60. BÖLÜM / Melis'in İtirafı!

1.1K 154 42
                                    

Ertesi sabah
Açelya:(uyanmış kahvaltıyı hazırlamış Demir'i uyandırmaya gelmiş yatağın kenarında oturmuş kocasına bakıp sırıtıyordur) Demir! Demircim hadi uyan canım (desede Demir uyanmayı bırakın kıpırdamamış bile) Öküzcüm artık uyanır mısın? (dediğinde Demir gözlerini açar. Açelya şaşkınca ona bakar) Adının öküz olarak değiştirdiğini bilmiyordum ben arada öylesine derim ama sen baya önemsemişsin bu adı
Demir: Sanada günaydın Açelya sabah sabah neden uyandırıyorsun beni biraz daha yatalım işte
Açelya: Harbi öküzsün ama ilk sabahımızı yatarak mı geçirecez oysa ben çok güzel kahvaltı hazırlamıştım seni kaldırıp gidip çayı hazırlayacaktım deyip dudağını büzdü
Demir:(yerinden doğruldu sırıtarak) Dün gece çok güzeldi/güzeldin (Açelya kızardı başını öne eğdi) İlk sabahımızda yatmıycaz ama kahvaltı da etmiycez yani şimdilik
Açelya:(gözlerini kısıp) Napıcaz peki?
Demir:(Açelyayı kolundan tuttuğu gibi yatağa çekip üstüne çıktı) Gecemizi devam ettireceğiz tabi ki (deyip dudağına yapıştı) Sen yoruldun diye bıraktım gece ama şimdi benimsin ve uzun süre bırakmayacağım seni
Açelya: Ama kahvaltı?
Demir: Ama kahvaltının bir yere kaçtığı yok deyip yorganı başlarına çekerek dün ki güzel gecelerine devam ettiler.
*
İlk gözlerini Nazlı açtı. Ali sırt üstü dönmüş Nazlıda onun boynuna gömülmüş bir bacağını da üstüne atıp belinden sıkıca sarılmış. Ali de karşılık vermiş onu sarıp sarmalamıştı. Nazlı gülümsedi dün gece arkasını dönüp uyusa da gece bir şekil Ali onu hissetmiş ve kıyamamış sarılmasına karşılık vermişti. Şimdi de tatlı tatlı uyuyordur. Eli yanağına gitti sakallı yanağını hafifçe okşadı sonra uzanıp yanağından öptü uyandırmadan
Nazlı:(içinden) Çok özür dilerim sevgilim çocuğu o kadar çok istediğini anlıyorum ki ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum (deyip Alinin üstünden yanına kayıp sırt üstü uzandı gözlerini sıkıca yumup) Allahım bana yardım et Aliyi daha fazla üzmek istemiyorum diyip gözlerini açıp yanına baktığında uyanmış ona bakan Aliyi görünce yerinden sıçradı
Ali: Şşş benim Nazlı korkma noldu iyi misin?
Nazlı: Az önce uyuyordun ondan şey oldum ya neyse ben iyiyim de Ali? deyip ona döndü
Ali: Efendim Nazlı
Nazlı: Bana küsme olur mu? Biraz daha zamana ihtiyacım var
Ali: Sen bana bakma. İstediğin zamana kadar bekleyebilirsin ben.. beklerim deyip Nazlının yanağına öpücük bırakıp kalktı yataktan üstünü değiştirip salona çıktı
Nazlı: Bana bakma diyene bak için gidiyor resmen adamın offf Ali deyip oda kalktı üstünü giyinip oda çıktı
*
Nazlı: Halacım, Ferda teyze Günaydın, neden zahmet ettiniz ben hazırlardım kahvaltıyı
Ferda: Günaydın kızım ne zahmeti olur mu öyle şey kalkmışken yapalım dedik
Selvi: Günaydın hadi geç kızım kocanın yanına otur ye bişeyler hastaneye geç kalacaksınız dediğinde Nazlı Ali'nin yanına geçip oturdu
Ali: Ellerinize sağlık
Ferda-Selvi: Afiyet olsun
Adil: Ali senin neyin var oğlum dünde dalgındın iyi misin?
Ali: İyiyim baba bi sorun yok yorgunluktandır herhalde dediğinde Nazlı Aliye baktı ama Ali dönüp bakmadı bile. Selvi de bişeylerin olduğunu sezmiş gibiydi Ferdayla bakıştı
Adil: Neyse ben çıkıyorum babamla fabrikaya geçicez inşaat durumuna bakmaya görüşürüz akşama deyip evden çıktı
.
Ali: Hadi çıkalım Nazlı geç kalıyoruz deyip ayaklandı
Selvi: Sen çık Nazlıda gelir şimdi oğlum bişey sormam lazım ona. Ali başıyla onaylayıp kapıya çıktı
Nazlı: Hayrola hala noldu?
Selvi: Nolduğunu sen söyleyeceksin Aliye noldu?
Nazlı:(başını öne eğdi) Şey..
Ferda: Benden çekiniyorsan sizi yalnız bırakayım
Nazlı: Yok Ferda teyze ondan değil de şeyy.. ya Ali çocuk istiyorda dedi utana sıkıla
Selvi: Eee ister yavrucum da sen istemiyorsun galiba
Nazlı: Erken olduğunu düşünüyorum bir de korkuyorum nasıl bakacağız ona yetebilecek miyim bilmiyorum ki ben bunları tamam seviyoruz birbirimizi ama çocuk yapması bakması başka. Ferda ve Selvi gülerek ona baktı
Ferda: Kızım biz sanki annemizin karnında mı öğrendik anne olmayı bebek olduktan sonra her şeyi yavaş yavaş öğreniyorsun zaten hem Ali senin hep yanında yardımcı olacaktır sana
Selvi: Hem bizde varız sizi öylece bırakacak mıyız? Biz ne güne duruyoruz hı?
Nazlı:(gülümsedi) Biliyorum siz varsınız iyi ki de varsınız (kalkıp ikisine de sarıldı) Teşekkür ederim ben biraz daha düşüneceğim şimdi gideyim Ali daha fazla beklemesin deyip o da evden çıktı
Ali: Nerde kaldın Nazlı
Nazlı: Geldim sevgilim bişey sordular onu konuştuk
Ali: Ne konuştunuz?
Nazlı: Sen meraklı mı oldun aa kadınsal bişeyler neyse hadi gidelim deyip uzanıp Alinin elini tuttu. Ali de hala üzgün olsa da uzak tutmadı kendini elini kavradı Nazlının hastaneye doğru yol aldılar.
*
El ele koridorun başına gelmişlerdi ki diğer ucundan Melis gözüktü.
Nazlı: Al işte geldi yine bizimki kuyruk gibi her yerde
Ali: Şşşt duyacak sus deyip Melise döndü
Melis: Günaydın Alicim, günaydın Nazlı. Nazlı başıyla onayladı
Ali: Günaydın Melis. Ee hastadan haber var mı ne zaman gidiyoruz
Melis: Daha getirilmemiş haber verecekler işte gider bakarız. Ameliyatın var mı biraz dosyaya baksaydık bugün
Ali: Öğleden sonra boşluğum var ozaman bakalım uygunsan
Melis: Tabi tabi uygunum bakarız deyip gülümsedi
Ali: Tamam ozaman deyip (Nazlıya dönüp yanağından öpüp) Kolay gelsin Nazlı'm
Nazlı:(Melise bakıp sırıtarak) Kolay gelsin hayatım diyip dudağının kenarına öpücük bıraktı. Melise de kolay gelsin diyerek ikisi de odalarına yöneldi. Koridorun ortasında kalan Melis kıskançlıktan kıpkırmızı olmuştu. Elleri hemen yanaklarına gitti yandığını hissediyordu öfkeden ellerini yumruk yapıp kimseye görünmeden odasına gidip masanın önündeki sandalyeyi yere fırlattı. Masasına oturup başını elleri arasına alıp derin derin nefesler alıp vermeye başladı.
*
Öğle arasına az kala Nazlı sabah gelen ikiz bebek hastasının kontrolü için yoğun bakıma ilerledi. Bebeklere bakıp küçücük elleri sevdi. Bebeklerden biri direk onun işaret parmağını tuttu. Nazlı'nın içinde bir şey kopmuştu sanki ağzı kulaklarında gülümsemeye başladı.
Yasemin: Nazlı hocam bebekler kurtulabilecekler mi?
Nazlı: İnşallah Yasemin hemşire sonuçlar çıksın da bakacağız duruma
Yasemin: Bu arada hocam pek bi yakıştı size baksanıza nasıl tuttu elinizi
Nazlı: Sağ ol Yasemin hemşire Allah isteyen herkese nasip etsin. Neyse sen çıkabilirsin şu yavrucak parmağımı bıraktığında bende çıkacağım (deyip Yasemin'i gönderdi) Ah ne kadar tatlısınız siz öyle çabucak iyileşin sizi bekleyen anne babanızda size kavuşsun (deyip iç çekti. Sonra kendini ve o bebekleri kendi bebeği gibi düşünmeye başladı)
*
Öğle arasında Melis Alinin odaya damladı
Melis: Alicim dosyayı getirdim inceleyelim mi?
Ali: Gel Melis otur şöyle deyince Melis sandalyeye oturdu. Göğüs dekolteli elbiseni biraz çekiştirip iyice açtı
Melis: Öğle arası ama yemekleri buraya söyler öyle çalışır diye düşündüm baya karışık bi vakaymış
Ali: Tamam Melis ama yaparız ama önce bişey konuşmalıyız seninle yani sana söylemek istediklerim var
Melis: Tabi Alicim bana her şeyi söyleyebilirsin ben seni hep dinlerim anlat bakalım
Ali: Şimdi Melis önce bana Alicim demeni bırakmanı istiyorum
Melis:(şaşırarak) A-A Neden nolduki?
Ali: Ben evliyim Melis bana böyle hitap etmen hiç hoş değil
Melis: Ama..
Ali: Aması yok evli bir adama öyle denmez heleki kasaba gibi küçük bi yerde asla denmez söz olur laf gelir.
Melis:(sinirden gülerek) hahaha laf olmasından değil de Nazlı seni doldurup üstüme yollamış gibi konuşuyorsun
Ali: Ne alakası var şimdi konunun Nazlı ile yok öyle bir şey ben rahatsız oluyorum bundan tamam arkadaşız ama ben artık evli biriyim. O üniversitedeki gençler değiliz artık. Samimiyetimizin bir sınırı olmalı. Alicim demelerin olur olmadık yerde sarılman koluma omzuma dokunmaların hiç doğru değil
Melis:(ayaklandı) Nazlı yüzünden şuan konuştuğumuz şeye bak ya biz arkadaş değil miyiz ya? Ben arkadaşlarımla hep böyleyim yani ne var bunda anlamıyorum ki
Ali:(ayaklandı oda) Bak sen rahat olabilirsin ama ben olamam. Nazlıya da laf atmaktan vazgeç! Onun nasıl dayandığını kendini nasıl tuttuğunu görüyorum. Karım o benim ve normal olarak kıskanmaya hakkı var çünkü yaptığın şeyler kıskanılabilecek şeyler ama benim için susuyor. Senin o gözle bakmadığını söylediğim için duruyor ama bu daha fazla böyle süremez tamam mı? Normal arkadaşların davrandığı gibi hayatımıza devam edelim şurda yüz yüze bakıyoruz
Melis:(sinir ve öfkeyle nefes alıp vermeye başladı. Gözleri ateş saçıyordu birden patladı) YETER ARTIK! Görmüyor musun be adam! Sana deli gibi aşığım ben!
Ali:(şok olmuş gözlerle) NE!?
Melis: Ne şaşırıyorsun sana açıldığım günden beri içimde sakladım ben seni! Beni red ettiğinde benden uzaklaşma diye konuyu kapatmış gibi yaptım ama (kalbini gösterdi) burdan bi an olsun çıkarmadım seni! Ben seni çok seviyorum herkesten çok (sinirle) Nazlıdan bile çok seviyorum seni anladın mı?
Ali: İnanmıyorum sen.. sen.. çık dışarı hemen!
Melis: Çıkmıyorum dinleyeceksin beni! Kırk takla atıyorum şurda beni gör diye! Nazlıda olan bende olmayan ne ha! (ağlamaya başladı Aliye doğru adımladı) Şimdi evet desen bana hemen boşanırsın Nazlıyla evlenip gideriz buralardan çok mutlu oluruz
Ali:(Melisi kenara itip kapıya doğru geçti) Sen delirmişsin bende saf gibi senin iyi niyetli olduğuna inanmıştım. Nazlı anlamış nasıl biri olduğunu ama ben onu dinlemedim! Hani öyle bi niyetin yoktu hani kapatmıştın konuyu
Melis: KAPATMADIM KAPATAMADIM NEYİNİ ANLAMIYORSUN! DELİ GİBİ AŞIĞIM SANA BEN! (sakinleyip) Hadi Ali gel (elini uzatıp) gidelim buralardan mutlu olalım. Zevkin doruklarını yaşarız seninle sen ben ve senin için doğuracağım çocuklarımızla
Alİ: Defol git bi daha seni görmek istemiyorum! Benden uzak dur deyip kapıyı açıp çıktı odasından. Melis ağlayarak Alinin masasını dağıttı. Yere düşen AlNazın çerçeve içindeki fotoğrafı alıp parçalara ayırdı. Sonra gözü yere devirdiği Alinin araba ve ev anahtarına gözü ilişti. Hemen eline alıp evin anahtarını aldı ayaklandı.
Melis:(ağlamasına devam edip sinsice gülümsemeyi ihmal etmeyerek) Ben vazgeçmiycem Alicim! Deyip elindeki anahtarı sıkıca tutup odadan çıkıp kendi odasına yöneldi.
*
Ali koşarak Nazlının odasına gelmiş onu bulamayınca kendini bahçedeki banklardan birine atmış ellerini kafasına dayamış düşünüyordu. Kontrol için hastaneye gelen FerBel onu görünce yanına gittiler.
Ferman: Ali!
Ali: Ferman, Beliz hayrola?
Beliz: Bebek için kontrole geldikte sen iyi misin?
Ali: İyiyim ya hastama moralim bozuldu da neyse hadi beraber geçelim de bende bi bakayım yeğenime deyip ayaklandı. FerBelle birlikte hastaneye girdiler
*
Nazlı neredeyse bütün öğle arasını o bebeklerle geçirmiş. Kendi anneliğini düşünme fırsatı da bulmuştu. Bebekleri sevdi saçlarını okşayıp parmakları ile oynadı. Kısa bi süreliğine de olsa kucağına almıştı birini. Bunları yaparken bi doktor değil bir anne edasıyla yapmıştı nasıl hissederim diye. Olmuştu da içinden bir şeyler kopmuş anneliğe olan inancı biraz için umutlandırmıştı. Sonra bebekleri bırakıp dışarıya çıktı
Kadın: Doktor hanım iyi olacak mı çocuklarım?
Nazlı: Sakin olun so..(sonuçlar demeye kalmadan Yasemin sonuçları getirdi) Ha bakalım şimdi. Evet doğum sırasında kasılmalar sonucu nefessiz kaldıklarından solunuma ihtiyaçları var bi süre onun dışında cerrahlık bi durum yok testlere göre bundan sonrasını kadın doğum uzmanınıza bırakacağım tedavi sürecini o yapacaktır
Kadın:(sevinçle) Oh! Allah razı olsun doktor hanım (diye sarıldı. Ağlamaya başladı birden) Ben çok bekledim onları doktor hanım. Kocam çok ısrar ederdi bebek bebek diye ama ben korkularımdan yapamazdım o da boynunu büker sessiz kalır arada trip atardı bana istemediğim için zorlamazdı. Mimarım ben işim var kariyerimi düşünüyorum ama en önemlisi korkudan yetememekten istemiyordum.
Nazlı:(merakla) ee sonra ne oldu da nasıl karar verdiniz anne olmaya (kadın sustu Nazlıya baktı) Şey pardon anlatmak istemezseniz anlatmayın özel oldu sanırım
Kadın:(Nazlının gözlerine bakıp bi anda) Sende korkuyorsun değil mi?
Nazlı:(şaşkınlıkla) N-Nerden anladınız?
Kadın:(gülümsemeye çalışarak) Ben geçtim bu yollardan bu durumu yaşayan her kadını anlarım (durdu sonra anlatmaya devam etti) 2 yıl boyunca içi içini yesede zorlamadı beni. Sonra kocam birgün eve gelirken kaza geçirdi (Nazlı kadına dikkat kesildi) 2 ay komada kaldı. 2 ayın sonunda başardı uyanmayı bütün korkularımı bi kenara bırakıp onun yokluğunda kafamda dank etti. Ondan çocuğumun olmasını istedim. 1 ay sonra toparlandı sonra çocuk işlemlerine başladık (derin bi nefes aldı) Hamile olduğumu öğrendiğim gün güzel bi masa hazırlayıp söyleyecektim ona hamile olduğumu. 2 yılın sonunda hamile kaldığımı ama.. (deyip hıçkırarak ağlamaya başladı)
Nazlı:(gözleri dolmuştu) Ama ne?
Kadın: Kocamı iş ihalesinden dolayı karşı taraftan birileri ofiste vurmuşlar. Ben onu eve beklerken bana öldüğü haberi geldi. O anda yıkıldım hamile olduğumu bilmeden öldü! Baba olamadan öldü! Ona bu duyguyu sırf korkularım yüzünden tattıramadım ben doktor hanım! Evlendiğimiz ilk zamanlarda yapmış olsaydık en azından içindeki o duyguyu tadardı! Keşke zamanı geri alabilseydim keşke.. Herkes destek çıktı bana hep yanımdalardı ama o yoktu artık olmayacak! O yok ama varmış gibi geçirdim hamileliğimi bana ondan kalan emanetler bebeklerim.. deyip sustu ağlamaya devam etti. Nazlı şok olmuş kadına bakıyordu öylece sonra sıkıca sarıldı ona onunla birlikte ağlamaya başladı
*
Nazlı bebekleri kadın doğuma yönlendirip gelip odasına geçti. Elini yüzünü yıkayıp biraz önce şahit olduğu hayat hikayesine takılıp kaldı. Sonra gözlerini sımsıkı yumdu. Aliyle kendini düşündüki bi anda gözlerini açıp sağa sola salladı başını bu düşüncelerden kurtulup kalktı hızla Alinin odasına yöneldi. Kapıyı açtığında odanın halini görünce gözleri şokla açıldı.
*
FerBel ve Ali doktorun yanından çıkmıştı
Ali: Yeğenime bak be göstermiyor kendini hayta deyip gülümsedi
Ferman: Evet ya Ali göstermesi için bişeyler yapamaz mıyız?
Beliz: Saçmalama Ferman bebeğimiz ne zaman isterse gösterir zaten kendisini bize hem daha yeni 3 aylık oldu
Ali: Aynen öyle hemen göstermeyebilir ve ayrıca bu durumda beklemekten başka yapacağımız bir şey yok
Nazlı:Ali! diye koridorun sonundan bağırdı sonra hızlı adımlarla onlara doğru geldi
Ali:(telaşla) Noldu Nazlı iyi misin?
Nazlı: İyisin çok şükür deyip sarıldı
Ali:(sarılmaya karşılık vererek) Nazlı anlamıyorum kötü mü olmam gerekiyordu neden bu kadar telaşlandın sen? FerBel de şaşırmış Nazlıya bakıyorlardı
Nazlı:(geri çekilerek) Dalga mı geçiyorsun odan savaş haline hasta yakınlarıyla kavga ettin onlar öyle yaptı zannettim aklım çıktı ama iyisin çok şükür
Ali: Odam mı dağılmış?
Beliz: Arkadaşlar noluyor?
Nazlı: Ne demek odan mı dağılmış haberin yok mu senin? Ali bişey demeden odasına yöneldi. Nazlı ve FerBel de peşinden gitti
*
İsmail: Ezo pikniği de yapalım da öyle dönelim artık evimize
Ezo: Babamın durumu da bugün belli olacak Güneş abim gelsin sonra gideriz
İsmail: Tamam canım
Burcu: Babaanne acıktım ben!
Ezo:(gülümseyerek) Kızım bana söylesene ben hazırlarım hemen bişeyler
Burcu: Hayır Ezo abla Sıdıka babaanne daha güzel şeyler yapıyor
Sıdıka:(gülerek) Tabi yapıyorum şimdi en sevdiğin şeylerden yapacağım güzel torunuma evet Ezo hanım pabucunuz dama atıldı bakıyorum
İsmail: Valla öyle olmuş Ezo hem bende alıştım valla annemin yemeklerine deyip güldü. Burcu da onlarla birlikte güldü
Ezo:(kollarını önünde birleştirip) Gülün tabi siz gülün evde benim elime kalacaksınız deyip sinirlendi. O sırada Güneş eve gelmişti. Babasının yanından hastaneden geliyordu
Sıdıka: Hoş geldin oğlum. Baban nasıl?
Güneş: Hoşbuldum anne. Babamı artık çıkartacaklarmış tam olmasa da iyi görünüyordu. Birkaç güne haber verecekler çok sürmez en fazla 1 haftaya evde inşallah
Ezo: Ayy hadi inşallah deyip abisine sarıldı
*
Beliz: Buraya nolmuş böyle aaa dedi şaşkınlıkla
Ali:(sinirle ağzının içinde söylendi) Melis! (ama Nazlı duymuştu)
Nazlı: Ne dedin sen?
Ali: Yok bişey demedim
Nazlı: KİM DEDİN! Nolmuş burda çabuk anlatıyorsun deyip sinirle Aliye dönünce
Ferman: Beliz hadi biz gidelim konuşsunlar onlarda. Beliz başıyla onaylayıp Fermanla çıkıp kapıyı kapattılar.
Ali: Yok bişey Nazlı önemsiz bi olay boşver ben buraları toplayayım deyip eğildi ki Nazlı kolundan tutup kendine çekti
Nazlı: Anlatıyor musun anlatmıyor musun dedi sinirle
Ali:(derin bi nefes alıp olayı baştan sona anlatır) İşte böyle sonra ben çıktım odadan öfkeyle dağıtmış olmalı burayı
Nazlı: PİS AŞÜFTE! Ben şimdi ona gösterirdim (deyip yumruk yaptı elini) ancak hastanedeyiz ve ben ona şimdilik göstermekle yapacağım bu işi!
Ali: Neyi göstermekle yapacaksın?
Nazlı: Senin kimin olduğunu gözüne sokma planım vardı ya onu
Ali: Hala aynı şeyleri mi söylüyorsun sen yok artık ya öyle bişey olmayacak unut o fikri planı her ne haltsa! Damgalamak ne ya offf deyip odasını toplamaya koyuldu
Nazlı:(sinir ve öfkeyle deliriyordu şuan ama henüz bir şey yapmayacaktı. Önce aklındaki planı uygulamalıydı ama nasıl? Ali irade savaşına girmiş Nazlıya yaklaşmıyordu pek fazla ama Nazlı bunu sorun etmiyordu istese onu avına hemen alırdı sorun Adil amcasının evde oluşuydu. Onun evde olması panter Nazlıyı kısıtlayacaktı o yüzden Ali ile baş başa kalabilecekleri bir ortam oluşturup Aliyi zorlayacak ve iradesini yıkıp onu planladığı gibi damgalayacaktı. Bu düşüncelerle durmuştu odanın ortasında Alinin seslenmesiyle kendine geldi) Ha ne?
Ali: Nazlı çekilsene şunları halledeyim.
Nazlı: Tamam benim hastama bakmam gerek görüşürüz sonra ha bu arada o buraya tekrar gelip konuşmaya çalışırsa bana haber veriyorsun deyip çıktı odadan
*
Akşam olmuştu. Melis'in kapısı çaldı. Gidip açtı kapıyı
Melis: Sonunda be hoş geldin deyip sarıldı ona.
Mehmet: Hoşbuldum canım hadi içeri almayacak mısın beni diyip gülümsedi. Melis onu eve aldı
Melis:(çay koyup geçti oturdu koltuğa) Şimdi bak can kulağıyla beni dinliyorsun
Mehmet: Dur be kızım daha ne geldim azıcık soluklanalım hasret giderelim ne bu acele
Melis:(parmağını sallayarak) Ben hasret gidermek için seni çağırmadım buraya yardımına ihtiyacım var ve sende kabul edip geldin. Aliye kavuşmam lazım anlıyor musun!
Mehmet: Şeyy aslında zorlamasan mı? Başka birini bulur aşık olursun neden bu kadar uğraşıyorsun bu adam için? (Mehmet'te Melise aşık biri ona yakın olmak için yakınlık içindedir. Meliste bunu bilir ve kullanacaktır)
Melis:(sinirle) SEVİYORUM LAN! Neyini anlamıyorsun Kıvılcımla aynı laflar bunlar onun gibi yapıp beni ikna etmeye çalışacaksan defol git ben kendime başkasını bulurum
Mehmet:(üzgünce) Tamam yardım etmeyi kendim seçtim geldim şimdi anlat o zaman dinliyorum
Melis: Nazlıya yakınlık kuracaksın misafir cerrahsın sen ve başhekime seninle onun ilgilenmesini isteyeceksin. Böyle ilerlerken ben evlerinin anahtarını aldım herhangi bi boşlukta kamera yerleştirecez eve bu sayede ne konuşup yaptıklarını göreceğiz hamlelerimizi ona göre atacağız
Mehmet: Eee ya kıskanmalar olmazsa Nazlı benimle yakınlık içine girmezse ya Ali Nazlıyı yanlış anlamazsa ne olacak? Kıvılcım onların deli gibi birbirlerini sevdiklerini söyledi. Çok basit numaralar bunlar Melis
Melis:(kahkaha atarak) Gece gece Nazlıya gidecek aşk mesajları Aliyi delirtir merak etme. Her erkeği delirtir kavga edecekler eninde sonunda
Mehmet: En kötüsünü düşünelim. Ali Nazlıyı Nazlı Aliyi kıskanmadı kavga etmedi mutlu mesut hayatlarına devam ettiler diyelim nolacak Melis bunun içinde planın vardır ne yapacaksın bilmek istiyorum. Hem evli adam ya çocuğu olursa belki de karısı hamiledir bile
Melis(gözleri büyüdü sinir kat sayıları arttı. Koltuktan kalktığı gibi Mehmet'in boğazına yapıştı) Napacağım biliyor musun ozaman! (Mehmet başını salladı ama nefes almakta zorlanıyordu. Melis'te iyice sıktı ve konuştu) Önce sevdiği herkesi tek tek öldürürüm! Nazlıyı da (elini çekip gülmeye başladı) ölmekten beter hale getiririm Alinin gözünün önünde ııı bebeğe gelecek olursak Alinin çocuğu diye bakabilirim annelik yapabilirim ona ama bebek henüz ortalıkta yok böyle bi duyum almadım o yüzden bebek olmadan ayrılmaları lazım yoksa ona da yazık olacak deyip kahkaha atmaya başladı
Mehmet:(nefes almaya çalışarak) Tamam anladım
Melis(Mehmet'e dönüp dibine girdi) Özür dilerim biraz sıktım boğazını ama bana olumlu düşüncelerle gel tamam mı? Mehmet ben Aliyi çok ama çok seviyorum deyip yanağından öpüp başını Mehmet'in göğsüne yaslayıp öylece durdular
*
AlNaz ve Adil yemek yemiş çaylarını içiyorlardı televizyon karşısında
Adil: Ellerine sağlık kızım
Nazlı:(gülümseyerek) Afiyet olsun baba
Ali: Baba fabrika nasıl gidiyor
Adil: Tahmin ettiğimizden de iyi gidiyor temeli bitti nerdeyse işte yarın şehre ineceğim birkaç iş var (deyip elindeki bardağı bıraktı) İzninizle erken yatacağım iyi geceler çocuklar deyip odasına gitti. Nazlı Adil'in gitmesiyle yanında oturan Alinin göğsüne başını yasladı. Ali de televizyondan maçın özetlerine bakıyordu. Nazlı sinsi bir gülümseme ile elini Alinin gömleğinden açıkta kalan çıplak göğsünde gezdirdi. Ali kaşlarını çatmıştı ama ona dönmedi. Çünkü dönerse irade savaşını kaybedebilirdi ama böylede duramazdı direk esneme numarası yaparak
Ali: Nazlı'm bende çok yoruldum hadi yatalım artık deyip televizyonu kapatıp gitti. Nazlı arkasından gülerek 'sen görürsün' diye içinden geçirip ortalığı toplayıp odasına geçti
.
Nazlı odaya girince Ali de lavabodan çıkmıştı. Nazlı Alide bir göz gezdirdi sonra yaklaşıp ellerini boynuna doladı yavaş yavaş okşayıp kendine çekti. Yatağın yanına geldiklerinde Nazlı Aliyi bırakmadan çekti ikiside yatağa düştü. Nazlı altta Ali onun üstündeydi. Nazlının heyecandan göğsü hızla inip kalkarken göğüsleri Alinin bedenine değiyordu. Ali bedenine değen göğüslerle alev aldığını hissetti. Ufak bi kahkaha kaçtı ağzında
Nazlı: Ne yapmayı düşünüyorsun şimdi Alicim? Şuan fena haldeyiz hı? (Deyip göz kırptı) Bana şuan istediğin her şeyi yapabilirsin
Ali kafasını hafifçe geri çekip gözlerini arsızca Nazlının açıkta kalan olan bacaklarında, inip kalkan göğüslerinde ve en sonda yüzünde gezdirdi. Nazlının gözlerinde yanan ateşi gördüğünde çapkınca gülümsedi ve Nazlıya yaklaştı. Nazlı Alinin kendisini süründürmek için ondan uzak durmasından kocasını özlemişti 2 haftadan fazla olmuştu. Koca adamın içinde kaybolmasını beraber ateşin üstünde yürümeyi o ateşte yanmayı özlemişti.. Ali ona yaklaştıkça nefes alışverişi hızlanırken yutkunmasına engel olamadı. Ali ise Nazlıya iyice yaklaşıp son anda dudaklarını yanaklarına yönlendirdi ve küçük bi öpücük kondurdu. Nazlının üstünden kalkarken Nazlı şaşkındı
Ali: Sana.Hiçbir.Şey.Yapmayacağım.
Ali odadan çıktı. Nazlı ihtiyaçla kasılan bedenini tatmin olamamasının verdiği sinirle saçlarını karıştırdı. Ali ise zor bela kendine hakim olmuştu. Kendini tekrar banyoya atıp soğuk bi duşa girdi. Sonra belinde bir havlusuyla Ali odaya geri geldi.
Ali:(içinden) Biraz da sen kıvran bakalım Nazlı hanım deyip ıslak saçlarını karıştırırken sular vücuduna doğru süzülüyordu. Nazlı onu görünce doğruldu yataktan kahkaha attı. Elleriyle saçlarını geriye iterken gözlerini Alinin vücudunda dolaştırdı
Nazlı: Dişe diş diyorsun!
Ali:(Nazlıya yaklaşıp) Aynen öyle
Nazlı: Öyle olsun bakalım deyip dolaba yöneldi. Nazlı saten geceliğini alıp banyoya giderken tam Alinin önünden geçiyordu ki vazgeçip önünde durdu. Elini karın kaslarına koyup aşağılara doğru inmeye başladı. Nazlı havlunun düğümüne gelince kafasını kaldırıp Aliye baktı. Düğümü kavradığında Alinin hala sesi çıkmıyordu
Nazlı: Ahh Ali. Hala bana karşı iradenin olduğunu mu düşünüyorsun?
Ali: E-evet
Nazlı: Emin misin? Buradan pek öyle gözükmüyor. Elim havlunun düğümünde ve senin hala bir şey yaptığın yok (deyip Nazlı düğümü sıkıca tutup Aliyi kendine çekti) Senin iraden bana sökmez Ali ama seni üzmeyeceğim. İstediğin gibi oyununu oynayabilirsin deyip Nazlı havluyu bırakıp banyoya gitti.
.
Ali Nazlının haklı olduğunu biliyordu. Nazlının Alinin gözlerine bakması yeterdi Alinin iradesini tuz buz etmesi için. Ali Nazlı banyodan çıkana kadar üstünü giyindi ve yatağa girdi. Nazlı da siyah saten şortlu geceliğini giyinip banyodan çıkıp odaya geldi. Ali ise Nazlıya bakmamak için yüz üstü yatıp kafasını çevirdi. Nazlının dudakları yukarı kıvrılırken işine devam etti sonra yatağa girdi ve Aliye döndü
Nazlı: Araya yastık koyayım ister misin?
Ali hiçbir şey demeden öbür tarafa döndü. Nazlı ise Alinin bu şirin tavırlarıyla deli eğleniyordu. Başını yastığa koyup yarın bu irade savaşını sonlandırmak üzere kendini uykunun kollarına bıraktı............................................(60.bölümünsonu)

vote/65
Gelecek bölümü dört gözle bekleyin çok şey olacak 😂
Sağlıcakla Kalın 😇

Vefa Ailesi ve (AlNaz)'ın Zorlu AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin