalmadı kaç gündür. İstemiyorsan adam gibi söylersin gerek var mıydı elin adamlarıyla gözünün önünde kırıştırmaya?
Nazlı bir anda kendini toplar.
NAZLI=Ne diyorsun sen be kendine gel. Ne kırıştırması, Serkan benim arkadaşım sadece? Sevgilim de olsa bunu yapamazdı tamam mı? Görüyorum uğraşını ama olmuyor. Keşke olsa keşke hatirlayabilsem her şeyi, ama olmuyor işte. Anlıyorum Ali özel biriymiş, çok sevmişiz birbirimizi ama hiç bir şey hissetmiyorum ona karşı. Her gün bana umutla bakmasına, sürekli benden bir ışık beklemesine tahammül edemiyorum artık. Veremiyorum o istediği şeyi ona veremiyorum. Kalbim ağrıyor,göğsüm sıkışıyor. Benim için de kolay değil anladın mı? Kim olduğumu, nerede olduğumu, niye burada sizlerle olduğumu bilememek öldürüyor beni, deli ediyor. Keşke ölseydim şunları yaşayacağıma.
DORUK=Sen ölme diye senden vazgeçti o çocuk be vazgeçti. Yalvarıyordun ne olur ameliyat olmayayım seni unutmak istemiyorum diye. Ali kıyamadı sana. Beni unutsa da yaşasın dedi. Hani diyorsun ya o benim arkadaşım hakkı yoktu bunu yapmaya diye.Ya sen Ali ile Ezo yakınlaştıkça ikisini de öldürecek gibi bakıyordun be. Bu çocuk gözlerinin önünde sana dokunan adama bakıp gülecek miydi? Ne bekliyorsun sen? Kendine gel, bir daha Ali'yi böyle üzersen hafizani kaybettin demem dar ederim hastaneyi sana duydun mu beni?
AÇELYA=Doruk tamam yeter ya yeter! Herkes çok gergin şuan. Nazlı hadi gel biz eve gidelim, hadi canim.
NAZLI=Benim biraz yalnız kalmam lazım.
Nazlı çantasını alır, ağlayarak kafeyi terk eder. Koşar adımlarla eve gidip odasının kapısını kilitler. Yatağına uzanıp cenin pozisyonu alır. Ayaklarını karnına çekerek hıçkıra hıçkıra ağlar. Kalan ekip ise Dordem'in evine gelmiştir, sohbet ederler...

Mucizevi Berhayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin