5. BÖLÜM / Baba Ne Yaptın!

655 149 32
                                    

ve.. bi koşu soluğu Adil'in yanında alır. Adil'in kolundan tutup oradakilerden uzağa getirtip oturur babasını gören Güneş'te yanlarına gelir. Haşim'in bi anda Muhsin'i kötülemeye başlar ve Adil'i dolduruşa getirip istediğini elde etmek ister.

Haşim: (hararetli bir şekilde) Aklım almıyor hala hangi kardeş böyle kan döker üç kuruş mal için kardeşinin karısını öldürmek Allah yazdıysa bozsun. sinirli ses tonuyla Adil bana bak kardeşim bana Muhsin çok kötü şey yaptı ailemizin namına leke düşürdü canını aldı be Adil

Güneş'te babasına şaşırmış ağzından çıkan sözleri anlamaya çalışıyordu. Haşim devam etti..
Oğlunun anasını öldürdü Muhsin her şeyi hak etti şimdi hiç beklemeden çekip vursan yeridir hatta vurmanda lazım kan karıştı işin içine namus girdi kabullenmemen lazım Adill kanını yerde bırakma çek vur Mıuhsin'i Ayşe'nin kemikleri sızlamazsın mezarda yeminle bende arkanda olurum dedi Adil kötü bi bakış atıp bişey söylemeden diğerlerinin yanına gitti. Haşim arkasını dönüp gülümsedi.

Güneş: Baba napıyorsun Muhsin amcamı kurtaracaksın diye söz vermedin mi sen

Haşim: Sus sen sus sinirle bi bildiğimiz var herhalde karıştırma şimdi oturdu.
*

Doruk eve gelmiş her şeyi anlatmıştı oturmuş düşünüyordu.

Muhsin: Noldu lan telaşlı ve korkuyla susuyorsun geldiğinden beri nasıllardı halleri kinli miydiler söylesene

Doruk: (üzgün bi şekilde) ne kinlisi seni düşüncek halleri mi var insanların birisi annesini kaybetmiş birisi karısını kavga gürültü düşünecek halleri yoktur herhalde

Muhsin: Ee i-iyi o zaman Haşim amcanda Adil ile aranızı düzelticem dedi konuşmuş mudur acaba ne yaptı ki şimdi

Doruk: Onunla konuşuyordu paçanı kurtarmaya çalışıyordur

Muhsin: hıhı çalışsın masada duran içkiyi kafaya dikip hava almak için dışarıya çıktı korkuyordu dışarı çıkmaktanda ama şimdi Adil'in ve Ali'nin evde olduklarını bildiği için çıkıvermişti dışarı.
*

Ali ve Nazlı hastanedeki işlemleri halledip tüm aile ile birlikte hasteneden çıkmış Alilerin evine gelmişlerdi evde kuran okunuyor taziye için gelen misafirleri ağırlıyorlardı akşam olmuştu. Herkes yavaş yavaş dağılıyorlardı Ali Nazlı kapının önünde oturmuş öylece duruyorlardı evden çıkan bi teyze ve amca yanlarına yaklaşmış Ali'ye başın sağ olsun oğlum diyip evinin yolunu tutmuştu.

Ali: Dostlar sağ olsun demiş (ağlayarak Nazlı'ya doğru dönerek konuşmaya başladı) Daha bikaç gün önce bizim dönüş haberimizle bu eve müjdeler gelmişti şimdi kara haber evimizden yayılıyor

Nazlı: Yapacak bir şey yok Ali ölümsüz insan yok bir gün hepimiz ölücez geride kalanlara sabır ve duadan başka ne kalıyor ki dedikten sonra içeriden Selvi gelir.

Selvi: Ali Nazlı içeri gelin hadi böyle düşüne düşüne olmaz hadi diyip hepsi birden eve girerler. Misafirler gitmiş ailecek kalmışlardır artık.

Servet: Ayşe yengeyi toprağın altına koyacaklar

Leyla: Bizim bugün ölen kuşu koyduğumuz gibi mi

Servet: Hayır akıllım o hayvandı Ayşe yenge için dualar okunacak cenaze namazı kılacaklar yarın dedi. O sırada Haşim yine planı için dolduruşa getirecek şeyler söylemeye başlar.

Haşim: hey gidi Ayşe gelin be böyle mi olacaktı yaktı bizi Muhsin ah

Herkes oturmuş Ayşe gelin hakkında güzel şeyler söylemeye başlamıştı. Vahit ve Vuslat nasıl iyi bir gelin olduklarından bahsediyordu. Sıdıka nasıl güzel bir elti olduğundan hiçbir kötülüğü olmadığından bahsediyordu. Ferman'da yengesinin Selvi okul sürecinde Nazlı ve Ali'nin yanında olduğu zamanlarda annesi gibi ona bakmasını anlatıyordu. Herkes ondan razıydı. Sonra Ali oturduğu yerden doğruldu gözü ev telefonun yanında olan küçük sehpanın üstünde duran dantele takıldı kalktı eline aldı ağlaması şiddetlendi onunla beraber tüm ev halkı da ağlıyordu

Vefa Ailesi ve (AlNaz)'ın Zorlu AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin