Bir gün buraların değerlenmesi dileğiyle
İyi okumalar 💗
***
Elindeki sigarasını kara atıp daha çok verdi sırtını duvara. Başını yasladı yorgun bir tavırla. Bir an için gözlerini gökyüzüne dikti. Yine kulaklarını rahatsız edici bir cızıltı doldurmuştu. Bütün sesler gitmişti sanki dünya daha hızlı dönüyordu. Başına saplanan ağrıyı hissetti. Büyük bir acıydı, kemikleri birbirinden ayrılıyormuş gibi. Bir insan bu acıyı kendine reva görür müydü? O görüyordu işte. Bilincini kaybedene kadar bakacaktı o gökyüzüne. Görmek istediğini görene kadar duracaktı öyle. Göremeyince hissedeceği hayal kırılığına sığınacaktı. Bu kadar acınasıydı kafasının içi.
"Beni orada bırakıp gittiniz. "
Gökyüzünden çektiği gözlerini yanına gelmekte olan Timur'a dikti. Cızıltı bir anda gitmiş dünya tersine akmayı bırakmıştı. Ruhu çekilmiş gözlerle inceledi soğuktan kızarmış yüzünü. Midesi bulanıyordu artık. İlk gördüğünde güzel olarak tasvirlerdiği sıfatı artık güzel göremiyordu.
"Bir daha bunu yapma. "
Kutay beklediğinden daha sakin konuştu. O ise yanına gelmiş gözlerini yüzüne dikmiş öylece bakıyordu. Afallamıştı sanırım. En az kendisi kadar boş baktığı için anlam kazandırmak zordu.
"Üzgünüm tamam mı? Gerçekten bilinçli bir şekilde yapmadım. "
"Bilinçli ya da bilinçsiz temas istemiyorum. Midemi bulandırıyorsun. "
Kaşları çatıldı ilk önce. Daha sonra göz bebekleri büyüdü. Kutay bunu yakından görürken onu kızdırdığını çok açık bir şekilde hissetmişti.
"HAY ANASINI AVRADINI SİKEYİM BÖYLE İŞİN! "
Büyük bir bağırış geldiğinde Kutay irkilerek gözlerini Timur'un arkasına çevirdi. Gözleri,gördüğü şey ile şaşkınlıkla açıldı. Bir asker banklara tekme atıyordu. Silahına uzatmaya kalkıyordu. Bir kaç kişi durdurmaya çalışıyordu ama öfke nöbeti geçiren genç çocuk kimseyi duymuyordu. Tamamen bilinçsizdi.
Kutay gözlerini hemen önündeki adama çevirdi. Hâlâ öfkeli gözlerle kendisine bakan Timur alayla sırıttı.
"Gidin ilginin şimdi Komutanım. "
Kutay sadece onun duyabileceği şekilde küfür mırıldanıp omzuna çarparak ileri yürüdü. Gözleri endişeli arkadaşları ile kesilirken eli ile durun işareti yaptı. Kalabalığı yarıp askerin karşısına geçti. Çokça sevdiği bir askeri görmek onu afallattı. Kafasını tutarak deli gibi ağlıyordu. Ali sakin bir çocuktu. Öyle sanıyordu. Herkes susmuş bir tek onun ağlama sesi yankı yapıyordu.
Kutay onun yanına gidip kolunu tuttu. Hırsla kolunu çeken çocuğu daha kuvvetli tuttu.
"Kafanı kaldır Ali. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şarap Tadında | GAY (Ara verildi)
Fantasy🔞/Argo, cinsellik, kan içermektedir. "Dudağımda kanın,şarap tadında." 〰️〰️〰️ "Seni o gece öldürmeliydim. Bütün hayatımı ele geçirmeden işini bitirmeliydim. " "Yanılıyorsunuz Bayım. Siz beni öldüremezsiniz. Sizin gücünüz bana yetmez. Benimle boy ölç...