LILY

218 18 3
                                    

Bana kim mektup yollamış olabilirdi ki?

- Lily, mektubu odama getirir misin?

Meraklı bir şekilde merdivenleri yavaş yavaş çıkarak odama girdim. Birkaç dakika sonra da Lily mektubu getirdi. Lily odamdan çıkarken "Bir dakika, bekle."diye seslendim. Zarfı açtım, içindeki mektubu çıkardım. Katlanmış olan kağıdı açtım ve kağıdın üstünde parmaklarımı usulca gezdirdim. Bu mektup kimden geldi ise görme engelli olduğumu bilmiyordu, sanki. Elimdeki mektubu Lily'e uzatarak " Bunu bana okur musun Lily?" dedim. Lily elimdeki mektubu alarak okumaya başladı.

"Sevgili Nora Patrich,
Hastanemize tedavi olmak için etmiş olduğunuz müracaat profesörlerimiz tarafından incelenmiştir. Uygun bir zamanda sizinle görüşmek için sizi hastanemize bekleriz.
Florence Hastanesi"

Mektubu okuyan Lily'nin sesindeki mutluluğu hissetmemek mümkün değildi. Oda benim kadar hatta benden daha çok sevinmiştir belki. Hemen Lily'e doğru hızlı adımlar atmaya başladım. Lily ellerimden tuttuğu anda mektup ayaklarımın dibine düştü. Belki mutluluktan kalbimin sesi dışarıdan duyulabilirdi. Lily'i kendime doğru çekerek sıkıca sarıldım. Gözlerinden akan yaşlar omzumu ıslatmıştı. Tekrar ellerinden tutup her zaman yanımda olduğu için teşekkür ettim. Beni yatağıma yatırıp yorganı altıma sıkıştırdı. "İyi geceler Noracığım" dedikten sonra sessiz adımlarla odamdan çıktı.

Güne güzel başlamak, herkesin istediği bu sanırım ama kabus gören bir insan ne kadar mutlu, ne kadar sakin olabilirdi?
"Lily! "
Nefes alış verişim git gide hızlanıyordu.Bu kadında nerede kalmıştı? Sağır mı olmuştu yoksa?
" Lily! "
Yatağımdan ışık hızıyla kalktım. O panikle kafamdaki acıyı bile umursamadan hızlı adımlarla pencereye doğru yürüdüm. Pencerenin kolundan tutup açtım. Hafif rüzgar esintisi beni kendime getirmişti. Sakin sakin yatağıma doğru yürüdüm, aklımda da Lily ile ilgili sorular vardı. Neden gelmemişti? Ağlamaklı bir sesle yine "Lily! " diye seslendim. Merdivenlerin gıcırtısıyla benim odama doğru birinin geldiğini anlamıştım. Kapı açılır açılmaz konuşmasına fırsat vermeden boynuna atladım. Gözlerimdeki yaşlar bozuk bir musluk gibiydi, durmadan akıyordu. Gelen her kim ise ses çıkarmıyordu. Beni yavaşça yatağıma oturttu. Açık olan penceremi kapattı ama perdeleri çekmedi. Güneş ışınları sırtımı yakıyordu, oysa. "Perdeleri de çeker misin?" dedim. Yine ses yoktu. Bir el hissettim omzumda ve o eli tuttum hiç bırakmak istemezcesine. Güneş artık sırtımı yakmıyordu. Eretna'nın sesini de duyuyordum artık. Tuttuğum el Eretna'nındı.

- Yine beni korkuttun.
- Neden korkuyorsun, Nora? Kimse sana zarar veremez.

Eretna elini omzundan çekti. Odanın içinde dolanıyordu. Bir an durdu ve bana "Şşş.." dedi. Ses çıkarmamı istememişti. O da yürümüyordu artık ama odamın dışından ayak sesleri duymaya başlamıştım."Ne oluyor? " dedim ama Eretna'dan ses falan çıkmıyordu. Odamın kapısı aniden açılmıştı.

- Lily?

FECİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin