HGO-4

917 32 8
                                    

Bu bölümü aramız biraz açılsada arkadaşım ireme ve çok değerlim Merve'me ithaf ediyorum. Merveyle baya baya küstük yani bi aydır selam dahi vermez olduk. Merve benim için değerlisin gel küssek barışalım bebek. Keep calm And take halay. Merve kardeşden ötesin..İremde kitabı okursa artık multimedyadan kimin yazdığını görür dkdkkdkdk :D
bu arada canlar sizde yorum ve votelerinizi esirgemeyin bugün hava çok güzel. Güzel ve eğlenceli bi bölüm yazdım. Iyi okumalar.

"Alper olmaz diyorum bak biz sana başka kız buluruz muhattap etme beni Cemreyle" .Alper bizim Cemrenin arkadaşı Şeymadan hoşlanıyodu. Cemreninde Osman'dan hoşlandığını bildiği için yarım saattir ona yalvarıyordu. Bense bi köşede onları izliyordum. "Niye abicim ya kırk yılın başı sana işimiz düşmüş sen kardeşine kız ayarlamiycanmı". Biraz düşünür gibi oldu. Dayanamazdı Osmancık sevdiklerinin üzülmesine. Hayır diyemiyordu sevdiklerine karşı."Tamam be tamam konuşurum Cemreyle ama bak anlaşalım kızınızın adını Osmaniye koycaksınız tamammı?"
O sırada ben girdim araya
" hoppala benim kızım nolcak o zaman, isimsizmi kalacak bahtsız yavrum, Osmaniyem"
Dediğimden saniyeler sonra sınıfa bi eşek falan girdi sandım ama aslında onun Osman olduğunu anlamam uzun sürmedi. Hayır anlamıyodum o sesi neresinden çıkardığını. Bi keresinde özel numara aramıştı beni. Bi süre sohbet ettikten sonra kahkahaların anırmaya dönmesinden arayanın Osman olduğunu anlamıştım (Havva'ya sevgiler :D)
Alper için kızın telefon numarasını alcaktık. Öğle teneffüsünde Cemreyi arkadaşlarıyla ağacın altındaki bankta otururken bulduk. Emre gidip cemreyi çağıracaktı cemreye olayı anlattıktan sonra şeymaya Alper hakkındaki düşüncelerini soracaktı eğer olumluysa bir buluşma ayarlayacaktık. Planı Suat yapmıştı. Böyle işleri iyi biliyodu. Biz cemrelerin 100 metre kadar ilerisindeki banka oturduk.
Emre Cemreyi çağırmaya gitti. Bende kafamı kaldırdım ve gökyüzüne bakmaya başladım. Mavi.Bu kadar güzel bi renk varmıydı. Gökyüzü kadar güzel bi renk. Suat bana seslendiğinde kafamı ona çevirdim."lan noluyo orda Enes". Bu kez de kafamı o tarafa çevirdim. Emre tek eliyle kafasını tutmuş tek eliylede kendisine vuran cemreyi durdurmaya çalışıyordu. Emre cemreyi kolundan yakaladığında cemre onun elini ısırmıştı. Emre önce Aaaa diye bağırdı ardından saliseler içinde olayı toparlayıp bağırmasının devamını Sia nın chandelier şarkısının "gonna swing from the chandelier" bölümünü söyleyerek getirdi. Karizma kurtarma mode is on. Sonrasında koşarak yanımıza geldi. "Oğlum bu kız terminatör gibi,ısırdı bide pembe kılıklı,bu kız kendine pembeyi idol almış abi kesin". Ah Emre ah kim bilir yine naptın, hakettiysen iyi yapmış kız. Ben içimden düşünürken Osman duygularımı dile getirdi "oğlum sanki seni tanımıyoruz naptında kız ısırdı seni acaba suç bizde senin gibi sapığı gönderiyoruz o kadar kızın arasına" Emre hemen kendini savunmaya geçti. "kolaysa sen git Osman". Bu olay büyüyceğe benziyordu yine ve yine Enes olayı çözecekti. Ağaca yaslı olan bedenimi ağaçtan ayırdım. Bizimkilerin yanına gidip Osmanın omzuna kolumıu attım "kardeşim bu işi senin yapman lazım Alper için". Osmancık hayır diyemezdi demiştim dimi. Yine hayır diyememişti. " Alper bak sırf senin için gidiyorum Suat sırıtma lan sende öyle" Suata baktığımda Kaş göz yaparak Osman'a sırıtıyordu. Sen sabır ver Rabbim, biri normal deyilki hepsi manyak. Suat ona baktığımı anlamış olacakki hemen sırıtmasını kesti. "Hadi koçum bu zafer bizim kap gel gelini" deyip Osmanın hafifçe sırtına vurdum. Osman oflayarak kızların olduğu banka doğru yürümeye başladı. Ne dediklerini duyamıyordum ama cemre ikna olmuş olmalıydı çünkü birlikte geliyorlardı. Cemre yanımıza geldiğinde Emreye ters bir bakış attı. Emrede aynı şekilde cemreye karşılık verdi. Bir bakış attı kalbimi yaktı. Cemre daha sonra bize döndü. "Sizi dinliyorum" sonra Suat planını anlattı. Cemre bir süre düşündü." Çıkarım ne olcak". Sanki kızdan dünyayı kurtarmasını istiyoduk. Alttarafı gidip şeymaya Alper hakkında ne düşünüyo sorcaktı. "Ne istersen yapacaz hadi git artık". Oh be rahatlamıştım sarı yelloz, bi susmuyodu mübarek. Tam Osmanlık kızdı. Cemre daha sonra diğer banka yöneldi. Cemre şuan gönüllülerden ünlülere geçmiş Berna Canbeldek gibiydi. Şeymaya baktığımda bi yandan konuşurken bi yandan sırıtarak Alpere bakıyodu. Yaklaşık 4-5 dakika sonra cemre şeymayla birlikte yanımıza geldi. Osmanla cemre arasındaki diyalogtan sonra Osman Alperin kulağına bişeyler fısıldadı. Fısıldadı derken ben bile duymuştum. İşte kızın da bunda gönlü varmış da gurur yapmış falan. Osman'da Alpere kıza sinemaya gidelim de diyordu. Sonra Alper Osman'a tamam anlamında kısa süre gözünü kapatıp açtı. Sonra şeymaya döndü. Bende kafamı onlardan tarafa çevirdim. Anliycanız bi oraya bi buraya kafam beyblade olmuştu resmen. Sonra Alper kısa bi öksürüp şeymaya döndü "Cumartesi işin varmı şeyma" şeyma gözünü ayırmadan ama gözleri ayrılmış şekilde Alpere bakıyordu. Cilveli Cilveli "yook" dedi. Aslında şımarık desem daha doğru olurdu ve eğer tüm kızlar böyle şımarıksa o an aldığım karar ile ben evlenmeyecektim. Şeymanın cevabından sonra Emre kulağıma eğildi " bu da dünden razıymış diyip pis pis sırıttı" bende gülerek karnına dirsek attım. Damarlarındaki kan normal deyildi bunun. Kesin SPK rh+ falandı bunun kanı. Düşüncelerimden sıyrılıp tekrar Alperle şeymaya odaklandım. " o zaman bu Cumartesi seni bizim buradaki çınar kafenin ordan alsam olurmu" şımarık kız yine aynı şekilde saçını kıvırarak cevap verdi "oluur". Bu kız bizimkinin başına bi işler açıcaktı ama hadi hayırlısı....

Evet bi bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Iyiakşamlar ( sabahı okul olan bi akşam ne kadar iyi olursa işte)

Hadi gidelim OsmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin