Ali Mehmet, Çirkin ve benzer evleri nedeniyle İstanbul'dan her zaman nefret etmişti. keyifsiz olduğu bir yerdi ama ailesi için kalmak zorundaydı en azından şimdilik... Çekici bir yüzü olan ve zarif elleri olan sevimli, zeki bir çay tiryakisiyi bir adamdı o. Arkadaşları onu kibar bir kahraman olarak gördü. Bir keresind bir yaralı kediyi gördüğünde işini gücünü bırakmış ve onu veterinere götürmüştü. İşte böyle bir adamdı.Kutlamalara katılmayı sevmezdi özellikle düğünlere ama işte kendisini yine ailesiyle birlikte bir düğünde bulmuştu...Ali pencereye yürüdü ve karanlık çevresini düşündü. ay bir elmas gibi parlıyordu.Sonra uzakta bir şey gördü, daha doğrusu birini. Meryem 'in gölgesi. Meryem mavi gözleri ve uzun sarı saçları olan çekici ama takık bir kadındı.Ali yutkundu. Meryem için hazırlıklı değildi.Ali dışarı çıkıp Meryem yaklaştıkça, yüzündeki durgun gülümsemeyi görebiliyordu.Meryem büyük sevgisiyle baktı. Kısık bir sesle, "Seni seviyorum ve aşk istiyorum" dedi.Ali arkasına baktı, onu istemiyordu ama Meryem bunu bir türlü anlamıyordu işte. "Meryem, seni sevmiyorum" diye yanıtladı.Arka planda düğün müziği çalan ve tempolu konuşan iki mütevazı amca onları izlerken karşılıklı olmayan bir sevgi tarafından tutsak edilmiş iki tedirgin, korkak kedi gibi birbirlerine kızgın duygularla baktılar.Ali, Meryem'in mavi gözlerini ve uzun ellerini inceledi. Sonunda derin bir nefes aldı. "beni dinle" diye başladı Ali özür dilercesine, "ama ben aynı şekilde hissetmiyorum ve asla hissetmeyeceğim. Sadece seni sevmiyorum Meryem."Meryem endişeli görünüyordu, duyguları sürekli değişen, tuhaf bir deli gibi dengesizdi.Ali, Meryem'in duygularının binbir parçaya ayrıldığını gerçekten duyabiliyordu. Sonra takık âşık hızla uzaklaştı.Bu gece bir bardak çay bile Ali'nin sinirlerini yatıştıramazdı artık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tuhaf Aşk
Cerita PendekKısa Süreli bir elektriklenme ile var olmuş tuhaf ve amaçsız bir aşk kıvılcımının kısa hikayesi.