Yeni Evdeki Çete

-7-

Uykuya dalmışız. Sabah kalktık. Daha doğrusu buna öğlen diyebiliriz. Uykusuz olduğumuz için olmalı. Saate baktığımızda saat 12:13 tü. Jessi'yi hemen uyandırdım ve o
-Hııııığhh
Dedi. Bende
-Tanrım, Jessi kalkmalıyız. Saat çok geç olmuş. Ve hayvan gibi uyumuşuz ve kendimizi tebrik ediyorum.m
Dedim
Jessi'yi biraz hırpaladıktan sonra kalktı sonunda. Ve beraber mal mal halıyı izledik. 5 dk filan. Sonra Tom geldi. Abla kahvaltı hazır hadi gelin dedi. Tamam deyip gönderdik. Ayakta zor duruyorduk sanki. Tuvalete girdik elimizi yüzümüzü yıkadık su içtik Günaydın öpücüğü bu mfjfkkds. Jessi'yle uzun bi süre Tom'u gıdıkladık ve şapır şupur öptük. Çok dadluğ. Kahvaltımızı ediyorduk. Ebeveynsiz bir kahvaltı, harika. Kahvaltıyı annem hazırlamış olmalı. Neyse bunu üzerinde düşünüp korkmam istemiyorduk ndwknckscnşce. Bu günün planı için düşünüyorduk. Napalım ımmm. Okuldan arkadaşlarla buluşma düzenleyelim dedik. Tom? Peki o napcak. Onu arkadaşına gidebilmesi için anneme arayıp izin istedim ve olabilir tabiki dedi.
Tom'unda bir arkadaşı var tab2. Jack. Annesini arıcaktık. Fakat bir sorunumuz var.
Oh-oooh. Annesinin adı neydi peki ? Tom Sarah olduğunu sanıyordu. Tek çaremiz oydu. Soyadı neydi onuda bilmiyorduk. Sanırım o da Stone .
Telefon açtım ve
Ben: Oh merhaba Bayan Sarah Stone. Nasılsınız ?
Bayan Stone.: Merhaba Kerry . İyiyim teşekkürler peki sen nasılsın tatlım ?
Ben : Teşekkür ederim bende iyiyim. Aceba bu gün müsaitseniz. Jack'la Tom buluşmalılar.
Bayan Sarah: tabiki Kerry'cim. 30 dk sonra bize bırakabilirsin.
Ben : Harika, tamam .
Deyip kapattım ve Tom sevinmişti. Ona yanında götircekleri varsa hazırlamasını rica ettim ve hemen çıkıp hazırlamaya başladı. Kurbağalı sırt çantasıyla indi 😄. 20 dk vardı. Jessi'yle arkadaşlarımızı aradık ve kimşn gelip gelemeyeceğini sorguladık. Diğer en yakın arkadaşımız yanında iki yakın erkek arkadaşını getirip getiremeyeceğini sordu. Düşündük ve tamam dedik belki yakışıklıdırlar. 😄😄 . Şimdiye kadar 5 kişi olduk. 1-2 kişi daha gelsin istedik. Ve iki yakın arkadaşımızı çağırmaya karar verdik. Kardeşler onlar. 7 kişi olduk. Mükemmel. Saat geldi ve Tom'u bıraktık. Eve tekrar geldik ve toplu mesajla geleceklere mesaj attım. 13:45 te "waffle'ss" cafe'de buluşacağımızı söyledim. Yani waffle yicez dnksnks. Jessi bir anda yanında kıyafet olmadığını farketti. Dert etmemesini söyledim ve benimkileri kullanmasını söyledim. E ruh öküzüm sonunda bedenlerimizde uyuşuyor. Bu gün fazla süslenecektik. İkimizde aynı makyajı yapıcaz. Rimel sürücez. Sadece yakından belli olacak şekilde eyeliner. Ve o favori rujum. Sade makyajı seviyorduk. Çünkü diğer kızlar gibi boya kutusundan çıkmış misali palyaçoya benzemek istemezdik. Şimdi giyicektik. Ama ne ?!.. Benim tarIm hiç değişmezdi. Ama bu gün iki yakışıklıyla tanışabilirdik. Havaya baktık ve iyiydi. Kerry çok kararsızdı bu yüzden morali için ona seçim için bi kombin yaptım. Mini kot şortumu ve üzerinde "Jack Daniels" şişesi olan bi t-shirtimi verdim. Ayağına da supralarıma bayıldığı için supralarımı giymesini söyledim. Teşekkür etti sarıldık filan. Aman Allah'ım şimdi sora bende. Birimiz spor birimiz şık olamazdık. Bu yüzden kot şorta ince bir kemer takarak farkı kapattığımı zannediyordum. Ve Jessi'ye saçını spor yapmamasını söyledim. Bende kendine siyah bir mini etek seçtim. Üstüne yarım bir t-shirt seçtim salaştı. Koyu deniz mavisi gibiydi. Ya yarım derken. Karnı açık. Altına da beyaz converselerimi giyecektim. Jessi saçını dağınık ama toplu bir at kuyruğu yapmış. Dağınık ama toplu derken ya işte hayal edin bıcksqnckd. Jessi'yle telefonlarımız ve kapları aynıydı. Kapları çıkaralım dedik. Apple lan bu gözükmeli fmknckndkcnkdnce. Kapları çantamıza attık. İkimizde orta boy kol çantası severdik. Benimki Lacoste. Onun ki converse 😄 bunlar orta boydan küçüktü. Sonra çanta almaktan vazgeçtik. Jessi arka cebini kullanacaktı. Bende "MK" cüzdanımk aldım sknnsknsksnns. Markası hany çok ii değil mi kclmdlcms. ? Yanımıza 50 şer £ aldık. Herşeyimiz hazırdı. O iki çocuk için sabırsızlanıyoruz. Mutfak tezgahından anahtarı aldım ve kapıya doğru gittik . Son kontrollerden sonra boy aynasından baktık ve Jessi'yle birlikte el hareketimizi yaptık. Yumruklarımızı tokuşturuyor ve ardında ellerimizi geriye doğra açarak "buuğm" diyorduk. Birbirimize baktık. Jessi "daşa bak la " dedi . Bende karşılık olarak. " oha çok coolsun" dedim. Evden çıktık. Jessi'ye ayakkabının nasıl olduğunu sordum. Ayak numaralarımızın da aynı olduğunu hatırlattı. Ve havalı havalı cafete gidiyorduk😄😄. Bizimkiler aradı. Onlar ordakarmış. Lanet olsun o iki çocuğu bizden önce gördüler. Adımlarımızı hemen hızlandırdık ve 5 dk sonra nasıl olduysa oradaydık. Hemen bizimkileri arayarak masaları süzdük. Ve 5 tane parmak gördüm el o el. Sallıyordu. Hah bu bizim Bella 😄.