6

230 20 14
                                    

(Yazar: Yazım yanlışı varsa üzgünüm.)


Via'nın Gözünden

Mutfağa gittik, onlar kahvaltı yapmadığı için annemiz Grace yumurta pişiriyordu. Bende kendime portakal suyu doldurdum içmeye başladım;

Luther: Anne. Babamızın öldüğü gece dair birkaç soru soracağız. Bir şey hatırlıyor musun?

Grace: Elbette, gün batımı 19:33'teydi. Ay hilaldi, akşam yemeğinde tavuk, pilav ve havuç vardı.

Luther: Hayır. Daha sonrası. Yatak odasında. Onu görmeye gittin mi?

Grace: Hatırlamıyorum. dedi Luther ile Allison bakıştılar;

Allison: Sen hiç.. babamıza kızdın mı? dedi Grace yumurtaları tabağa koyarken;

Grace: Babanız iyi bir insandı. Nazik biri. Bana karşı çok iyiydi.

Allison: Via hariç hepimiz gittikten sonra işler karışmış olmalı.

Grace: Bazı günler.. Siz çocuklar beni çok oyalardınız ama sonra...

Luther: Ne?

Allison: Anne, ne diyecektin?

Grace: Yumurtalar hazır! dedi önüne dönüp, tabağa koyduğu yumurtalar onların önüne koyarken konuştu;

Grace: Kahvaltı, günün en önemli öğünüdür. Yiyin bakalım. İkinizde.

Zaman Atlaması (Kahvaltıdan Sonra Salonda)

Luther: Bu benimde hoşuma gitmiyor ama bir şeyler saklıyor. dedi evet, saklıyor o da babamızın bizim geri birleşmemiz için kendisini öldürmesi, keşke söyleyebilsem sizlere ama zamanı değil;

Allison: Saklamak mı? Bence kafası karışık.

Luther: Kaseti gördük. Grace ne yaptığını biliyordu.

Allison: Grace mi? Bu sabah anne diyordun.

Luther: O bir makine Allison.

Allison: Kim bize kitap okudu, arkamızı topladı ve uyuttu? Sonra biz onu 13 sene boyunca bu evde Via ile yalnız bıraktık. Yani aklını kaçırmamasına şaşırmamak gerek. Çocuklardan ayrı olmak?

Luther: Claire ile ne oldu? Patrick ile? Hiç söylemedin.

Allison: Bunu konuşmak istemiyorum.

Luther: Çocukken burada oturup birbirimize her şeyi anlatırdık.

Allison: Evet, sonra büyüdük. Patrick ile işler çirkinleşti. Mahkemeye göre ziyaretten önce zorunlu terapi yapmalıymışsın.

Luther&Via: Neden? dedik birbirimize bakıp, Allison'a bakamaya devam ettik;

Via: Gücünü-

Luther: Kızının üstünde kullandın.

Allison: Fena sinir krizleri geçirdiği günler olurdu. Ne söylersem söyleyeyim, durmazdı. 3 yaşındaydı ve ben... 3 yaşındakiler öyle yapar, biliyorum. Bir kerecik yapacağımı söyledim. Ama bir kereyle kalmadı. Kendime dedim ki, benim gücüme sahip olan her ebeveyn aynısını yapardı. Yanlış değildi. Sadece avantajım vardı. Küçüklüğümden beri istediğim her şeyi elde etmek için gücümü kullandım. Babam, işimde... Ama biliyorum, hayatımdaki hiçbir şey gerçek değildi. Sil baştan başlıyorum. Bu kadar zor olacağını düşünmemiştim.

Luther: Kolaylaşacaktır. Bazı şeyler-

Via: Zaman alır.

Allison: Bazı şeyler de bozuk kalır. dedi ben artık yanlarından kalkıp ilk Violetta'ya bakacaktım, Klaus ile o en son çöplerle dolu kutunun oradaydılar ıyy bakmama bile gerek yok neyse Five'a bakayım. Five'ın odasına gittiğim de o yoktu, hadi ama nereye gitti bu. Bu aralar çok stres yapıyorum birde aptal gibi ilaçlarımı almadım bir kaç gündür, unutkanlık ve üşengeçlik neyse artık daha düzenli dikkatli bir şekilde kullanmalıyım. Odama gittim çekmeceden Pogo'nun verdiği hap kutusuna baktım hay aksi bitmiş neyse yenisini isterim. Biraz rahatlamak için duşa girdim. Duştan çıktığımda üstümü giyinip hemen Lance'ın yanına gittim;

NUMBER 8 - NUMBER  9Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin