VIII.

3.9K 346 200
                                    

Selam♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selam♡

!!! Bu bölüm ve sonrasında geçecek mekanlar Türkiye haritasında var olan yerler değildir. Ad benzerliği olabilir ama gerçeğini yansıtmayacaktır. Tamamen hayal ürünüdür. Zaten fantastik bir hikaye olduğundan çok takılmayacağınızı umuyorum.

İyi okumalar♡♡

*****

Daha etrafımda ne var ne yok bakamadan Fatih Yarbayın isteği ile erleri hazır ol vaziyetinde getirmiştik. Yaklaşık on dakikadır ise bu şekilde bekliyorduk. Erlerin yol yorgunluğu ile sızlanışlarını duyuyor daha çok kaşlarımı çatıyordum. Israrla gözlerimin içine bakan Timur yüzünden de iyice geriliyordum.

"Ne yapacağız? "

Eylül kulağıma doğru konuştuğunda kafamı ondan tarafa çevirdim. Hiç bilmediğim bir yerde onlara öncü olamazdım.Çevreme baktım. Önümüzde büyük ormanlık alan arkamızda deniz ve liman. Görünürde elle tutulur bir şey yoktu. Sadece limana gemilerini çeken yerliler vardı. İleriden gelen Yarbay'a ve yanındaki orta yaşlı adamı gördüğümde rahat bir nefes aldım.

"Geliyorlar."

Bir kaç dakika sonra yanımıza geldiklerinde oluşan ufak görültü kesilmiş herkes onlara odaklanmıştı. Fatih Yarbay önümüze geçerek erleri kısaca süzdü. Gıcık herifin tekiydi ama mesleğini hakkı ile yapan nadir insanlardı. Sadece fazla eski kafalıydı.

"Rahat asker. "

Herkes rahat pozisyona geçti. Timur'un bu duruma göz devirdiğini gördüğümde çenemi kaldırıp bakışlarımı ona diktim. Görse de umursamadan bakışlarını çekmişti. Zor bir karakterdi keza ben de öyle. Bu yüzden hiç bir zaman anlaşabileceğimizi sanmıyordum.

"İdris Bey buranın otuz yıldır yerlisi. Emekli komutan. Bizim rehberimiz olacak. Onu pür dikkat dinleyin ve en kısa zamanda buraya adapte olmaya çalışın. Buyurun İdris Bey..."

Geri çekilip adama müsade etti.

"Öncelikle hoş geldiniz kasabamıza. Bana İdris amca diyebilirsiniz. Çok uzun zamandır destek bekliyorduk. Allah razı olsun. "

Bana doğru dönen adamın dolu gözlerini gördüğümde iç çektim. Ne demek der gibi hafif bir şekilde başımı eğdim.

"Burası küçük ama kalabalık bir sahil kasabası. Milet çok uzun zamandır içine kapanık bir şehir.Başka birlikten gelen askerler dışında kasabadaki herkes yerli. Nasıl oluyor bilmiyoruz ama burada işler çığrından çıkmaya başladı. İnsanlar evlerinden çıkmaya korkar oldu. Çok fazla insan kaybettik. Daha fazla bu acıyı yaşamak istemiyoruz."

"Dışarıdan gelen çok olur mu İdris amca?"

Diye sorduğumda kafasını olumsuz anlamda salladı.

Şarap Tadında | GAY (Ara verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin