10

663 70 65
                                    

uzun bir süre bölüm atamadığım için üzgünüm gerçekten hiç müsait olamadım, elimden geldiğince bölüm atmaya çalışacağım. bu bölüm biraz kısa oldu ayrıca kontrol etmeden atıyorum, umarım beğenirsiniz. iyi okumalar, sizleri seviyorum. <3

---

"madam roseanne."

olduğum yerde durup ellerimle gözlerimi sildim ve arkamdan bana seslenen lalisa'ya döndüm.

lalisa yanıma gelip kehribar gözlerini gözlerime dikti ve konuştu.

"ben vincent ile öpüşmek istemedim."

"tabii ki istedin lalisa."

ruby jane'in yanımıza gelmesi ile derin bir nefes alıp konuştum.

"bunu daha sonra konuşabiliriz lalisa, iyi geceler."

"madam roseanne..."

arkamı döneceğim sırada lalisa'nın adımı seslenmesi ile duraksadım.

"benim sizi dinlediğim gibi siz de beni dinlemelisiniz."

o çok haklıydı, o beni her zaman dinlemişti ve her zaman da bana inanmıştı.

ona kızgın değildim, kızgınlığımın sebebi yaptığım hatalardı.

"lalisa bu gece konuşacak halde olduğumu sanmıyorum, belki daha sonra."

"madam roseanne, başka bir zaman görüşebileceğimizden hiç emin değilim."

bir şey demeden onun parıldayan kehribar gözlerini izledim.

"madam ruby jane lütfen jisoo'nun yanına döner misiniz?"

ruby jane bir süre ikimizi izledikten sonra derin bir nefes alıp yanımızdan ayrıldı.

"sizden yeterince uzak kaldım, bana bu şekilde davranmaya hakkınız yok."

bencilce davransam da onu başka birisiyle görmek beni delirtiyordu.

"sizi beyefendi douglas ile yatakta gördüm madam roseanne."

"gelmeseydin görmezdin lalisa."

"aylarca sizi görmek için beklesem de şimdi neden bana bu şekilde davranıyorsunuz?"

"ben beklemedim mi sanıyorsun lalisa?"

"beni siz gönderdiniz."

"yapmak zorundaydım."

"madam roseanne, size defalarca sizi sevdiğimi söylesem de neden bunu anlamamakta ısrar ediyorsunuz?"

sertçe yutkunup onu izlemeye devam ettim.

"sizin beni sevdiğinize artık inanmıyorum."

"ne demek istiyorsun lalisa?"

"benden sürekli kaçıyorsunuz, benden utanıyorsunuz. madam ruby jane'in, jisoo'ya davrandığı gibi bana davranmıyorsunuz."

"ne yapmamı istiyorsun lalisa, senin için kendi hayatımdan mı vazgeçeyim?"

lalisa başını olumsuz anlamda salladı, o sırada söylediğim şeyin farkına varmam ile ona doğru birkaç adım attım.

"lalisa, ben öyle demek istemedim."

"hayır, gayet de öyle demek istediniz madam roseanne."

lalisa'nın yanına yaklaşıp ellerimi yüzüne yerleştirdikten sonra lalisa'nın ellerimi tutup ittirmesi ile derin bir nefes aldım.

the blood of madam roseanne, chaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin