Selam!
Prim yapar mısınız?"Lalisa?"
"Efendim?" Dedim ruhsuzca. Öyleki ifadesizliğim beni korkutmuştu. "Yine neye kırıldın ve trip atıyorsun?" Dedi üfleyerek. "Bir şeye kırıldığım ya da trip attığım yok. Sadece bazı şeylerden soğudum."Kaşlarını kaldırdı. "Anlaşıldı. Çok büyük kavga geliyor."
Omuz silktim. "Seninle kavga etmeyeceğim."
15 dakika sonra;
"Bıkrım artık! Hapis hayatı yaşıyorum!" Gözlerini kapatıp derin derin nefes aldı ve dişlerini sıkarak bağırdı. "Lalisa bunu sende istedin! Aynı şeyleri mi konuşacağız iki de bir?"
"Tabii, benimle kavga etmekten daha önemli işlerin vardır senin! Dediğin gibi, becerebileceğin 48 tane kız var, neden benimle uğraşasın ki?" dedim hiddetle. Sonra ise bir şey oldu. "Uğraşıyorum ama!" Öyle çok bağırmıştı ki, sesi koca malikanede yankılanmıştı. "İstesem seni düzüp işimi bitirdiğimde uğraşmam! Ne zaman yükselsem, onları becermem için bekleyen tam 48 Tane kız var bu evde! Ama ben her seferinde sana geliyorum! İstemesemde, sana çekildiğimi hissediyorum!" Dedi ve sustu. Bağırmaktan nefes nefese kalmıştı ve gözlerimin içine bakıyordu.
"Dün belki de uzun zaman sonra Miyeon'un odasına gittim. Evet onu becerdim, ama işim bittiğimde, seninle uyuduğum gibi beline sarılarak uyumadım. Saçlarını okşayarak, gördüğü kabuslardan korku ile sıçradığında onu sakinleştirmedim. Çünkü yanında değildim. Ben kimseye, sana yakın olduğum kadar yakın olmadım." Dedi ve gitti.
Kulaklarım uğulduyordu. Sevinmeli miydim, üzülmeli miydim?
Bugünün tarihine baktım. 23 Ekim. Yarın Jungkook'un doğum günüydü. Kafamda plan yaptım. Yarın, belki en mutlu, belki de en mutsuz günüm olacaktı.
Jungkook ile 23 yıldır tanışıyorduk biz. Çocukluk arkadaşıydık. Lise zamanlarımız hızlı geçmişti, her gün birini becerirdi Jungkook. Kabul, bende çok masum değildim. Va bakir de değildim. Ancak benimkisi sadece aklım başıma gelene kadardı. Lise yıllarından sonra, Jungkook'un ateşi sönmemişti; harlanmıştı. İçindeki tutku her gün daha da fazla artmıştı.
Gün geçtikçe ona kapıldığımı hissetmiştim. Birbirimizin herşeyini bilirdik biz. Gerçek arkadaşlar gibiydik ancak bir zaman sonra ondan hoşlanmaya başladığımı hissettiğimde, ülke değiştirmişlerdi. Babasının işi nedeni ile New York'a gitmişlerdi. Sonrasında ise birkaç yıl haberleşememiş, artık yokluğu koymamaya başlamıştı. Çünkü o zamanlar aşk değildi, hoşlantıydı hissettiğim şey. Bunu biliyordum.
Yıllar sonraki ill karşılaşmamız trajikomikti. Sanal arkadaşım Jennie ile ilk buluşmamızdan önce ona hamile bir kız olduğumu söylemiştim. Jennie buna epey şaşırmış, neden ona daha önce söylemediğimi sormuştu. Ben ise hamile bir kadınla konuşmak istemeyeceğini düşünüp söylemedim demiştim. Jennie buna kırılmış ancak ilk buluşmamızda ona kendimi affettireceğimi söylemiştim.
İlk buluşma günü, internetten sipariş ettiğim sahte hamilelik göbeğini giymiş; büyük beden kıyafetlerşmin içine girmiş ve buluşma yerimize gitmeye koyulmuştum. Ama henüz bitmemişti, ona güzel bir şaka yapmayı planlıyordum. Bunların sebebi ise, yeni bir erkek arkadaş yaptığını bana söylememesiydi. Dışarıdan bakıldığında saçma bir neden gibi gelebilirdi ancak Jennie benim neredeyse iki yıllık sanal arkadaşımdı ve ben arkadaşlarıma çok değer verirdim. Bu planı ise bşr nevi tatlı intikam için yapmıştım.
Jennie ile buluştuğumuzda ilk önce sanaldaki gibi samimileşip, güzel bir yemek yemiştik. Sonrasında Han Nehri'nin etrafında gezerken küçük bir bayılma numarası yapmıştım. Biraz ilgi çekip onu korkuttuktan sonra şakamı açıklayacaktım ancak hiçbir şey plandığım gibi olmamıştı. Bayıldığım anda yıllar sonra ilk kez Jungkook'u hissettmiş, numara yaptığımı hatırlayarak yavaş yavaş ayılıyor numarası yaparak gözlerimi açmış, ve başımda beni uyandırmaya, nabzımı ölçmeye çalışan bir Jungkook ile karşılaşmıştım. Bunun üzerine elim ayağım kitlenmiş ne yapacağımı bilememiştim ancak Jungkook kendine geldiğinde anında bana sarılmıştı.
Sonrasında ise... Ah, gerçeği anlattığımda Jennie'den yediğim dayağı anlatmasamda olur bence. O günden sonra Jungkook'la tekrar görüşmeye başlamış ve içime kapanan duygularım tekrar gün yüzüne çıkmıştı. Ona aşık olmuştum.
Sarhoş olduğumuz bir gece yatmıştık. Bunun güzel hissettirdiğini farkettiğimizde, ilişkimize hiçbir isim koymadan yatmaya devam etmiştik. Sonrasında ise Jungkook bana bu fantezi olayını anlatmıştı. Onu öyle kabul etmeyeceğimi düşünüyordu, ancak ben etmiştim.
Kalp istedikten sonra, akıl mı kalıyordu ki?
![](https://img.wattpad.com/cover/286319161-288-k99176.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8 minute fantasy, 48 room | liskook
Fanfic"8 Dakikan var Lalisa. Kendini okşayarak boşalman için sadece 8 dakikan var. Bana istediğimi verirsen, sana istediğini veririm. İkimizde neyi istediğini iyi biliyoruz." "Parmaklarını içine sokma!" Hızla kafamı salladım ve sırılsıklam parmakları...