2

432 48 15
                                    

Sabah uyandım rutin işlerimi hallettim. Annemiz zili çaldı her zamanki gibi yine koşturarak aşağıya indik ve tabi yine Five ışınlandı. Kahvaltımızı yaptık ben yine Violetta'nın yanına gittim.

Via: Sence bu sefer gücümün ne olduğunu anlayabilir mi?

Violetta: Bilemiyorum ama en kısa zamanda anlar bence.

Via: Evet.. diyip saate baktım 5 dakika vardı aynı dünkü gibi neyse.

Via: Violetta hadi ben gittim yine dünkü gibi geç kalmak istemiyorum 5 dakika kaldı şimdi 4 hadi ben kaçtım. diyip hemen odadan çıktım Violetta da arkamdan bana kıkırdadı, Hızlı hızlı merdivenlerden iniyordum ki yine tahmin edin ne oldu offf.. hobi haline getirdi bunu sanki ya;

Via: Five! ödümü kopardın ya neyse benim gitmem gerek. diyip aşağıya inemeye devam ettim o da arkamdan göz devirip yine ışınlandı. Tam zamanında vardım.

O sırada Violetta'nın gözünden

Via gidince canım sıkılmıştı diye bende odadan çıktım bahçeye giderken Klaus la karşılaştım ve nedense onu gördüğümde içim kıpır kıpır oluyordu galiba ona aşık oldum;

Klaus: Nereye gidiyorsun?

Violetta: Bahçeye çıkacaktım sende gelmek ister misin?

Klaus: Olur zaten bende bahçeye çıkacaktım. dedi ve bahçeye çıktılar ve hırsızları falan yakalama maceralarından konuşamaya başladılar çünkü aslında nasıl konuşma başlatacaklarından emin olamadıkları için bu konu hakkında konuşuyorlardı.

Via'nın gözünden

Babam: Number 9 aynada ne görüyorsun? diye sordu dünkü gibi bende yine yansımamın gözlerine odaklandım yine yumruklarımı sıktım. Yansımamın gözleri simsiyah oldu.

Via: Aynı dünkü gibi gözlerim simsiyah.. baba şuan gözlerimde öylemi?

Babam: Hayır. dedi ben aslında bu duruma şaşırdım çünkü yansımamdaki gözlerim simsiyahtı ama normalde gözlerim simsiyah değilmiş.. bu durum kafamı çok karıştırdı offf.. neyse dikkatimi dağıtmamalıyım.

Babam: Number 9 başka ne görüyorsun?

Via: Başka hiçbir şey görmüyorum baba..

Baba: Number 9! odaklan! diyince daha çok ellerimi yumrukken sıktım tırnaklarım avuç içime batıyordu hemde çok fena ama nedense hissetmiyordum sadece gözlerimi kırpmadan yansımamın gözlerine bakıyordum. Bir anda istemsizce bir elimi açtım ve aynaya doğrultum ve elimi aynaya deydirdim, ama yansımam elini havaya kaldırmadan önce gülümsedi ve öyle elini benim gibi kaldırdı aslında bu durumdan korkmadım desem yanlış olur..

Via: Baba yansımam.. benimle aynı anda elini kaldırmadı ilk bana gülümsedi sonra elini kaldırdı..

Babam: Hımm.. başka ne görüyorsun Number 9 ? diye sorup bir şeyler not aldı, hala yansımama bakıyordum ama en çok ellerimize sonrada gözlerine bakmaya başladım ve gözümün önünde birşey canlandı sanki bi rüyada gibiydim ama babamın ölümünü gördüm gözlerim dolmaya başladı;

Babam: Number 9! Ne görüyorsun! diyince sanki transtan çıkmış gibi hızlıca kafamı sağa sola sallayıp kendime geldim;

Via: Baba.. ne olduğunu tam anlamadım ama gözümün önünde birşey canlandı sanki rüyada gibiydim.. senin ölümünü gördüm baba... dediğimde gözümden bir yaş düştü evet çok kuralcı ve sert biri olabilir ama o benim babamdı;

Babam: Hımm.. tamam Number 9 şimdi odana gidip dinlen. diyip birşeyler not aldı ama ben hala aynadaki yansımamın gözlerine bakıyordum babamın ölümünü hatırlayıp durunca çığlık atasım geliyordu;

Babam: Number 9! sana odana git ve dinlen dedim!

Via: Baba nedense sadece bu aynadaki yansımamın gözlerine bakarak senin ölümünü düşününce çığlık atasım geliyor ama kendimi zor tutuyorum..

Babam: Şimdi bunları unut ve aynadan uzaklaş hemen odana gidip dinelen Number 9! dedi ama hala ben yansımamın gözlerine bakarak babamın ölümünü düşünüyordum ve artık kendimi tutamayarak çığlık atmaya başladım yine ev sarsılıyordu, dizlerimin üzerine çöküp oturdum hemen kulaklarımı kapattım ama hala çığlık atıyordum 1-2 dakika sonra sustum hızlı nefes alıp veriyordum kafamın içinde hala kendi çığlığımı duyuyordum, yine çığlığımı duyan herkes aşağıya indi;

Klaus: Neler oluyor?

Diego: Bu sefer ne oldu? dediğinde Vanya ona göz devirip;

Vanya: Via ne oldu niye çığlık attın?

Violetta: Via iyi misin? diyip yanıma geldi kulaklarımdaki ellerimi indirecekti ki ben ellerimi daha çok kulaklarıma bastırıyordum çünkü hala kendi çığlığımı duyuyordum.

Allison: Kızı soru yağmuruna tutacağınıza biriniz su getirsin birinizde bana yardım etsin koltuğa oturtalım onu. diyince Five ışınlanıp su getirdi Luther, Allison ve Violetta da beni koltuğa oturttu. Ben Five'ın elinden suyu alırken onun gözlerinin içine baktım ve yine gözümün önüne rüya gibi birşey geldi Five babamla tartışıyor ve onu dinlemeyip ışınlanarak zaman yolculuğu yapıyordu gittiği yerde herşey yıkılmıştı hemen kafamı sağa sola sallayıp sudan 2-3 yudum aldım ve Violetta ya uzattım o da elimden alıp sehpaya koydu bende kendime gelmeye çalışıyordum nefes alıp vermem düzelmeye başladı ve hızlıca gözlerimi kırptım.

Violetta: Şimdi daha iyi misin?

Via: Evet.. evet iyiyim.

Annem: Hadi çocuklar Via yorgundur şimdi odasına gitmesine yardım edelim.

Via: Hayır ben kendim giderim. diyip ayağa kalktım ama başım döndü ve koltuğa düştüm.

Violetta: Evet, evet kendin gidebilirsin daha yürüyemiyorsun bile. diyip beni kolumdan tutup kaldırdı ve ben onun koluna tutunarak yürümeye başladım. Odama vardık uzanmama yardım etti üstümü yorganla örttü;

Violetta: Hadi Via dinlensen ben gidiyorum. dedi kafamı tamam anlamında salladım o da kapıyı kapatarak çıktı, bende düşüncelerimle yalnız kaldım hala babamın ölümünü ve Five' ın evden kaçışını gördüğümü düşünüyordum babam neden ve ne zaman ölecek? Veya Five ne zaman evden kaçacak? diye düşünüp duruyordum belki de bunların hepsi gelecek değildi belki bi anlık hayal dünyama gitmişimdir bilemiyorum offff... Bunları düşünürken kendimi uykunun kollarına bırakırım.


Herkese merhaba 👋 İkinci bölüm geldi ilk bölümü 34 kişi görmüş ama 9 kişi beğenmişti oy sınırı 10 du ama ben yinede bölüm attım. Neyse sizce nasıl olmuş?

Sizleri seviyorum öptüm hadi bayyy Muah 💋💖👋

oy sınırı 10

NUMBER 8 - NUMBER  9Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin