Kadın burada ne yaptığını bilmiyordu. Neredeyse bir aydır kızını komşuya bırakıp işten erken ayrılıyor ve o kızın evinin önüne gidiyordu. Kalbini ele geçiren merak bir ağ gibi yayılıyordu ve her geçen gün o kıza karşı koruma iç güdüsü ediniyordu. Sebebini biliyordu ama ne söylemeye dili yeterdi ne de düşünmeye kalbi.
Kızın çabalarını izliyor ve hatırlıyordu. Ama bu sefer en azından belki o diye başlayan cümleler kuruyordu. Yine yavaş adımlarla aynı sokakta yürürken kapı sesiyle birlikte gergin mırıldanmalar duydu. Yavaşça arkasına döndü. Genç kız temkinli adımlarla kapının eşiğinde duruyordu. Sürekli ofluyor, sertçe nefes veriyordu. Sanki çok zor bir işi yapar gibiydi. Arkasının döner dönmez kızla göz göze geldi. Kadını gören kız aniden katilini görmüş gibi geri çekildi. Kendinden sadece bir kaç yaş küçük olduğunu tahmin ediyordu. Lise çağında olduğu belliydi. ''Gazeteci misin?'' dedi usulca.
''Hayır ben sadece sokaktan geçiyordum. Yardım edecek bir şey var mı? Sıkışmış gibisin.''
''Selen ben. Tanıdın mı?''
''Ünlü biri misin?''
''Geçenlerde davam sonuçlandı.'' Dedi ve tanınmadığına emin olana kadar kadının gözlerine baktı.''Duymamana şaşırdım.'' Kadının başından aşağı dökülen kaynar suları hissetti o an. ''İlk defa dışarı çıkmaya kalkıyorum bir aydır. Korkmaktan sıkıldım.''
Kadın elini pantolonunun cebine koyup yavaşça kıza doğru yürüdü. ''Yardım ister misin?''
Ne yapacağını bilmiyordu ama kızın istediği herhangi bir şeyi sorgulamadan yapmaya hazırdı.
''Kapı eşiğinde benimle oturur musun?''
Kadın bu basit istek karşısında hafifçe kaşlarını çattı. Neden yapmasındı ki?
''Neden olmasın?'' dedi ve kızın yanına yaklaşıp önce onun oturmasını bekledi.
Kız oturunca onun onayını beklemeden merdivene oturdu. Kızın korku dolu gözleri sokağı tararken kaşlarını çatıp onu taklit etti. Sokakta ondan başka kimsenin göremeyeceği tehditler olabilirdi ama kendi görüş açısında ana caddeye paralel uzanan başka bir sokak ve araba giremeyecek kadar güvenli bir taş yoldan başka bir şey yoktu. Arabaların ve insanların robotumsu bir düzen içinde birbirlerini izlediği caddeyi arkana alırsan tabloların canlandığı bir sokaktı.
İki yanında iki katlı sıralanan küçük pencereli taş evlerin her birinin duvarlarından şakayıklar, güller, akşam sefası çiçekleri, kamelyalar büyük bir coşkuyla eğilip yoldan geçenleri selamlıyordu. Ancak yaşam çiçekler kadar güzel değildi.
''Yeni mi taşındınız buraya?'' dedi temiz havanın büyüsünü içine çekerek.
''Evet. Bir ay önce taşındık. Haber izlemez misin hiç? Bir yabancıyla konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum ama?''
''Acılarından bahsetmek zorunda değilsin. Hatta bilmesem daha iyi. Beni yeni hayatının ilk güzel günü olarak düşün. Kötü anılarını saklayan biri olarak değil.''
Öyle olmak istiyordu. Mürekkebi dağılmış, kırışık sayfalardan olmaktansa, geçerken göz ucuyla gördüğü o simli defter olmayı yeğlerdi.
''Teşekkür ederim. Birileriyle sohbet etmek iyi olabilirdi. Ama geçsem iyi olur. Bu kadarı bile fazla benim için.'' dedi kız ve sadece dudaklarıyla gülümseyerek ayağa kalktı. Kadın, kızın sarı saçlarına, çok uzun olmayan boyuna rağmen düzgün olan balık etli fiziğine aşağıdan baktı. Yeşil gözlerindeki acıyı göremedi ve buna sevindi. Çünkü kendine bakan o gözlerin acıyla değil, ışıltıyla bakması arzusuyla yanıp tutuştu. ''Yarın yine gel. Belki çekirdek falan getirir babam.''
Kadın gülümseyip ayağa kalktı. Yarınki planı şimdiden belli bir şekilde yavaşça yürümeye başladı. Kızı doğduğundan beri, hayır, 14 yaşından, belki de doğduğundan beri ilk defa kendi için bir plan yaptı. Uzak gelecek vadetmeyen kendiliğinden gelişen küçük bir plan. Kadın uzun zaman sonra ilk defa yüzüne dokundu çünkü ilk defa kızı ortalarda yokken yüzünün gerildiğini hissediyordu.
Neydi bu kızı bu kadar özel kılan? Kendinden bir parça bulması mı? Kızın yaralarını sararken kendi yaralarını da kapatacağı paradoksu mu? Evet. Kadın uzun zaman sonra ilk defa kendi için bir şey yapmıştı. Belki de doğduğundan beri ilk defa.
Multimedia koyup koymamak konusunda çok kararsızım. Bir yandan sizin hayal gücünüze bırakmak istiyorum karakterleri. Bir yandan da zihnimdekini görün istiyorum. Ama bir yandan da hiç bir kadına bu yaşanılanları yakıştırmak istemiyorum. Karakterler konusunda fikirlerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum.
Güzel kalplerinizden geçen her yorum benim için çok önemli. Düşüncelerinizi yazmayı ve oy vererek kitabıma destek olmayı unutmayın.
Kalbinde küçük de olsa bir kadın taşıyan herkese iyi geceler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİZGİ
Misterio / Suspensoİntikam mağarasında yaralarını sarmaya çalışan dört kadının hikayesi. Bedenlerinden çok ruhları yaralıydı onların. Peki intikam geçmişin acılarını geçirecek miydi? Kadına şiddetin üst seviyeye çıktığı Şehir'de tesadüfün en güzel cilvesiyle tanışan...