2. Bölüm

87 7 1
                                    

(Yazar: Yazım yanlışı varsa üzgünüm.)

-Via'nın Gözünden-

Five kafasını bu duruma takmış bir şekilde, düşünerek bir sağa, bir sola gidiyordu;

Diego: Babam bu suikasta karışmamış olsa şaşardım.

Five: Acele hüküm veriyorsun.

Diego: Güneşli bir Dallas gününde tam Başkan'ın vurulduğu an o tepe de siyah şemsiyeyle ne bok yiyordu o zaman!?

Five: Kötü görünüyor, kabul. 

Diego: İşareti babam vermiş, belli.

Five: Sakin ol Diego. Ciddiyim.

Diego: Çok mantıklı. Hazel sana bunu söylemeye çalışıyordu. Babamı durdurmalıyız.

Via: Tamam yeter! Sakin ol Diego. Bak evet babamız melek değildi ama başkana suikast mı?

Five: Evet, hiç babamlık değil.

Diego: Sen ne bilirsin Five. Altın yıllarında ortada yoktun.

Five: Ortada mı yoktum? Benim hayatım çok mu kolaydı? 45 yıl yapayalnız yaşadım. Şuan bu konuşmayı yapmaya vaktimiz yok. Babam belli ki Dallas'ta, bakarsın zaman çizgimizi onarmamıza yardım edebilir.

Diego: Dallas büyük bir yer. Önce bulmamız lazım.

Five: Keşke insanları ve adreslerini bulmanın eski usul, kolay bir yolu olsaydı. dedi Diego 'Telefon Rehberi' kitabını getirdi;

Five: Basit bir şeyle başlayalım... Hargreeves.

Diego: Burada yok. dedi bunlar başka ne olabilir diye düşünüyordu;

Via: D. S. Şemsiye İmalat Şirketi'ni dene.

Diego: Evet, şirketin adını biliyorum. Teşekkürler. dedi göz devirip kitapta numarayı aramaya başladı ve buldu;

Diego: 82 Olive Sokak. Gidelim. dedi kaydı izlediğimiz odada çıktık;

Diego: Bırakmamızın mahzuru yok mu? dedi Elliott'ı kastederek;

Five: Bir şey olmaz. Peki ya kız?

Diego: Siktir. dedi Lila'nın saklandığı odaya gitti;

Via: Bence onu yani kızı burada bırakalım.

Five: Niye?

Via: Çünkü içimden bir ses ona güvenmememizi söylüyor.

Five: Sen bir şey mi biliyorsun?

Via: Belki evet, belki hayır emin değilim. dedim sonra Diego geldi;

Diego: Onu burada bırakıyoruz. Hadi gidelim. dedi onun peşinden gittik. Arabaya bindik ve gitmeye başladık.

Zaman Atlaması

Oraya vardığımızda Diego kapıyı cebinden çıkardığı küçük bir parçayla açtı, içeriye girdik;

Five: Burası paravan.

Diego: Neyin paravanı?

Five: Bilmiyorum.

Diego: Ben sol tarafa gideceğim siz sağ. Başınız belaya girerse seslenin. dedi soldaki kapıyı açıp içeri girdi. Five ile sağdaki kapıyı açıp içeri girdik. Bir koridor ve odalar vardı. İlkini açtık, duvarda ev resimleri, odada aile mankenleri vardı;

Five: Ne işler çeviriyor bu? 

Via: Hadi. dedim başka bir odaya girdik. Odada yine mankenler ve birde kameralar vardı. Five masanın üzerindeki kağıtlara bakıyordu, eline aldığı kağıtta 'HOYT HİLLENKOETTER ve DALLAS MEKSİKA BAŞKONSOLOSLUĞU' yazıyordu, Five o kağıdı cebine koydu. Bir yerde pat diye bir ses geldi. O sesin geldiği tarafa gittik;

NUMBER 8 - NUMBER  9Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin