minlix |S|

8.8K 148 140
                                    

Request By: lalisam123minho

top - felix
bottom - minho

"Fever"

//////////////////////////////////////////////////

Stray Kids'in evinde her zamanki gibi bir gündü. Chan, Changbin ve Jisung sabah erkenden çıkıp stüdyoya gitmişlerdi. Hyunjin ve Yongbok birlikte oyun oynuyordu, yanlarındaki koltukta Minho dizisini izliyordu. Seungmin ve Jeongin de Han Nehri'ne gitmek için Seungmin'in odasında plan yapıyorlardı.

Seungmin başını odasının kapısından çıkartıp salonda oturan üyelere seslendi.
"Hey birazdan Han Nehri'ne gideceğiz! Geliyor musunuz?"

Hyunjin elinde sıkı sıkı tuttuğu konsoldaki tuşlara birkaç kez daha basıp sevinçle zıpladı.
"Hah! Üçe iki kazandım~!" Sevincini yaşadıktan sonra koltuğa tekrar oturdu, alnına gelen uzun saçlarını kulağının arkasına attı ve Seungmin'e döndü.
"Ben gelirim." Seungmin cevabı duyduktan sonra eliyle 'tamam' işareti yaptı.

Sarışın genç yanında duran arkadaşına döndü ve sordu.
"Yongbok sen geliyor musun?"
Çilli genç bir elini kahverengi saçlarına atıp onları karıştırdı ve hemen sonra düzeltti.
"Yok kalsın." Arkasına yaslandı ve yan kaltukta oturan Minho'ya döndü. Telefonuna odaklanmış ve dudaklarını büzmüş bir şekildeyken gerçekten çok şirin duruyordu.

Hyunjin Yongbok'un omzuna dokunup odağı kendisine çekti.
"Bbokkie sen Minho Hyung'a sor ben üstümü giyinmeye gidiyorum." Yongbok gülümseyip başını salladı ve Hyunjin odasına gidince Minho'ya doğru eğildi. Elini kumral saçlı gencin bacağına koydu. Minho'ysa bacağında hissettiği elle irkildi ve başını telefonundan kaldırdı. Yongbok'un eğilip ona doğru baktığını görünce yanaklarının kızardığını hissetti.

"Hyung." Felix derin ve tahrik edici bir ses tonuyla konuşup sırıttı. Fakat Minho donup kaldığı için ondan bir cevap alamadı.

"Hyuung?" Bu sefer sesi daha normaldi. O kadar da derin değildi yani. Minho kendine gelip kulaklıklarını çıkardı ve gözlerini kaçırdı.
"E-efendim." Minho gözlerini sıkıca kapatıp tekrar açtı.

Yongbok elini Minho'nun bacağından çekip dik bir şekilde oturdu. O sırada aklına bir plan geldi. Minho'nun yüksek ihtimalle bu teklifi reddedeceğini biliyordu bu yüzden büyük bir umutla konuşmaya başladı.
"Seungmin, Jeongin, Hyunjin ve ben Han Nehri'ne gideceğiz. Sen de gelir misin?" Minho dizisini yarıda bölmek istemiyordu. Ama kabalık etmek de istemiyordu bu yüzden aklına gelen ilk bahaneyi söyleyiverdi.

"Ben şey.. Biraz hastayım da gelmeyeyim en iyisi." Minho'nun yalan söylediğini onu tanımayan biri bile anlayabilirdi. Fakat Yongbok bunu görmezden gelip biraz işleri kızıştırmaya karar verdi.

Söylediklerini duyar duymaz endişeli bir yüz ifadesi takındı.
"Hasta mı? Neyin var Hyung?"

"Benim.. Şey- Şeyy.. Ateşim var." Felix kendi kendine düşündü,
'Gerçekten yalan söyleme konusunda berbatsın Lee Minho. Çok şirin.'
Yongbok Minho'nun yalanına inanmış gibi yapmaya devam etti.

"Oh Tanrım bakayım şuan ateşin var mı. Zavallı Hyung..." Hızla oturduğu yerden kalktı ve Minho'nun oturduğu koltuğa geçerek kumral gencin üzerine eğildi. Dudaklarını onun alnına deydirip çektikten sonra gözlerine baktı.

"Burdan pek anlayamadım doğrusu." Dudağını büzüp bu sefer de yanağına doğru eğildi ve bu sefer de orayı öptü. Minho zaten sıcaklamıştı Yongbok yanağını öptüğü zaman vücudundaki tüm kanın yanaklarına doğru süzüldüğünü hissetti.

stray kids one-shotsWhere stories live. Discover now