Yeni bölüm geldiii
Oylarınızı ve yorumlarınızı benden eksik etmezseniz çok mutlu olurum:)
Ne kadar gitmemek için diretsem de şuan Deniz abiyi beklemek üzere kaldırımda oturmuş bulunuyordum. Hayır bir insan bu kadar mı bahtsız bedevi olurdu canım ? Ben ittikçe onlar burnumda bitiyordu. Hayır ne gerek vardı ki şimdi düğüne, elbiseye ? Yapmasalardı canım , yapmasalardı! Hayır hadi elbise almaya gidiyoruz ona da tamam. Ama niye Deniz abinin arabasıyla ? Neden onunla ?
Ki zaten tehdit edilmeseydim asla gelmezdim onunla. Beni tehdit ettikleri şey neydi biliyor musunuz ? Kitaplarım. Yahu bi insanı kitaplarıyla tehdit etmek nedir ya ? Sizin imanınız nerede ? Sizin adaletiniz nerede ? Hak, hukuk nerede ?
Beni neyle vuracaklarını çok iyi bilen kuzenlere ve arkadaşlara sahip olmak beni game overlatıyordu.
Kitaplarımla tehdit etmeselerdi asla şuan bu durumda olmazdık. Ben evimde mışıl mışıl uyuyor olurdum. Zaten her yerim sızlıyordu. Birde bu sızıyla bu yolu çekmek ızdırap gibiydi.
Deniz abinin arabasını yolun başında görünce derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım. Arabası gözüme takıldı.
Arabası güzeldi. Markası Volkswagendi.
Tam karşımızda durdu ve ben tam arka kapıyı açmıştım ki Hüsna ellerimi tuttu.
"Sen ön koltuğa otur Hüsna. Biz arkaya otururuz."
"O nedenmiş bacım ?''
''Şey seni araba tutuyor miden bulanıyor ya o yüzden.''
Bu kız cidden artık kafayı yemişti.
"Hayır tabi ki. Ben oturamam. Hem senin de arkada miden bulanır haydi ön koltuğa çabuk otur. "
Kaşlarını çattı ve bana doğru bir adım attı.
"Hayır ben arka koltuğa oturacağım. Sende Deniz ağabeyimin yanına oturacaksın. O kadar."
Ne yapmaya çalıştığını anlamamak için saf olmak lazımdı ki ben hiç değildim!
Kulağına eğildim ve "Senin ne yaptığını anlamayacak kadar aptal gibi mi duruyorum ? Eğer oturmazsan ağzımdan Deniz AĞABEYİMİN yanında hiç olmayacak şeyler kaçırabilirim." Dedim kollarımı açarak.
Gözleri kısıldı ve ne yapabileceğimi anlamış gibi yamacık bir gülümseme sundu ve hemen kapıyı açıp ön koltuğa oturdu.
"Güzel." dedim ve bende arka koltukta yerimi aldım.
~
Uzun uğraşlar sonucu şuan yoldaydık lakin boynumu bükmüş küçük Emrah gibi oturuyordum.Cam kenarlarını çirkeflik yapıp Nilsu ve Nisa kapmıştı. Ablamda bizimle geldiği için bana da ortası düşmüştü. Evet ablam da gelmişti ve bu kötü bir yolculuğun en büyük habercisiydi.
İyi tarafından bakmak istersem midemin bulanması imkansızdı.
Bunu hatırlayınca kafamı kaldırıp sinsice Nisa ve Nilsuya baktım.
"Mideniz bulanıyor değil mi ?"diye sordum kıkırdayarak.
"Sus Papatya. Zaten midem bulanıyor vallahi birde senin nispet yapışını çekemem."
"Yapıyorum işte geldi durdur!"
Kulağına eğildim ve "Durduramazsın.. durduramazsın.. durduramazsın..." Diye bağırdım.
Üç saniyelik kafa tutmam bacağıma aldığım ağır darbeyle son bulmuştu -ki bence cimciklemek çok ağır bir darbeydi-
"Ahh napıyorsun ? Acıdı be kızım etimi kopardın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Demet Papatya (Düzenleniyor)
Literatura KobiecaPapatya ve Deniz'in hikayesi. Papatya'nın Denize kavuşması için toprağından, kökünden koparılması gerekiyordu. Toprağına aşık bir kız ve Kurumaya mahkum edilmiş bir Denizin hikayesi. Ya Papatya Toprağından kopacak ya da Deniz yavaş yavaş kuruyac...