Gene bi terapi odasındaydım.
Gene beni konuşturma çabaları içerisindeler. Yağmur'a ne kadar konuşmayacağımı kesin bir sekilde yazssamda o hala beni konusturmaya çalışıyodu.
Aslında konuşabiliyorum. Ama 15 yaşımda ailemi kaybettiğim yangında ne kadar bagırsam da çığlık atsam da kimse duymamış ve annem ve babamı kaybetmiştim. O gün bir şey oldu ve ben konuşmaya küstüm. Nerdeyse 10 yıldır konuşmuyorum. Aslında pek de zorluk çektiğim söylenemez. Sadece Yağmur ile konuşmak çok isterdim. Dedikodu yapmak, kahkaha atmak ama sırf bu yüzdende konuşmak istemiyordum. Sanki konuşursam herşeyimi tekrar kaybederim zannediyorum. Kaybedecek neyim kaldı ki başka.
Terapistim gene beni konuşturmaya çalışmış ama gene başarılı olamamıştı.
Terapiden çıktım ve sokakta yürümeye başladım.
Omuzumadan tutulup bir duvara itildim. Hiç tanımadığım yeşil gözlü konuşmaya başladı
" Sakın sesini çıkartayım deme sakın" diye bağırdı ama bilmiyordu ki konuşamıyordum. Kafamı aşağı yukarı salladım. Oda bana bakmaya başladı.
Nerdeyse 10 dakikadır beni izliyordu. Ellerimi göğsüne koydum ve onu itmeye çalıştım.
" Teşekkür ederim "dedi bana bakarak o yeşil gözlerine baktım ve önemli değil der gibisinden omuz silktim.
Bana alayla bakarak sırttı ve " Ne o dilini mi yuttun ?" dedi imalı.
Sinirli bir bakış attım.
Sonra ne olduğunu anlamış gibi yüzündeki gülümseme düştü ve bana acıyarak bi bakış atıp "dilsiz misin?" diye sordu. Sinir bozucu adam telefonumu çıkarttım ve not bölümünü açtım.
" Bana acıyarak bakmayı KES " yazdım
Ve telefonu ona uzattım.
" Afedersin. Demin ki şey için teşekkür ederim. Hayatımı kurtardın. Birde ben Kerem " dedi bana bakıp gülümsüyerek
Telefonumun not bölgesine Zeynep yazdım ve ona uzattım." Memnun oldum"
Bende der gibi kafamı salladım.
Kerem; " Seni tanımak isterim" dedi gülümsüyerek
"Tanımanı gerektiricek biri değilim " yazdım ve telefonu ona uzattım. Dudaklarını aşağı doğru sarkıttı.
Kerem; " Lütfen ama Zeyneep" dedi çocuk taklidi yaparak
" Benimle neden tanışmak istiyorsun? Acıdığın için mi yoksa yardım ettiğim için mi ?" yazıp ona uzattım.
Kerem; " Zamanı geldiğinde söylerim ha nasıl fikir ? " dedi ve bana göz kırpttı.
" Başka bi şekilde senden kurtulamam dimi? " yazdım
Oda başını hevesle salladı. Derin bir of çektim ve gel benimle işareti yapıp onu sahile götürdüm
Sahile geldikten sonra her zaman oturduğum banka oturdum.
Dudaklarım yukarı kıvrıldı. İlk defa biri benimle bu halimle tanışmak istiyordu.
Ona hadi başla bakalım der gibi baktım.Kerem; " Nelerden hoşlanırsın?"
" Resim yaparım bir kurumda resim öğretmenliği yaptığım için tek hobim bu. Birde hergün buraya gelip güneşin batışını izlemek" yazıp ona gösterdim
Yeni bir soru sorduKerem; " Kaç yaşındasın? Ve bu konuşmama olayı doğuştan mı ? "
" 25 yaşındayım ve hayır. Doğuştan değil. 10 yıl önce ailemi kaybettim ve o günden beri kendi isteyimle konuşmama kararı aldım" diye yazdım
Kerem; " Yani aslında konuşabiliyorsun?"
Kafamı evet anlamında salladım
Kerem; " Sesini duymayı çok isterdim " dedi bir iç çekip
" Bu biraz imkansız sanırım 10 yıldır hiçbir şekilde konuşmadım. Tanımadığım biri icin de konuşmam. Tanıdıklarımla bile konuşmazken" yazdım