40. BÖLÜM / O Benim Abim!

999 137 31
                                    

Işıl bavulunu alıp otogara gidiyorken önünü bi araba keser aşağı inip Işıl'a bakar. O kişi Keremdi planı için tuttuğu Işıl vazgeçip gidiyorken gelmişti tehditler edip bu kasabadan ve onun planından çıkmaması gerektiğini söyleyip çekip gider. Işıl kendi için olmasada kızı için kabul etmek zorunda kalır ve Güneş'i bulmaya gider.
*
Tanju Gülin ve çocukları Selvilere getirir. Selvi kızı ve torunlarını görünce çok kötü olur durumu anlatırlar. Gülin daha fazla böyle duramayacağını önce boşanma davası açacağını ameliyat olduktan sonrada tamamen Güneş'ten ayrılacağını kesin bi dille belirtir çantasını aldığı gibi davayı açmaya gider.
*
Işıl Güneş'in evine gelirken evin yakınlarından Güneş'e denk gelir ve kendisini istiyorsa önce boşanıp sonrada onunla evlenmesi gerektiğini söyler. Güneş de bunu bekliyormuşçasına kabul edip onu kaldığı eve götürür.
*
2 gün sonra
Boşanma davası açılmış tüm haber yayılmıştı herkese. Güneş mutlu görünüyordu Işıl'a kavuşacağı için. Gülin'in bugün ameliyat günüydü Güneş ve Haşim dışında herkes ordaydı. Gülini odada hazırlarken Sıdıka ve Selvi içeri girerler ağlıyorlardı
Selvi: Kızım diyip elinden öptü
Sıdıka: Gelinim güzel kızım iyi olacaksın inşallah tamam mı iyi düşünelim iyi olsun
Gülin:(ağlayarak) Annelerim olursa burdan çıkamazsam
Selvi: şşşt olur mu öyle şey çıkacaksın burdan
Gülin: Anne riski biliyoruz olursa çıkamazsam çocuklarım ikinize emanet biliyorum onlara çok iyi bakarsınız gözüm arkada kalmaz
Sıdıka: Deme öyle iyileşeceksin geri evimize döncez bırakmam seni diyip vedalaştılar. Nazlı onları dışarı alır
Nazlı: Canım şimdi seni alacaklar korkma ben yanında olacağım takip edeceğim ameliyatını iyi geçecek ben inanıyorum tamam mı diyip gözyaşlarını silip gülümsedi
Gülin: hıhı diyebildi sadece ve Gülin'i götürdüler.
*
Ezo: Bugün resmen bitiyor Ali yengem ameliyattan çıkar çıkmaz geçeriz adliyeye
Ali: hıhı ameliyat bi geçsinde kurturalım şu kör düğümden hadi ameliyathanenin oraya gidelim herkes ordadır diyip oraya giderler. Geldiklerinde Gülin içeriye alınıyordu kapıdan içeri girince Servet arkasından koşup girecekken Ali kucaklar onu bu yaşta hem babasından darbe almışlardır çocuklar hemde onun üstüne anneleri hastadır psikolojilerinin iyi olması beklenmez zaten Servet bu durumu kaldıramayacak kadar kötü şeyler yapmaya başlayacaktır hepsi babası yüzünden..
*
Geçen 2 saatin sonunda nihayet Gülin çıkarılıp normal odaya alınmıştır. Haberler iyidir yumrtalıktaki kitle alınmış ve yumurtalığı bi zarar görmemiştir ölüm tehlikeside artık yoktur yeniden hayatına kaldığı yerden sağlıklı bi şekilde devam edecektir. Ezo haberi alır almaz eve gitmişti hazırlanıp adliyeye geçecekti. Aliyle telefonda konuşup evden çıkar ve yürümeye başlar. Kerem'in tuttuğu adamda onu takibe alır.
*
AlNazda hemen hazırlanıp hastaneden çıkarlar
Nazlı: Ezoyuda beklemiycez mi
Ali: O mahkeme salonuna gelecek. İnşallah bi terslik olmazsa (gülüp Nazlıya döndü) bu formalite evlilik bitecek diyip gülümsedi Nazlıda yollarına devam ettiler. Onlarda Kerem'in takibine girmişlerdi bakalım şimdi ne olacaktı?
*
Gülin durumu iyidi çocukları Selvi Ferman Ferda ve Sıdıka başındaydı
Ferman: Ablacım iyisin çok şükür atlattın
Gülin:(gülümseyerek) İyiyim çocuklarım için onları yalnız bırakmadım ya çok iyiyim
Ferda: Geçmiş olsun kızım tabi iyi olacaksın Allah seni onlara bağışladı
Selvi: Şimdi açsındır ben gidip bişeyler getireyim hemen diyip odadan çıkacaktı ki Açelya Beliz Namık ve Demir odaya geldiler
Açelya:(gülerek) Merhabalarrrrrrr Gülin abla çok geçmiş olsun
Demir: Geçmiş olsun diyip gülümsedi. Beliz ve Namıkla kapıda karşılaştık. Beliz'i küçüklüğünden tanırız zaten Namıkta arkadaşıymış
Beliz: Geçmiş olsun Selvi teyzecim Gülin abla çok şükür iyisin(elindekileri göstererek) Bunlarıda getirdik açsınızdır hep birlikte yeriz değil mi?
Namık: Merhabalar geçmiş olsun diyip gülümsedi
Selvi: Hoşgeldiniz çocuklar hadi geçin şöyle diyip yiyecek ve içecekleri hazırlayıp herkese dağıttılar. Ferman Beliz ve Namık'ı görünce kafasını çevirmiş hiç konuşmamıştı hala soğuk yapıyordu. Beliz fark etmiş ama çaktırmıyordu.
*
Ezo hızla adımlarla yolunda yürürken bi adam bianda önüne atlayıp yolunu kesti Ezo korkuyla geri geri yürüyüp tam koşacakken adam tutup bayıtltı kucakladığı gibi arabaya koyup uzaklaştı ordan. Kerem'i arayıp haber verdi
*
Duruşma saati gelmek üzereydi Ali Nazlı gelmiş içerde bekliyorlardı. Ali durmadan Ezoyu arıyor ama açan olmuyordu
Ali: Arıyorum açmıyor duruşma saatide geldi hala ortada yok diyip oturan Nazlıya baktı. Nazlınında yüzü düşmüştü cevap vermedi. Keremde ileride onlara gözükmeden izliyordu AlNazı. Bi süre sonra içerden çağırdılar Ali ve Nazlı Ezo olmadan mecbur içeri girdiler.
Kerem:(gülerek içinden) Ezo olmadan hiçbir şey olmaz be kardeşim buna izin vermiycem diyip ordan uzaklaşır.
Nazlı ve Ali kısa süre sonra dışarı çıkarlar
Nazlı: Ne yani şimdi 2 gün daha mı bekliycez
Ali: Hakim beyi sende dinledin Nazlı Ezo olmadan 2.celseyi beklemek durumundayız
Nazlı:(Aliyi durdurup) Ali Ezo yapmaz ama insan tedirgin ediyor yine bi sürpriz yapmasın ya vazgeçtiyse
Ali: Sanmıyorum telefonlarınıda açmıyor başına bişey gelmese bari
Nazlı: Allah korusun bende hemen kuşkulanıyorum ama napim okadar alıştımki kötü şeylere heran bişey olacak diye çok korkuyorum
Ali:(gülümseyip yüzünü avucunun içine alıp Nazlının burnundan öper) Korkma Nazlı'm buna izin vermem ben bu iş bitecek kesin bişey olduki gelemedi gidince anlarız hadi gidelim diyip oradan ayrıldılar.
*
Ezo uyandığından bi kömürlükte sandalyede bağlı tutuluyordur ağzıda kapalıydı biraz çırpındı ses çıkardı yanında uyuyan adam uyandı
Adam: Ses etme kimse duymaz seni hem işim bitsin bırakıcam zaten debelenme. Ezo korkmuş nefes nefese adama bakıyordu adam kafasını yaslayıp geri uyumasına döndü.
*
Akşam olmak üzereyken Gülin taburcu edilip eve gönderilmişti Sıdıkada evine döndü Haşim evdeydi bisüre sonra kapı açıldı Güneş elini tuttuğu Işıl ile birlikte eve gelmişlerdi. Sıdıka görünce şok oldu bağırıp çağırmaya başladı Işıl'ın üzerine yürüyüp bi tokat attı Güneş önüne geçti. Haşim ses etmemiş öylece bakıyordu
Güneş: Anne yeter artık Işıl benim karım olacak yarın boşanıyoruz ve ben Işılla evleniyorum onun yeri artık burası
Sıdıka:(kapının önüne geçip dikilir ağlayarak) Hayır bu gelinimin Gülin'in odası bu kadının buraya girmesine müsade etmem anlıyor musun etmem!
Güneş:(bağırarak) Anne karışma bana karışma odaya girdi ama Sıdıka Işıl'ı sokmadı oğlunun peşinden odaya girdi yalvarmaya dil dökmeye başladı ama nafile Güneş hiçbir şeyi duymuyor kör olmuştu. Bağırış çağırışları duyan Işıl evden çıktı Haşim odaya gelip Güneşe Işıl'ın gittiğini söyleyince peşinden koştu. Sıdıka sinirden elini Gülin ve Güneşin düğün fotoğafının camına yumruk attı eli kanayan Sıdıka yere çöktü. Haşimde yanına eğilerek tuttu onu
Haşim: Sıdıka sakin ol bişey olacak sana
Sıdıka:(ağlayarak) Daha nolsun Haşim efendi daha nolsun bak eve nerde torunların nerde gelinin nerde mutlu ailemiz ha yok olup gitti hepsi daha ne olsun diyip ağlamaya devam etti.
*
Ezo ellerini oynata oynata gevşetmişti bileğindeki ipi sessizce biraz daha zorlayıp çözdü sonra ayaklarını açtı çantasını alıp çıktı ordan koşarak kaçmaya başladı 2 dk sonra uyanan adam Ezonun olmadığını görünce hızla yerinden fırlayıp dışarıya çıktı ama Ezo çoktan gitmişti. Adamda Kereme haber vermiş kendini gizlemişti Keremden haber bekleyecekti.
*
Demir ve Açelya hastaneden ayrıldıklarında hemen eve geçmemişler tepede hep buluştukları yere gelmiş karanlık çökene kadar oturmuş sohbet etmişlerdir
Açelya: Demir sana bi sürprizim var
Demir: Neymiş o güzellik
Açelya: Ben hemşirelik bölümünü okuycam
Demir: Gerçekten mi çok güzel bi haber bu (dedi gülümseyerek sonra yüzü sorgulayıcı bi tavır aldı) Eee sonra nolcak biz nolucaz evliliğimiz
Açelya: Niye böyle bi tepki veriyorsun bunu konuşmuştu babam önce okulum
Demir: Ama biz..
Açelya: Ne biz Demir bunu kabul ettin ya sen en başta konuşuldu Ferda anneme söyledim senden önce anlayışla karşıladı hem evlensekte devam edebilirim ben okumaya evlilik buna engel olmazki
Demir: Ha başka yere gidip okuycaksın ben nolucam peki?
Açelya: Sen beni duymuyorsun galiba diyorum ki evlilikte olsa bize engel olmaz hala ben nolcam diyorsun. Demir hızla ayağı kalkıp hesabı ödedi bişey söylemeden ordan ayrıldılar
*
Ali Nazlıyı eve getirdikten sonra eve gelmişti. Ezoyu hala bulamamışlardı saatte geç olunca kimseyi telaşlandırmak istememiş yarın bakmaya gidecekti. Merdivenlerden çıkıp yukarı geldi duvara yaslandı gözlerini kapatıp açtı sonra gözüne önündeki çerçeve dikkatini çekti gidip çıkarttı düzeltmek için yan dönmüştü eline aldığından arkasındaki şeye parmağı değdi çevirip bakınca babasının ve tanımadığı bi kadının resmini bulmuştu çerçevi takıp fotoğrafa uzunca baktı. Adam Adildi gençlik fotoğrafı ama kadın annesi Ayşe değildi arkasına baktığından fotoğrafta Fatma Vefa yazıyordu kalkıp çıktı evden Tanju'nun yanına gidiyordu.
*
Tanjulara gelen Ali amcasına bu kadının kim olduğunu sorunca Tanju duraksadı önce sonra bu işi kurcalamaması için Aliyi uyardı
Ali: Amca noluyor konuşsana bişeyler biliyorsun sen
Nazlı: Baba
Tanju: Size bulaşmayın dedim bişey bildiğim yok benim Ali ayaklandı
Ali:(sinirle) Var amca her şeyi biliyorsun ya konuş yada ben..
Halime: Sen ne tehdit mi ediyorsun bilmiyorum diyo işte
Nazlı: Anne sen karışma. Baba anlat sende kim bu Fatma Vefa
Tanju:(derin bi nefes alır) Oturun (diyip anlatmaya başladı) Ali baban Ayşeden önce Fatmaya sevdalıydı çok seviyordu onu tabi Fatmada onu Vahit dedenler gidip istedi ama kızın babası vermedi Adilde gidip kaçırdı Fatmayı. Babası bu durumu yediremedi Fatmayı bikaç ay sonra gelip eve baskın yapıp kızını götürdü Adilide dövmüşlerdi baban hemen bize koştu ama aradık bulamadık Fatmayı vermedi saklamıştı sonra acısından hasta olmuştu öldü kadıncağız hatta..
Ali: Hatta ne amca?
Tanju: Kızın babası kaçırmadan hemen önce Fatma Adile hamile olduğunu söylemiş yani anlayacağın senden büyük bir kardeşin var kız mı erkek mi bilmiyoruz Adil çok sordurdu ama nafile hiçbir şey öğrenemedi bu kadar oğlum başkada bişey bilmem diyip odasına gitti. Ali duyduğu şeyle şok olmuştu Açelya ve Nazlı göz göze geldi onlarda duyduklarına inanamamışlardı.
*
2 gün sonra
Gülin Güneşten boşanmıştı Servet bu durumu kaldıramıyordu okulun en uslu zeki çocuğu bianda hırçınlaşmıştı sağa sola saldırıp okulun eşyalarına çevresine kendine zarar vermeye başlamıştı bahçede sinirle otururken yandaki çocuklar gülerek onunla alay etmeye başladılar cici annen nasıl diye sormaya başladılar Servet bunlara dayanamadı çocuğun üstüne atlayıp vurmaya başladı Servet kavga anında çocuğun kalemini almış gözüne saplamaya çalışırken o öfkeyle merdivenlerde bunu gören Namık koşarak ayırmaya geldi ama Servet bianlık arkasına sertçe dönünce kalemin ucu Namık hocanın gözünü teyet geçmiş ama göz kapağının hemen üst kısmını yırtıp geçmişti Servet korkuyla kaçtı eve doğru koştu. Belizde bahçeye çıkmış ve o kargaşayı görünce oraya yanaştı gördüğü şeyle şok olmuştu hemen hastaneye gitmişlerdi.
*
Yolda durumu Gülin'e haber vermişti Beliz eve gelen Servetide alıp Gülin annesiyle hastaneye koşmuştu özür dilemek için bunu duyan Fermanda hızla hastaneye geldi
*
Ali ve Nazlı sohbet ederlerken Ezo bianda içeri girer
Ali: Ezo nerdesin sen Allah aşkına
Ezo: Ali dur biri var peşimde beni kaçırdı gelemedim o yüzden
Nazlı: NE! Kim kaçırdı
Ezo: Bilmiyorum ama kaçmayı başardım karakola gidip şikayetçi olucam önce gelip size haber vermek istedim kusura bakmayın
Ali: Ne kusuru başın dertteymiş Ezo
Nazlı: Demekki boşanmayı istemeyen biri bu ama kim yapar bunu?
Ezo: Bilmiyorum Nazlı adamı ilk defa görüyorum kasabada neyse ben gidiyorum yarın inşallah bitecek bu formalite diyip gitti. AlNaz göz göze geldi odaya birden hemşire girip hasta geldiğini söyleyince gittiler.
*
Nazlı: Noldu size Ali göz kapağı yırtılmış
Ali: Tamam sen temizle ben dikişi atayım diyip Namık'ın pansumanını yapmaya başladılar. Kapıda Beliz bekliyordu sonra Selvi Gülin Servet ve Fermanda gelmişti ama yüzü hala donuk ve asıktı Belize karşı.
Gülin: Beliz nerde Namık hoca kötü bişey yok değil mi
Beliz: Bilmiyorum içeriye aldılar bekliyorum bende diyip Fermana baktı göz göze geldiler ama konuşmadılar.
AlNaz ve Namık odadan çıkmışlardı gözünü tamamen sargı yapmışlardı Namık'ın
Gülin: Hocam çok özür dileriz geçmiş olsun Servet böyle bi çocuk değildir ama son olanlar çok üzgünüm
Namık:(gülümseyerek) Gülin hanım özür dilemeyin lütfen iyiyim ben bikaç ufak dikiş sorun yok. Ferman Serveti dürtükledi
Servet:(başını yere eğip) şşey öğretmenin özür dilerim
Namık: Kaldır başını bakayım bu başını eğme ve anneni üzme bende seni affedeyim hı olur mu Servet gülüp başıyla onayladı.
Selvi: Hadi o zaman toplaşıp bize geçiyoruz baharın güzel güneşi tepede bahçeye güzel bi sofra kurup her birlikte yiyelim hem özür mayetinde olur Namık Beliz
Beliz: Olur valla Selvi teyze nedersin Namık diyince Ferman sinirle sandalyesini sıkar
Ferman: Anne işleri vardır belki
Namık: Yo aslında dersimizde bitti zaten geliriz ama bi şartla
Gülin: Neymiş o hocam
Namık:(Güline gülümseyip Belize döndü) Beliz bana bundan sonra Namık abi diyeceksin yoksa gelmem. Biz senle abi kardeşiz okul dışında abinim okulda meslektaşın anlaştık mı
Beliz:(gülümseyerek) Peki Namık abi öyle diyorsan. Ferman abi lafını duyunca kalbi yerinden çıkacak gibi çarpmaya başladı sevinmişti
Ferman:(gülümseyerek) Tabi ya tabi gelin bize gidelim hadi
Selvi Gülinle göz göze gelip Ferman'ın haline gülümsediler alttan alttan
Selvi: Ali Nazlı siz geliyor musunuz
Ali: Yok halacım işlerimiz var daha sonra inşallah diyip onları yolcu edecekken dışarıdan Güneş ve Işıl gelirler evlilik için gerekli testleri yaptırmaya gelmişlerdi daha 1 gün olmamıştı boşanmaları Gülin onları görünce öfkeyle onların üstüne yürüyecekken Nazlı ve Beliz kolundan tuttu ama Gülin onlardan kurtulup
Gülin:(sinirle) Bu kadar mı aceleniz vardı utanmaz ahlaksız (diyip Işılı geri itti Güneş araya girdi) Defol git defol dedim sana defol! Ferman sinirden delirmek üzereydi o sandalyede oturmuyor olsaydı ablası için Güneşe neler yapmazdıki Fermanın halini gören Namık ona doğru eğilip sakin kalmasını söyledi. Selvi Serveti tutmuş AlNaz ve Belizde Gülini sakinleştirmeye çalışıyordu
Güneş: Dur Gülin aaa yeter öldürürüm seni diyerek elini kaldırdı vurmak için ama Ali elini havada yakalayıp
Ali:(öfkeyle)GÜNEŞ! (diye bağırdı sonra Güneş'e gelişigüzel geçirdi) Bana bak amcaoğlu filan dinlemem seni pişman ederim bidaha değil el kaldırmak kötü söz ettiğini duyarsam kötü olur al şimdi şu kadını defol burdan!
Nazlı: Ali tamam sakin ol sende
Gülin: Bak bana Güneş bak gözlerini kaçırma benden(güneş bakmadı) Bu gözler seni sevmişti Güneş bak onlara bak!! Ama artık onların gözünde bi pislikten farkın yok diyip çıktı gitti ordan AlNaz dışındaki herkes onun peşinden çıkmıştı AlNaz Işıl ve Güneş'e öfkeyle bakıyorlardı hala Güneş hızla Işıl'ın kolundan tutup yoluna devam etti
Nazlı: Yazık ya noluyor bu Güneş'e anlamış değilim Gülin'i seven onu sevdiği için kaçıran o değil miydi şimdi napıyor böyle
Ali: Kör olmuş ama bu yaptıkları yanına kalmaz ah aldı çıkacak elbet yazık etti kendinede ailesinede diyip Nazlının odasına geçtiler.
*
Açelya: Merhaba Ferda annecim nasılsın
Ferda: Hoşgeldin kızım gel içeri
Açelya: Hoşbuldum çoktandır görüşemiyorduk seni görmeye geldim napıyorsun Demir evde mi?
Ferda: Yok kızım evde değil bende oturuyorum napayım dikiş işleri vardı onlarla uğraşıyordum bi çay koyayımda konuşalım
Açelya: Sen dur ben koyarım diyip mutfağa yöneldi
*
Akşam olmuş Nazlı ve Ali hastaneden çıkmışlardı yan yana sokakta ilerliyorlardı. Kerem uzaktan onları izliyordu
Nazlı: Sevgilim yarın inşallah bitiyor her şey
Ali: Öyle Nazlı'm sonra gelsin bizim düğünümüz her şey çok güzel olacak. Babamla konuştum dedem biraz daha kalmak istediği için duruyorlarmış yakında dönecekler sonrası düğünümüz ve balayımız
Nazlı:(gülümsedi) Balayımız?
Ali: Evet balayı karımla güzel güzel öpüşüp rahatça ileri gidebileceğim bikaç günlük tatil müthiş olacak
Nazlı:(kızarıp koluna geçirdi bitane) Sokağın ortasında ne diyorsun ya
Ali: (Etrafına bakındı kimsecikler yoktu Nazlının kolunu tuttuğu gibi bi bahçeye sokup duvarla arasına aldı burun buruna duruyorlardı) Ne diyormuşum sokağın ortasında
Nazlı:(nefesini kontrol edemiyordu)ş-şşey işte ö-öpmek i-ileri gitmek filan dedin ya.. Ali bianda yapıştı dudaklarına kendinide bastırmıştı Nazlıya bedenleri tek vücut olmuştu sanki Nazlı yanaklarından kavradı Aliyi Alide belinden sıkıca tutmuş hem okşuyor hemde kendine iyice çekiyordu. Dudaklar durmadan hareket ediyordu sesli bi hal almaya başlamıştı öpüşmeleri. Ali dudaklarından çekilip Nazlının boynuna yöneldi o an bi inleme kaçırmıştı ağzından Nazlı Ali devam etti Nazlı kendinden geçmek üzereydi zor tutuyordu kendini Ali boynuna dil darbeleri atıp yalıyor arada dişliyor ve emiyordu bi süre devam edip tekrar dudaklarına yapıştı bu sefer ilk kez yaptığı şeyi yine yapmıştı dilini ittirdi Nazlı gelen dili tutup emdi hafifçe ısırdı bu sefer Aliden küçük bi inleme kopmuştu durmadılar devam ettiler uzun süre ikiside kendinden geçmişti bırakmak istemiyorlardı birbirlerine resmen sömürüyorlardı ama bu anları bozan teyzenin biri olmuştu. Evinin bahçesinde karaltıları gören teyze hızla kapıya çıkıp bağırınca AlNaz hızla ayrılmış ve koşarak uzaklaşmışlardı ordan
Nazlı:(nefes nefese gülerek) Ya Ali yaptığımız şeye bak az daha yakalanıyorduk bahçe fantezisi düşünmende ne bileyim
Ali: Hoşunuza gitmedi sanki Nazlı hanım fena mı oldu hem ben öpücüğümü aldım hemde aksiyon yaşadık hep dram hep dram olmazki (güldü)
Nazlı: Sen öpücükle yiyişmeyi karıştırıyorsun galiba sevgilim dudaklarımı öpmüyorsun yiyorsun resmen
Ali: Napayım okadar lezzetliki bal gibi sanki doyamıyorum Hem sana nedemeli dilimi ısırdın sen benden de fenasın
Nazlı:(dudaklarını ısırıp) Senin yüzünden kendimi kaptırınca oldu bianda neyse ne ben eve geçiyorum yarın büyük gün diyip yanağına bi öpücük kondurup iyi akşamlar diyip ilerledi evine. Alide kendi evine doğru ilerledi.
*
Kerem bunların hepsini görmüştü sinirledi belindeki silahını kontrol edip Alinin evine gitmeye karar vermişti bugün onu ortadan kaldırmayı kurmuştu kafasında Aliyi takip etti.
*
Nazlı evine yaklaşmıştıki bian duraksadı
Nazlı: Ezo ya bu sefer kendi kaçarsa.. yok yok yapmaz (diyip ilerlemeye devam edecekken) Off Aliye söylemem lazım diyip geri dönüp Alinin evine doğru yürüdü
*
Ali eve gelmişti Keremde peşinden gelmiş bisüre sonra kapıyı çalmıştı. Ali kapıyı açıp karşısında Keremi görünce şaşırır
Kerem: Merhaba Ali rahatsız ettim kusura bakma konuşmak için gelmiştim içeri almayacak mısın?
Ali:(biraz baktı Kereme) Tamam geç içeri (diyip kenara çekildi. Yukarı çıktılar Kerem koltuğa oturdu Alide karşısına) Eee anlat seni dinliyorum
Kerem:(gülerek) Bişey ısmarlamayacak mısın ya hiç misafirperver değilsin
Ali: Kahve yapayım o zaman diyip mutfağa yönelir. Keremde hızla arkasından gider mutfağa belindeki silahı çıkartıp kapı ağzında arkası dönük Aliye uzatır tam tetiğe basacakken zil çalar Kerem hemen içeri koşar silahını beline koyup yerine oturur Alide mutfaktan çıkıp kapıyı açmaya gider açar
Ali:(şaşırarak) Nazlı?
Nazlı:Ş-şey bişey diycemde sana
Ali: Gel içeri diyip salona çıkarlar. Nazlı Keremi görünce durur Aliye bakar ne iş diye Kerem ayaklanır gitmek için elini ceketinin cebine atıp kartını Aliye vermek isteyince cebinde sakladığı Alide de olan o fotoğraf yere düşer. Üçü birden yere bakınca fotoğrafı görürler. Hepsinin gözleri büyür. Keremden düşen fotoğrafta sadece annesi vardı Adilin olduğu taraf yırtılmıştı ama Alide bütün hali vardı. Ali kafasını kaldırıp ona baktı
Ali: Bu kim?
Kerem:(telaşlanır) H-hiç hiç kimse diyip fotoğrafı yerden alıp gitmeye yeltenir Ali kolundan tutup duvara yaslar
Ali: Sana bu kadın kim dedim!?
Nazlı: Ali sakin ol. Kerem bey konuşun sizde kim o fotoğraftaki. Ali yakasından tuttu bu sefer Keremi köşeye sıkıştırdı
Kerem:(yakasındaki eli ittirerek) EEE Yeter be annem o benim annem oldu mu(fotoğrafın onlarda olduğunu bilmeden söylemişti)
AlNaz: NEE!!
Ali:S-sen Fatma Vefanın çocuğu musun?
Nazlı: Ne yani siz kardeş misiniz diyip eliyle ağzını kapattı. Kerem Alinin sorusu karşısında afalladı cevap veremedi
Ali:(tekrar yakasına yapıştı) Konuşsana lan konuş onun oğlu musun!
Kerem:(oda Alinin yakasına yapıştı her şey birbir ağzından döküldü çünkü kaçamazdı) EVET EVET! O BENİM ANNEM SENDE BENİM KARDEŞİMSİN! OLDU MU HA OLDU MU RAHATLADIN MI? Bende bi Vefalıyım buralıyım sizdenim diyip Aliyi ittirip evden çıktı.
Ali:(Nazlıya bakarak) O benim abim Nazlı Kerem benim abim!.....................................(40.bölümün sonu)

Vote/40

Sağlıcakla Kalın :)

Vefa Ailesi ve (AlNaz)'ın Zorlu AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin