Fecrin soğuğuyla beraber duyulan çan sesleri ürpermeme yetmişti.Ama tek bir şey dışında başka hiçbir şey uykumu bölemezdi.Zrrr..
Gözlerimi açmam sizin için bir şey ifade etmiyor olabilir ancak açtığımda bir şey görememek bana hayatı yaşamaya çalışan yarım bir insanı ifade ediyor.Hazırlanmak için yatağımda doğrulmamla kafamda acı hissetmem bir oldu. Rafın yatağımın üstünde olduğunu hep unutuyorum. Hissettiğim acının üzerinde parmaklarımı gezdirirken bir yandan da düşünüyorum. Acaba kızarmış mıdır? Kırmızı nasıl bir renk? İnsanlara acı verdiği için mi kırmızı? Kendimi toparladıktan sonra kıyafetlerimi giymeye çalıştım. Acaba hangi renkleri giymiştim ? Mavi hissediyorum.
Bugün Eretna ile denizin anlatacaklarını dinlemeye gideceğiz. Bugün neler anlatacak bize?Duyduğuma göre deniz maviymiş ve insana huzur veriyormuş.Mavi olup olmadığını bilemem ama huzur verdiği doğru. Eretna'nın geldiğini arabasının park etme sesinden anlamıştım. Birkaç dakika sonra da sesi geldi zaten.
- Hadi pisicik gitme vakti!
- Bir dakika.Size Eretna ile ilgili şunları söylemem gerek. Eretna ile arkadaşlığımız dört yaşında annelerimiz sayesinde başladı. Eskiden beri benimle beraber vakit geçirmeyi çok sever. Bu yüzden değer verdiğim tek arkadaşım. Annem ile babam boşandıktan sonra annem ile şu an oturduğum evde oturduk. Bir süre sonra annem bir mektup bırakıp gitti. Bana mektubu Eretna okumuştu. Hepsini hatırlıyorum ama şu an az vaktimiz olduğu için son sözlerini söyleyeyim.
"Eretna, kızıma kardeşin gibi sahip çık. Biz ona iyi bir aile olamadık. Bundan sonra Nora sana emanet."
-Hazırsan geliyorum.
-Eretna ya,yapma bak düşeceğiz.
-Omzun kırılır demiyor da düşmekten korktuğunu söylüyor.
- Hergün bunu yapmak zorunda mısın?
-Sen de her geçen gün kilo almak zorunda mısın?Beni omzuna alıp merdivenleri kahkahalar eşliğinde indik.Beni yere bıraktıktan sonra üstümü çekiştirdiğimi fark etmiş olmalı ki "Güzel görünüyorsun merak etme." dedi.Evdeki çalışanımıza çıktığımızı haber vermesini işaret ettim.O, haber vermek için giderken bende kapıyı açtım ve elimi havaya kaldırıp gökyüzünü hissetmeye çalıştım.
- Ne yapıyorsun öyle?
Eretna'nın aniden onu söylemesiyle irkildim.Hemen sesin geldiği yöne doğru döndüm ve şirin olmaya çalışarak:
- Bugün güzel bir gün olacak çünkü mavi hissediyorum.