3. Bölüm: Pembe Balon

17 7 1
                                        

Kader hayatımı bir gecede kökten değiştirmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kader hayatımı bir gecede kökten değiştirmişti. Her şeyin benim için bittiğini düşündüğüm kendimi çıkmaz bir sokakta sıkışıp kalmış hissettiğimde o bulmuştu beni: Ömer.

Bir an bile tereddüt etmedi. Karanlığımda boğulabileceğini düşünmeden beni kurtarmayı seçmişti. Şimdi de onun yaptığı bu fedakarlığa karşılık onu karanlığımdan uzak tutacaktım. O her ne kadar benimle birlikte yanmayı göze alsa da onun bunu yapmasına izin vermeyecektim. Hem de sonu neye mal olursa olsun.

Ben Ömer'in yok oluşunu değil ben Ömer'in yeniden doğuşunu izleyecektim.

Gözlerim onun birkaç dakika önce oturduğu yere kilitlenmişken bunları düşünüyordum. Tabii bir de onunla olan kısa diyaloğumuzu...

Ben daha ne olduğunu bile anlayamadan kapıyı çarpıp gitmişti. Peki ama neden? Onu bu kadar kızdıracak ne yapmış olabilirdim? Sorun sadece bu da değildi. Onu korumaya çalıştığımı göremiyor muydu? Onu farkında bile olmadığı tehlikeye karşı koruduğumu göremiyor muydu? Babamın içinden çıkan canavarı ben daha yeni görmüşken bir de onun bununla yüzleşmesini istemediğimi göremiyor muydu? Benim ne kadar korktuğumu göremiyor muydu?

Tabii ki de göremiyordu. Bunun farkındaydım ama en azından bana bir an için dahi olsa güvenmesini bekliyordum. Bu kulağa her ne kadar imkansız gelse de...

Derin bir iç çekip bacaklarımı karnıma kadar çektim. Küçücük olduğumu hissettiğim o anda biri kapıyı çaldı. Başımı yavaşça kapıya doğru çevirdim. Tam o sırada kapının kenarından içeriye doğru bakan Hare ile göz göze geldim.

"Girebilir miyim?" diye sordu güven veren bir gülümsemeyle birlikte. Burada yaşamamama rağmen bunu sorması çok ince bir davranıştı. En az onunki kadar sıcak olduğunu düşündüğüm gülümsememle karşılık verdim. İçeri girmesi için başımı olumlu anlamda salladım. O da hiç vakit kaybetmeden gülümseyerek içeri girdi. Kapıyı yavaşça kapattı.

Adeta bir kuğu gibi süzülürcesine yanıma geldi Hare. Birkaç dakika önce Ömer'in kalktığı yere yavaşça oturup parlak mavi gözlerini yüzüme dikti. "Şimdi daha iyi misin?" diye sordu ilgiyle. Bana karşı oldukça temkinli yaklaşmaya çalıştığını fark ettim. Bunun nedeninin beni ürkütmemek ve de en önemlisi yaşadıklarımı öğrenmek olduğunu anlamam uzun sürmedi.

"İyiyim. En azından öyle olduğumu hissediyorum," dedim. Hare'nin dudakları ince bir çizgi halini aldı.

"Peki bana neler olduğunu anlatmayacak mısın? Neler düşündüğünü, neler hissettiğini..."

Onun bu ilgisine karşılık vermeyi çok isterdim ama ne hissettiğimi anlatamayacak kadar bitkindim. Gözümü kapattığım anda bile yaşadığım o kısacık korku dolu anı görürken nasıl daha iyi olabilirdim ki? Bunu onunda bildiğini biliyordum. Yeşillerim onun tıpkı bir gökyüzü gibi görünen gözlerini buldu.

Ay'ın Çocukları SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin