17. Bölüm

203 16 10
                                    

Bu vatan bizimdir,
Ferman gerekmez.
Askerin olduğu yere,
Yabancı giremez.

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

Turan Öztürk

Bizimkiler gittiğinde biraz daha oturup Baharın bizden ne sakladığını bulmaya çalıştım ama bir türlü bulamadım. En son gidip Bahara gidip sormaya karar verdim. Kapıyı Pınar açtı.

" Bahar evde mi?"

Pınar: Evet.

" Çağırır mısın? Birşey konuşmam lazım."

Pınar: Çağramam şuan duşta. Duşta olmasada senle konuşmaz.

" Biliyorum kalbini çok kırdım ama Bahar bizden birşey saklıyor Pınar. Bir sorunu var ama bunu bize demiyor."

Pınar: Hayır sorunu yok. Seni çok seviyordu ama senin ona yaptıklarından sonra kalbi çok kırıldığı için böyle. Ben konuştum. Merak etmene gerek yok.

" Peki öyle olsun. Ona lütfen onu çok sevdiğimi ve yaptıklarım için çok pişman olduğumu söyle."

Eve gittim. Sevdiğim kadının bu halde olması benim suçum mu? Affet beni sevgilim. Sana layık olamadım. Hemen kalbini kırdım.

Bahar Yıldırım

Duştan çıkınca Pınarın banyo kapısının önünde olduğunu gördüm.

Pınar: Turan geldi.

" Ne dedi?"

Pınar: Seninle konuşması gerektiğini söyledi. Olmaz duşta dedim. Olmasada senle konuşmaz dedim. Biliyorum kalbini çok kırdım ama Bahar bizden birşey saklıyor. Bir sıkıntısı var ama bunu bize demiyor dedim. Bende sıkıntısı yok senin yüzünden bu halde dedim. Tamam öyle olsun. Lütfen onu çok sevdiğimi ve yaptıklarım için çok pişman olduğumu söyle dedi gitti. Bir süre rahat bırakır seni.

" Keşke bunu demeseydin. Başka bir bulsaydın."

Pınar: Başka bir şey deseydim daha çok yanında olmak isteyecekti. Böylesi daha iyi oldu.

" Sen bilirsin."

Odama gidip üstümü giydim sonra yattım. Uyku bir türlü gelmek bilmiyor Turan'ın dedikleri aklımdan çıkmıyor. Anlamış ondan birşey sakladığımı ve bunu sebebini kendisi olarak biliyor. Ah be sevdiğim keşke böyle olmasaydı ama biz görevimiz ne gerektiriyorsa onu yapmakla sorumluyuz. Görev benim hain olmam ve senin beni hain belemendi. Vatan herşeyden önce gelir. Vatan hainlerini bulmak ve vatana yapılacak sardıları bulmak için bunu yapmak zorundaydık. Bizim işimiz vatanı korumak. Önce vatan ve millet sonra ana baba ve yar. Bizim yolumuz zor yol. Biz bu yolda yürürken çok sorunlar yaşadık o sorunları tek tek geçtik. Hepimiz ayrı ayrı sorunlar yaşadık. Şimdi benim bu sorunu geçmem lazım. Kolay mı olacak? Asla. Her sorunun ayrı zorluğu olduğu gibi bununda ayrı bir zorluğu var. (Biraz saçmalamış olabilirim. Özür dilerim.)

Bu konuyu fazla düşünmemeye çalışıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah

Telefonun sesiyle uyandım. Balım arıyordu. Açtım.

" Alo."

Balım: Alo. Bahar ben Mardin'e geldim konum at.

" Önce arasaydın karşılardım seni."

Balım: Gerek yok. Konum at.

" Tamam."

Telefonu kapatıp Balıma konum attım. Yataktan kalkıp odadan çıktım. Pınar mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Yanına gittim.

Pınar: Günaydın. Balım geliyormuş niye söylemedin birşeyler hazırlardık.

" Unuttum. Hem hazırlamışsın hazırlayacağın kadar. Hazla durmaz. Birazdan gelir."

Pınar: Geldi mi şuan Mardin'e?

" Evet gelmiş. Konum at dedi attım."

Kapı çaldı. Gidip kapıyı açtım. Gelen Balımdı.

" Hoşgeldin."

Balım: Kahvaltı yoksa hiçte hoş bulmam bilgine.

" Gel gel. Pınar sen geliyorsun diye sabah erkenden kalkıp hazırlamış."

Balım içeri girdi.

Pınar: Hoş geldin ballı kız.

Balım: Bana bir daha ballı kız dersen seni parçalarım.

Pınar: Tamam tamam kızma şaka yaptım. Seni sinirlendirmeye bayılıyorum.

Balım: Kahvaltı yoksa görürsün sinirlenmeyi.

" Sen içeri geç biz masayı kurarız şimdi."

Balım: Niye oturuyorum be. Bende size yardım edicem.

Pınar: Gram değişmemişsin.

Beraber masayı kurup kahvaltımızı yaparken sohbet ettik. Sonra Rabia hanıma bizim evin konumunu attım. Biraz sonra Rabia hanımda geldi birer kahve yapmak için mutfağa gittim. Hemen ardımdan Pınar geldi.

Pınar: Bahar biraz gülümse lütfen. Balım şüphelenmeye başladı. Biliyorum zor ama çabala lütfen.

" Olmuyor Pınar yapamıyor. Her kapı çaldığında gelen Turan mı korkusu sarıyor. Gelen Turansa nasıl yalan söyliycem diye düşünmekten kafayı yemek üzereyim. Daha sizden zor saklıyorum Turandan nasıl saklıycam bunu."

Pınar: Saklama Bahar. Anlat herşeyi Turana. Eminim ki yaralarını sarmak için elinden geleni yapacaktır.

" Ya vazgeçerse benden?"

Pınar: İnsan sevdiğinden vazgeçer mi?

" Bilmiyorum Pınar. Korkuyorum."

Pınar: Tamam. Sen yinede Balıma belli etmemeye çalış olur mu?

" Tamam. Sen içeri geç ben kahveleri yapıp geliyorum."

Pınar: Tamam.

Pınar içeri geçti. Bende kahveleri hazırlayıp içeri götürdüm. Herkese verdikten sonra sonuncu kahveyi alıp koltuğa oturdum. Telefonuma mesaj geldi. Mesaj Turandandı.

Turan: Kalbini çok kırdım biliyorum. Lütfen bir konuşalım. Dinle beni bir.

Cevap verip vermemekte kararsız kaldım.

Pınar: Turan mı?

" Evet."

Balım: Turan kim? Yoksa eniştemiz mi?

Pınar: Eks enişte desek daha doğru olur Balım.

" Neyse konumuza dönelim."

Rabia hanım olayı anlatırken sonra Balım haberi yapacağını söyledi. Haberin biran önce gazetede yayımlananması için hemen gitmesi gerektiğini söyleyerek gitti. Onunla beraber Rabia hanımda kalktı.

İyice saçmaladı özür dilerim ama bir türlü aklıma birşey gelmiyor. Yorumlarda olmayınca sıkıldığınızı düşünmeye başladım.

Sıkıldınız mı?

Eğer sıkıldıysanız silicem kitabı ya da erken final yapıcam.

Final mi? Siliyim mi?

Yorumlarınızı bekliyorum. Kendinize iyi bakın. Sizi çook seviyorum.❤️💛

TÜRK ASKERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin