2. Sezon 1. Bölüm

95 11 5
                                    

(Yazar: Yazım yanlışı varsa üzgünüm. Ve bu bölüm pek içime sinmedi gibi cringe gibi oldu sanki, sizce? Eğer güzel olmadıysa söyleyin çünkü yayımdan kaldırıp, baştan yazıp geri yayımlayacağım.)

-Violetta'nın Gözünden-

Bir anda yere düştük;

Violetta: Klaus!

Klaus: Buradayım!

Violetta: Heh bir an korktum. Five'lar nerede?

Klaus: Bilmiyorum, gel buradan gidelim. dedi tamam anlamında kafamı sallayıp peşinden gittim. Yerdeki dergiden tarihe baktık, 1960 yılındaydık.

-Via'nın Gözünden-

Yere düştüm, ayağı kalkıp;

Via: Five! Violetta! dedim ama onları göremeyince gittim. Yanımdan geçen kadına;

Via: Hanım efendi acaba hangi yıldayız?

?: 1963 . dedi aceleyle gitti. Bende etrafta bizimkileri aramaya başladım.

Zaman Atlaması - 1963 Yılı

-Violetta'nın Gözünden-

Klaus ile arabada gidiyorduk ama araba durdu ve dumanlar çıkmaya başladı, bu yüzden arabadan indik. Klaus, Ben ile konuşmaya başladı;

Klaus: Yine ne oldu?

Violetta: Klaus, Ben ne diyorsa bana da söyle lütfen.

Klaus: 'Motorun aşırı ısındığını söylemiştim ya. Zekan seni ilginç kılmıyor, sakalında öyle.' bunu dedi. dedi arabanın kaportasını açtı motora baktı;

Klaus: Ben bir şeyler daha diyor, 'Nereye gittiğimizi bilsem iyi olurdu.'

Violetta: Dallas'a.

Klaus: Şey diyor 'Ta oraya mı? Ne kadarlığına? San Francisco'ya geri dönmeliyiz, hem size ihtiyaçları var hem de yarım kalmış bir işim var.' Nereye? Yarım kalmış bir işin varmış. Bensiz vücudun bile yok. 'Kimse sizinle uğraşmak istemiyor, hem bu yüzden sizi kimse sevmiyor/umursamıyor.' dedi o? Ağzına sıçarım senin! dedi Ben ile kavga etmeye başladılar;

Violetta: Hey! Cidden mi? Klaus offf. dedim gücümü kullanıp Klaus'u yanıma çektim;

Violetta: Yeter ya. Hadi gidelim. dedim yürümeye başladık, bir yer bulduk, bar veya başka bir yerdi. İçeri girdik;

?: Kayıp mı oldunuz? dedi güldü;

Klaus: Hayır sadece susadım. dedi ilerledi, peşinden gittim. Garsona seslendi ve;

Klaus: Bir sonraki Dallas otobüsü ne zaman biliyor musun?

Garson: Biliyorum.

Violetta: Ne zaman?

Garson: Yarın, saat üçte.

Klaus: Peki.

?: Hey.

Klaus: Ben mi?

?: Evet, poker oynamak ister misin?

Klaus: Elbette. dedi kolunu tuttum;

Violetta: Şuan oyunun sırası mı sence?

Klaus: Sadece bekle. dedi oynadılar, Klaus kaybetti. Gizliden adamın arabasının anahtarını aldı. Adam ona yumruk atıp;

?: Anahtarlarımı ver lan!

Klaus: Vakit geldi Ben. dedi gücünü kullanıp Ben'i görünür hale getirdi;

Ben: Yok, kalsın. O kadar bağımsızsanız siz halledin. dedi kayboldu;

NUMBER 8 - NUMBER  9Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin