19.Bölüm

28 1 0
                                    

Uyandığımda başım çatlar derecede ağrıyordu. Kadının veya diğer olanları düşünecek halde değildim ağrı beynimi ele geçirmişti. Kalkıp yüzümü yıkadım. Aynada biraz kendime göz gezdirdikten sonra ne yapıcağımı bilmeksizin yatağa oturdum. Kapı yavaş yavaş açıldı. Gelen James'ti elinde ki tepsiyi kapının yanında ki masaya bıraktı. Hiç bişey söylemeden çıktı. Biraz atıştırdım ve üzerime bol bir tişörtle şort geçirip odadan çıktım. Koridorda yürümeye başladım kimse yok gibi duruyordu. Büyük kapıdan içeri bakktım boş koltuklardan başka bişey yoktu. Büyük kapının karşısında büyük merdivenler ve koridorun sonundada bir oda daha vardı.

Kapıyı açmaya çalıştım ama kitliydi. Bende merdivelere yönelip tek tek inmeye başladım. Aşağıda ihtişamlı bir kapı beni karşıladı. Bu sanırım dış kapı olmalıydı. Sağ tarafta ise sinema salonunu andıran televizyon ve ona bakan dev gibi koltuklar vardı. Açıkçası şarşırmıtım bunları alabilmem için ölene dek çalışmam gerkirdi. Kocaman camlarla bezenmiş sarayda kalmak güzeldi aslına bakarsak. Bahçeye açılan sürgülü cam kapıdan çıktığımda bütün gözler bana dündü. İri iri siyah giyimli adamlar beni izliyordu. Ve havuz kenarında tam karşımda durap anlamlandıramadığım bi şekilde bana bakan o adam. Tamam kabul ediyorum adamın mütiş vücudu mütiş yüz hatları vardı.

İki parmağıyla gel gel işareti yapıp beni yanına çağıdı. Gidip gitmemek arasında kararsız kalsamda gitmeyi tercih ettim. Doğrularak oturdu. Karşısında ki sandalyeye otur der gibi el hareketi yaptı. Oturdum yanında ki dev adamlara baktı ve hepsi tek tek gitmeye başladılar.

Onların gitmelerini bekler gibi etrafa bakıyodu. Bende onu inceliyordum sarı saçları vardı tamamen sarışın olduğu söylenemezdi karameli andıran saçları vardı.Mavinin en güzel tonunu taşıyan gözleri ilgimi çekmedi desem yalan olurdu.

"Biliyorum , iyi bir tanışma olmadı . Ben Doruk "

Elini uzattı. Planıma başlamnın vakti gelmişti. Bende elimi uzatarak

"Ben Lisa " diyerek gülümsedim. Neden adımı söylediysem tabi ki biliyolardır. Devam ettim :

"İsmin değişikmiş hiç duymamıştım"

"Ben Türk'üm adımda türkçe bu yüzdendir" samimi gibi duruyordu ama pek inandığı söyleyemem. Bir insanı öldüren biri ne yaparsa yapsın bana samimi gelmiyor. Hatta burda yaklaşık 3 gündür hapsolduğumu da eklersek ...

"lisa iyi misin "

"hı .... şey... iyiyim ben "

"Neyse sen buranın tadını çıkar benim halletmem gereken işler var " diyerek kalktı.

Arkasından sadece bakıyordum. Bi ağzımın suyunun akmadığı eksikti. Bi anda aklıma planım geldi . Arkasından hızlı adımlarla ona yetiştiğimde omuzuna dokundum. Arkasını döndüğü anda omuzu koluma çarpmasıyla havuza düştüm ve ben suyu sevmeyen yüzmebilmeyen insanlardandım. Suyun bedenimdeki her hücreye dokunduğunu hissettimde suyun üzerine çıkmayı bile başaramıyordum . Suda battıkça batıyordum. Hava almıyordum su yutmaya başladım. Çabalamaktan yoruldum ölüyorum galiba.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşk'a kaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin