Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1.Bölüm : 'Pardon'
Benim için hayat üç şeyden ibaretti;Para,zevk ve hayvanlar. Istediğim gibi yaşayabilirdim çünkü sorumlu olduğum herhangi biri yoktu. Evde bekleyen birileri yoktu. Sadece ben vardım.
Fenzin Feris Güçlü,Feris şık ve zerafet demek,Fenzin ise kraliçe demekti. Fenzin benim sonradan ekledigim bir isimdi. Soyadımın hiçbir değeri yoktu bu dünyada. Benim adım önemliydi,Fenzin Feris.
Feris adında olan kozmetik markam günden güne büyümüş daha iyi yerlere geliyordu,gelecekti de.
Her zaman ciddi olan yüz ifadem ve yeri geldiğinde şık ve zarif,canım istediğinde spor olan giyim tarzım.
"Burada ne işin var?" Önümdeki dosyadan başımı kaldırıp gülümseyerek gelen kişiye baktım.
İsmini hatırlamıyordum,zaten bu insanlar zihnimde yer edinmeyi bile hak etmiyordu.
"Çok sıkıcı işlerle uğraşıyorsun sen." Masanın üstünde duran dosyayı alıp havada salladım.
"Bu geçen sene bizden çaldığın iş mi?" Gülüp dosyayı yere fırlarım."Boktan bir işti zaten."
"Koltuğumdan kalk!" Yüksek çıkan sesi ve yumruk haline gerilen elleri bende hiçbir etki yaratmıyordu. Ben umursamazdım.
Fakat sinirlenirsem,işte o zaman karşı taraf gerçekten sıçmıştı. Çünkü sinirlenince ben bile kendimi durduramıyordum.
Göz devirip kenarda duran dosyayı araladım. Bla bla,gerçekten boş işlerle uğraşıyordu.
"Milletten o kadar iş çaldın ama hala bu boktan işlerle uğraşıyorsun." Dosyayı masaya atıp işaret parmağını ona salladım. "Ayrıca kasanda hala 5 Bin dolar var,geçen baktığımda da aynıydı. Ekleme yapmıyor musun?"
"Sen,sen nerden biliyorsun?!" Ayaklanıp sakın adımlarla yanına yürüdüm. Gözümdeki siyah gözlüğü yakama taktım.
"Aa! Amca,nasıl bilmem. O kadar baba yarımsın" lafim bitince onun önünde durdum.
"Tabi ikinizde bir insan edemezsiniz ama." Baba tarafından sağlam bir kazık yemiştim yıllar önce,o da yetmemiş bir de anne tarafından tekme yemiş,hayat bana kıçıyla gülmüştü.
"Doğru o saf salak baban bir baltaya sap olamadı." Sahte bir gülümseme ile gömleğinin yakalarını düzelttim.
"Amca ayıp oluyor ama." Geri çekilip onu baştan aşağı süzdüm."çen bir baltaya şap mı oldun." Bozulan yüzü daha çok kasıldı.
"Defol Feris... DEFOL!" Başlarda sakin çıkan sesi sonlara doğru yükselince zaten odanın önüne toplanmış akbabaları iyice buraya çekmişti.
Omuz silkip dudaklarımı buzdüm."Yaa amca bende tam bir şey söyleyecektim." Çantamı koluma takıp kapıya doğru yürümeye başladım.
Kulağının yanında durup ona yaklaştım,"Dün gece,arşiv odasında." Arşiv odasını duyunca yüzünü bana çevirdi.
Kalbindeki korku gözlerine yansımıştı. Bu adamdan bir bok olmazdı. Gözlerimi gözlerine dikip sessizce konuştum.
"Kamera vardı."
Kapıyı açtığımda kalabalık dağılmaya başlarken asansörü çağırdım.
Asansör geldiğinde içeri girip otopark katına bastım. Kapı kapanmadan önce yüzümdeki gülümseme ile aynada kendimi incelerken az önce çıktığım odadan gelen bağırma sesi daha çok gülümsedim.