Av, şeytandan ölümünü talep ederken.

235 34 22
                                    

Şeytan inanılmazlıkla kaşlarını çattı, ardından hafif bir iç çekti. Bu insan reddettiklerinin onun gibi biri için ne kadar büyük bir şans olduğunu biliyor muydu? Genci bir aptal olarak nitelendirme fikrine rağmen, dediklerinin herkesin geri çeviremeyeceği şeyler olduğunun farkındaydı.

Ah... Belki de bu onu daha değerli yapardı. Daha farklı, daha lezzetli.

"Emin misin?" Dedi adam. "Daha sonra kararsızlık yaşayıp dileğini değiştiremez ve yeni bir dilek hakkı talep edemezsin."

"Ben, bu insanların arasında hayatımı sürdürmektense senin ellerinde ölmeyi kabul ediyorum. Benim gibi biri bu saatten sonra onarılamaz." Bacaklarının kendisini taşıyamadığı farkındalığı ona vurdu, kolunu tutarken diğer elini de beline saran şeytandan destek alıyordu. Kendi başına ayakta durmayı dener ve eller onu serbest bırakırken kararını kesinleştiren kelimeyi söyledi; "Eminim."

"Pekâlâ." Dedi İblis, bu kadar kırgın bir ruhun düzeltilemeyeceği gerçeğini baştan beri biliyordu ama kızın bunun aksine inanmasını istemişti. Yine de bu, iyi bir öğün elde etmesine engel olmayacaktı. Kendisine daha dönmemiş olan insanın ardından dudaklarını yaladı. Onu öldürmeden önce birkaç kat daha tatlandıracaktı, evet. Tabii, biraz daha acıyla yoğrulmasını sağlayabilmek için ondan belirsiz bir ölüm emri almalıydı.

Çabuk bir adımda insanın önüne geçti, elini kızın kolundan kaydırarak onunkini tuttu, parmakları iç içe geçtiğinde her ikisinin de elleri koyu mor bir ışıkla parladı. Yıldızımsı, sivri köşeleri bulunan bir sembol tenlerinde yer edinmişti. İblis'inkinin aksine gencin dağlanan etinden kan aktı ama canı yandıysa da belli etmedi, ifadesi düzdü ve doğrudan yere bakıyordu.

"Bu, anlaşmamızın bağlayıcı bir kanıtı." Diye açıkladı adam. "Cennet'in kapıları sana kapandı, bir İblis'i yoldaş edinmiş sayılıyorsun."

"Cennet?" Şeytan'ın önündeki, durgun bakışlarını kaldırdı ve gülümsedi. "Oraya artık inanmıyorum."

Karşı taraftan bu cümleye karşı herhangi bir yorum gelmedi. Bunun yerine bir soru sordu, "Adın nedir?"

"Mary." Dedi kız, ölümüne neden olacak Şeytan'ın onun adını bilme gerekçesi neydi bilmiyordu, umrunda da değildi. Aslında düşünmek istemiyordu, hem de hiçbir şeyi. Bir an önce bitsin istiyordu, bitsin ve bu dünyadan ayrılsın. Belki ruhu bir parça da olsa huzura kavuşurdu.

"Pekâlâ, Mary. Öyleyse, dileğin seni öldürmem midir?"

"Evet."

Şeytan'ın gözleri parladı, donuk bakışlarla yere odaklanan kız bunu fark etmezken konuştu: "O hâlde anlaşmayı bunun üzerine kuruyorum." Elini kaldırdı, mühre bu sözleşmeyi işleyecekken kızın usulca söylediği kelimeler onu durdurdu.

"Ama... Nasıl ölmek istediğimi sormayacak mısın?"

Mary, İblis'in doğallıktan uzak bir rengin yoğunluğunda boğulan göz bebeklerine baktı.

"Ne fark eder?" Şeytan'ın sesi umursamazdı ama kızın içinden bir ses bu umursamazlığın arkasında yatan bir endişe olduğunu söyledi. "Ölüm, ölümdür. Seni bu dünyadan alıp götürecekse nasıl gerçekleştiğinin bir anlamı yok."

"Öldükten sonra bir manası yok, evet..." Diye yanıtladı kız. "Ama yaşamımın ne şekilde sona erdiği, ben hayattayken önemli."

Bu kırgın zihinle bile oyunuma gelmedi, diye aklından geçirdi Şeytan. Böyle bir insanı ziyan etmek oldukça yazık olacak.

Şeytan, "Kaderini benim ellerime bıraksaydın sana fazlasıyla acılı bir son verecektim." Diye açıkça belirtti, doğruyu söylemekten çekinmedi.
"Senin açından oldukça iyi bir tercih oldu. Söylemem gerekir ki, zeki bir avsın."

Korkutucu sözlerin arkasından gelen iltifat Mary'nin ilgisini çekmedi, kendisini kandırmaya çalışan İblis'e karşı herhangi bir öfke belirtisi de göstermedi.

Adam birkaç dakika boyunca süren sessizlikten sonra konuştu. "Evet, söyle bakalım. Tam olarak nasıl ölmek istiyorsun?"

Az önceden beri belli ki bunu düşünen kız, adama doğru bir adım attı. "bana merhametli bir ölüm ver, tam olarak nasıl yapacağın umrumda değil. Canımı yakmasın, yeter."

Bu sözler üzerine, insan ve Şeytan'ın hâlâ birleşik olan ellerinin üzerinden ikinci bir ışık parladı.

Ölümsüz olan, diğerine gizemli bir şekilde gülümsedi.

Öyleyse, ruhunu uykunda alacağım, benim küçük avım.

______

Mary: İncil'den bir isim.

"Ruhunu uykunda alacağım." Sebastian Michaelis Fanfic. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin