Part 1- Uzak Dur

595 169 28
                                    

Tarihleri alayım lütfen 💁🏻‍♀️

2024 düzenlemesi: yemin ederim böyle bi fic yazdığımı bile unutmuşum, taslakta kalmasın diye gönderdim ergence gelebilir belki çünkü 3 yıl önce yazmışım imdat.

❄️

27 Şubat 2009
-Cuma

Okuldan yeni gelmişti zaman kaybetmeden balkona koşmuş montunu bile çıkarmamıştı. Balkonun parmaklıklarından minik ayaklarını uzatmış aşağıdan gelen geçenlere bakıyordu.  Minik ve tombul elleri ile parmaklıkları sımsıkı tutuyordu çünkü titremekten elleri kasılıyordu.  Arada bir küçük bir çilek gibi görünen burnunu tutarak ısıtmaya çalışıyordu ama bu yaptığı nafile çabaydı. Dışarısı -10 derece olmalıydı. Soğuktu. Kış ayıydı.

Yoongi'nin ona defalarca kez kızmasına rağmen Jimin onu dinlememiş ve balkondan onun geleceği yolu izlemişti. Jungkook. Onu fazla seviyordu.

Kendisi daha 10 yaşında olmasına rağmen bazı şeyleri o kadar iyi anlıyordu ki Yoongi buna şaşırıyordu. Bir tek şeyi anlamıyordu. Jungkook'u Yoongi'den fazla seviyordu bir abi gibi değil arkadaş gibi de değil. Bambaşka bir duyguyla seviyordu Jungkook'u. Onunla birlikte vakit geçirmekten keyif alıyordu. Çoğu zaman Jungkook onunla kavga edip kızmasına rağmen Jimin onu sevmekten vazgeçemiyordu. Jungkook bunun farkında değildi ama Yoongi anlamıştı. Jimin için üzülüyordu ama elinden bir şey gelmiyordu.

Jimin, sokağın başından salına salına yürüyerek gelen Jungkook'u fark etti. Parmaklıklara kafasını yasladı. Jungkook'u kesmeye başladı. Daha bu yaşından yaptıklarını gören olsa inanmazdı. Jimin ona çok hayrandı bu hayranlığı çok başka seviyedeydi.

"Jungkook çok tatlı yürüyorsun" diye fısıldadı kendi kendine. Cidden çok tatlı yürüyordu. Karın bazı eriyen kısımları sokakta su göletine dönüşmüştü Jungkook onlara basmadan elleri cebinde zikzak çizerek geliyordu. Bazen kar yığınlarının üzerinden zıplıyor buz tutmuş zeminden kayarak geliyordu bu Jimin'i daha fazla gülümsetiyordu.

Jungkook liseye gidiyordu biraz agresif tavırları vardı. Çünkü 15 yaşında bir ergendi. Bazen Jimin'e fazla sert çıkışıyordu bu Jimin'in ağlamasına neden oluyordu. Jimin bütün bu yaptıklarını ona baktığı anda görmezden geliyordu.

"Jungkook Hyung!" diye seslendi 3. Kattan aşağıda eve yaklaşan Jungkook'a. Jungkook gözlerini kocaman açtı ve yukarı baktı. Jimin'in bacaklarını aşağıya sarkıtmış ve el sallayan bedenini görünce tavşan dişlerini öne çıkararak gülümsedi. O çok şirin bir çocuktu. Jungkook onun yanaklarını birçok kez öpmeyi düşünmüştü çünkü fazla tombul ve pembe yanakları vardı. Dayanamıyordu büyük olan.

Dışarı çok soğuktu Jimin'in ne kadar süredir orada olduğunu bilmiyordu. Üşütecekti. Bu yüzden ona bağırmayı göze aldı. Onun iyiliğini düşünse bile bunu yapmaya alışmıştı. "Jimin, çabuk içeri geç!" diye bağırdı. Çocuk birden irkildi Jungkook'un gözlerine baktı, bir süre sonrasında ayaklarını soktuğu yerden çıkardı yavaş adımlarla içeri girdi.

"Fazla mı bağırdım acaba?" dedi elini cebine sokup. Jimin'in korkarak içeri kaçtığını görünce yine kalbi sıkıştı. İyilik yapayım derken her şeyi daha da berbat hâle sürüklüyordu. "Ne oluyor lan bana." dedi elini kalbinin üzerinden çekip gözünün altına kadar uzamış siyah saçlarından geçirdi. Çok hızlı uzayan saçları vardı anlaşılan yine kestirmesi gerekecekti. Düşüncelerini bir kenarar bıraktı. Daha fazla soğukta beklemeden apartmanın içine girdi.

...

Jimin'in elleri ile yüzünü kapatarak odasına koştuğunu gören Yoongi, Jungkook'un geldiğini anlamıştı. Yine bağırmış olmalıydı. Yine Jimin'i üzmüştü.  Jimin dolabından pembe yumuşak geceliklerini çıkartıp üzerine giydi. Jungkook geceliğini ilk gördüğünde onunla alay etmişti. Kız gibi giyiniyorsun şu tipine bak ve daha birçok şey söylemişti ama Jimin üzülse bile bu geceliği onun inadına giymeye devam ediyordu. Hem yumuşacıktı kim vazgeçebilirdi ki?

Ters Kelepçe ٭ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin