Bazı anlar vardır, hayatınızda ki bütün neşenin alındığı ve hiç bir şeyin içinizden gelmediği, yeme içmeden kesilme oturduğun yerde hüngür hüngür ağlama isteği.
Tipik depresyon hareketleri kısaca, ne hayattan ne de başka bir şeyden zevk alamıyorsun. Bir de o burun kızarıklığı varya en kötüsü.
Gözyaşı ve burundan gelen sümük ekstradan peçetenin sert yüzeyinden ötürü yüreğimde ki acı yetmezmiş gibi burnum yara olmuş ve acıyordu.
Ha, üstüne üstlük bir de soğuk almıştım. Aşırı derece yorgun hissediyordum. Levi Bey sağolsun o soğukta ve yağmurda beni buraya kadar getirmiş bir de kovmuştu.
Sinirle üzerimde ki yorgana sarılırken yatağın yanında olan Armin ve Jean'e bakıyordum. İkiside yerde oturup sigara içiyorlardı.
"Ulan kalk artık sikeceğim aşk acını. 2 yıldır görüşmüyoruz 2 gündür ağlıyorsun."
Armin'e hüzünlü gözlerle bakarken dudağımı büzerek burnumu çekmiştim. Jean bana bakıp gözlerini devirirken Armin'e hak vermişti.
"Harbi amına koyayım ya. Sokarım Levi'ına üç senedir bitmedi aşk acın"
Her zaman ki gibi anlık bir kalkışla geçerek ikisinide korkutmuştum. Kaşlarım çatılırken sesimi yükselterek bağırmaya başlamıştım.
"Evet lan. Ne Levi'mış anasını satayım. İstesem kimleri kimleri bulurum. Görecek o bana öyle yapmak neymiş. Göt oğlanı."
Aklıma doluşan şeyler ile gözlerim dolarken Armin'e bir bakış atmıştım. Elim yorgana geri giderken benden önce davranıp yorganı çekmişti. Jean ise yastığı alırken öylece durup bekledim.
En sonunda çareyi kendime sarılmakta bulurken yeniden ağlmaya başlamıştım. Jean oflayarak ayağa kalkarken dudağım kendiliğinden büzülüyordu.
"Ama ben Levi'sız yaşayamam. O benim herşeyim."
Jean yastıkla bana vururken Armin kolumdan tutarak beni ayağa kaldırmıştı. " Eren yeter artık böyle yaparsan onu hiç unutamazsın. İlk önce onun için bir şeyler yapmayı bırak. O görmesin sen gör bulduğun kişiyi. Onu unutmak için onu unutman lazım."
Son dediğine kadar iyi giderken Jean ve ben yüzümüzü buruşturarak ona bakmıştık. " Ne dedin lan sen az önce?" Jean'in sorduğu soruyu başımla onaylarken Armin omuz silkmişti.
"Ne bileyim öyle uygun bir kelime bulamadım." Aptallığına gülümserken kolumdan çekmeleri ile onları takip etmiştim.
""Canlan biraz, hadi kopuyoruz." Ne olduğunu fark etmeden hoparlörün bağlanmasıyla çıkan şarkıya istemeden eşlik etmeye başlamıştım.
Piç Armin beni nasıl eğlendireceğini iyi biliyordu. Ve ben az önce ağlıyor olsam bike şu an dans hareketlerine kahkaha atıyordum.
Bir kolunu tamamen sallarken başını da deli gibi sallıyordu. Jean ondan farksız bir şekilde aynı hareketleri yaparken ben de yerimde sallanarak onlara eşlik ediyordum.
Kapının kırar gibi çalınmasıyla hepimiz gözlerimizi büyütüp birbirine bakmıştık. Armin sesi kısarak bağırmıştı. " Tamam, tamam kapattık."
Öğrenci olmak her konu da zordu. Ağız tadı ile eğlenmemize bile izin vermiyorlardı. Birbirimiz ile bakıştıktan sonra Armin yanıma gelerek yüzüme ani bir tokat atmıştı. Gözlerim büyürken evin içinde koşmaya başlamıştı. "Ananı siktim çocuk."
Onun peşinden koşarken Jean arkamızdan tezahürat yapıyordu. Koltuğun üzerinde ordan oraya zıplarken anlık bir atak yaparak onu yakalamıştım. "Tanrının yarraqını yemeye hazır mısın?"
![](https://img.wattpad.com/cover/282488556-288-k656285.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Foreign-Riren
Fanfiction"Anlamıyorsun Armin. O üniversiteye ne olursa olsun girmem gerek." Ya yıllar önce ki eski sevgilinizi hala seviyor olsaydınız? Onun okuduğu üniversiteye gitmek için uğraşır mıydınız? Ben yapardım. Onu kendime yeniden aşık etmek için her şeyi yapardı...