4.) Bölüm
Evinin kapısını zor açan genç kız kapı kapanır kapanmaz sırtını dayadığı duvarın dibine çökmüştü. Unuttuğunu sanıyordu. Genç adamı yeniden görmek genç kız için hiç iyi olmamıştı. Yıllardır onu unutmak için çabalamış, unuttuğunu düşündüğü bir anda ise yeniden genç adamı karşısında bulmuştu. Üstelik bir çocuğu vardı. İçi acıyordu, kalbi patlayacak derecede hızlı atıyordu. Onu sırtından bile tanımıştı. O buradaydı. Bunca yıl sonra geri dönmüştü ve… Güneş başını iki elinin arasına alarak öne eğmişti. Gözlerinden sicim gibi akan yaşa engel olamıyordu. Gözlerinin önünde Doğu ile olan anıları canlanmaya başlamıştı. Kendisinden sekiz yaş büyüktü ve asla onun gözünde küçük bir imajını silememişti. Güneş genç adamın kendisini sevmediğini en azından bir erkeğin bir kadını sevdiği gibi sevmediğini biliyordu. İçindeki acıyla haykırmak istiyordu. Neden şimdi? Buradan gittikten sonra onun gelmesini, onu yeniden görmemeyi dilerdi. Karısı ile çiftliğe yerleşirse ki Güneş buna dayanamayacağını biliyordu, bunu istemiyordu. Onun karısı ile mutlu bir hayat yaşadığını izlemeye dayanamazdı.
“Aptal! Aptal Güneş!” hıçkırıklara boğulduğunda kendisine saydırıp duruyordu. Hayalini kurduğu hayatın asla gerçekleşmeyeceğini kabullenmek istemiyordu. Olduğu yerden kalkarak banyoya yönelmişti. Ilık bir duş kendisine iyi gelecekti. Duşunu aldıktan sonra üzgün bir şekilde yatağına uzandığında aklında küçük çocuk vardı. Acaba nasıl olmuştu? Tüm kalbi ile çabuk iyileşmesini diledi. Sevdiği adamın çocuğunun iyileşmesini tüm kalbiyle istiyordu. Derin düşüncelere daldığının ve bu dalgınlıkla yorgun bedeninin uykuya yenik düştüğünün farkında değildi. İlk kez gündüz vakti uyuyordu. O kadar yorgun düşmüştü ki bedeni artık dinlenmesi için sinyal vermeye başlamıştı. Uykusunda huzursuzdu. Sürekli klanlar içindeki küçük bedeni görüp duruyordu. Korkuyla sıçrayarak yatağında oturur pozisyona geçtiğinde ter içinde kalmıştı. Derin derin soluk alarak sakinleşmeye çalışırken içinde tarif edilmez bir sıkıntı vardı. Kapısının tıklatıldığını duyduğunda güçlükle yatağından kalkarak eski ama sağlam ahşap kapıya yönelmişti. Saçını geri atarak kapı kolunu indirdiğinde karşısında kendisine öfkeyle bakan kadını görünce duraksamıştı. Yirmili yaşların sonlarında olduğu belli olan kadını daha önce gördüğünü hatırlıyordu. Doğu’nun halasının kızı olmalıydı, ama neden kendi kapısında olduğunu anlayamamıştı.
“Buyurun bir şey mi vardı?” kız Güneş’e iğrenç bir şeymiş gibi bakarak izin istemeden evin içine girmişti. Güneş kaşlarını kaldırarak onun ardından bakarken bir şey söylemeden genç kadını takip etmişti. Genç kadın kendi evinde gibi rahat davranarak koltuklardan birine oturup Güneş’i yüzünü buruşturarak incelemeye başlamıştı. Kadın keskin ses tonu ile “Eşyalarını toplayıp çiftliği terk etmeni istiyorum!” Güneş onun talebi karşısında şaşırmamıştı. Bu ev kime kalmıştı bilmiyordu ve bu çiftliğin satılmasından ölesiye korkuyordu. Cesaretini göstererek “Bunu hangi sıfatla istiyorsunuz anlayamadım? Ayrıca çiftliğin yeni sahibi olduğunuzu da sanmıyorum. Şimdi izin verirseniz üzerimi giyinip işimin başına geçmek istiyorum!” dediğinde kadın yerinden kalkarak tehditkar bir şekilde Güneş’in üzerine yürümüştü. “Bana bak küçük fırsatçı, burada kalarak ne planladığını biliyorum. Doğu’nun peşindesin değil mi? Küçükken de onun peşini bırakmazdın. Ama sana kötü bir haberim var, onu sana bırakmaya niyetim yok!” dediğinde Güneş şaşkınlıkla kadına bakıyordu.
“Saçmalamayın bayan, Doğu evli bir adam ve ben evli adamlarla ilgilenmiyorum!” Güneş’in sözleri ile kadın duraksamıştı. İmalı bir şekilde gülümseyerek “Sana iki gün süre, bu süre içinde buradan ayrılmazsan seni dışarı atmaktan büyük zevk alacağım!” Güneş onu dinlemiyordu bile. Zaten okul için ayrılması gerekiyordu. Kendisine yeni kalacak yer bulması gerektiğinin o da farkındaydı. Sonunda kadını kapıya kadar geçirerek onu umursamadığını belli edercesine yüzüne kapıyı sert bir şekilde kapatmıştı. Dışarıdan gelen “Seni küstah, bu evden gitmen için her şeyi yapacağım!” diye bağıran kadına sadece umursamaz bir şekilde “Tabi bekliyorum!” diye cevap vermişti.