"Yani, sen yeni öğrencisin. Öyle mi?"
Beklentiler, istekler, ihtiyaçlar... Bazen, bazıları için çoğu zaman, karşılanamaz. Yetersiz ve yarım kalırlar.
Haftalarca yeni öğrenciler hakkında düşünen üçüzlerin beklentileri de karşılanamamıştı.
Biraz küstah, biraz küçümser bir tavır sergilediler karşılarındaki kıza karşı.
"Evet, yeni öğrenci benim. İsmim Erika Takatou."
Ve Erika bu bakışları çok iyi tanıyordu. Onları bir kitap gibi okuduğunu düşündü o an.
Cinsiyetçiler, kibirliler.
"Peki, siz?"
"Ben Ryuuji Furuya. Ve kardeşlerim, Kota Furuya. Ouzou Furuya."
Ryuuji'ydi her zaman konuşan ve kibar olan kardeş.
O daha sıcak bakışlara sahipti ona karşı.
"Memnun oldum."
"Biz de."
Bu sefer her zamanki donuk bakışları ve soğuk ses tonu ile Kota cevap verdi.
"Isa, bize bizim dışımızda 6 öğrenci olacak dedin. Geriye kalan 5 kişi nerede?"
Dedi Ouzou. Bu kızın ilgisini bir gram dahi çekmediğini hissettirmişti ve Erika'nın bunu anlaması ya da anlamaması, pek umurunda değildi.
"1 haftaya kalmadan hepinizi bir araya getirmiş olacağız, Ouzou. Merak etme."
"Neden... Neden ilk beni getirdiniz?"
Hala karmaşık duygular içindeydi Erika. Bir şeyleri kavramak, anlamak, birden yaşadığı evreni değiştirmek ve buna alışmak zordu.
Sakin, kısık ve belki de biraz üzgün bir ses tonu vardı.
"Herkesin verdiği tepkiler, alışma süreci bir değil. Hepinizin aynı zamanda eğitime başlamaya hazır olması gerek. O yüzden, aranızda bir kaç gün gibi farklar var."
Küstahça sırıttı Ouzou.
"Bu onun aramızdaki en yavaş öğrenen ya da en yeteneksiz kişi olduğu anlamına mı geliyor? Harika, beklentimi hala yüksek tutacağım diğerleri için."
Ve küstah bir ses tonuyla dobralığın, belki de kötülüğün dibine vurarak konuştu.
Ağzını açmaya yeltenmişti ki, Isabell durdurdu Erika'yı.
"Hayır, Ouzou. Çok yanlış bir yorumdu."
"Buraya ilk gelen olmasındaki tek sebep, çok çabuk kavrayıp diğerlerine yardımcı olabilecek olması. Alışmakta zorlananlar en son gelenler olmalı ki onlara yardımcı olacak fazla kişi olsun."
Ve bu sefer sırıtan kişi Erika'ydı. Ouzou kadar küstah olmasa da.
Göz devirmekle yetindi Kota, kardeşi Ouzou gibi.
Ryuuji ise, daha farklı bakıyordu.
"Ona sarayı gösterdiniz mi? Yoksa biz mi yapmalıyız?"
Sıcak bir gülümseme ile Ryuuji'ye baktı Isabell.
"Eğer sen yaparsan, beni çok mutlu edersin."
Ve gülümsemesine bir baş selamı ile karşılık buldu Isabell.
"Elbette, isteklerinizi önemsediğimi biliyorsunuz."
***
"Burası Büyük Salon. Burayı unutmadığın sürece, asla kaybolmazsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaksi Gardiyanları
FanficUlaşması gereken yere asla gecikmeyen posta güvercinlerinin sesinden de hızlıydı Gardiyanlar ve onların mesajları.