Leen kafasını salladı "Teşekkür ederim. Kalabileceğim bir han var mıdır?" Satıcı kadın düşündü "Dükkanımdan çıktıktan sonra sola dönün ve 150 metre sonra hemen sağınızda İkizkardeşler hanı var. Hem fiyatı makbuldür hem de yemekleri çok iyidir. Kızımda orada çalışıyor." Leen gülümsedi "Tekrar teşekkür ederim. Ah bu arada bana bir gümüşlük iplik verebilir misiniz?" Satıcı kadın dondu kaldı "Hemen efendim!" Arka odadan parlak bir iplik çıkardı "Efendim bu iplik Dağ Örümceğinin yuvasından çıkartıldı. Değerini tam olarak bilemiyorum ancak bir gümüşe yakındır diye düşünüyorum." Leen düşündü Dağ Örümceği yüksek derece bir canavardı. Leen'in elinde iki altın belirdi ve masaya koydu "Bu ipliğin fiyatı budur hanımefendi. Bunu almak için yaralandığınızı görebiliyorum." Satıcı kadın göz yaşlarını tutamadı "Teşekkürler efendim, teşekkürler.." Leen ipliği gölge deposuna attı ve dükkandan çıkarak İkizkardeşler hanına doğru yola koyuldu..
*********************
Leen hana yaklaştığında handan gelen sesleri duyuyordu. Kapının önüne geldiğinde içeride bir kavga olduğunu anlamıştı. Kapıdan içeri girdiğinde bir kadın ve bir erkek arasında kavga vardı. Leen masaya yaklaştı kavga eden erkeğin omzundan tuttu "Çekil şuradan zaten uykum var." adam kafasını çevirdi ve Leen'e baktı. Kendisine göre cılızdı sanki tek vuruşta bayılacak gibi duruyordu. Adam "S*ktir git velet! Burada bir şeyle uğraştığımı görmüyor musun?!" Leen iç çekti ve umursamadan hancı kadına döndü "Bir hafta ne kadar?" kadın tartışırken araya giren kişinin güçlü olduğunu sanmıştı ancak buradaki insanlara göre en zayıfı Leen'di. Hancı kadın "Yemek dahil 20 bronz yeterlidir." Leen cebinden yirmi bronz çıkardı ve masaya koydu.
Adam, Leen parayı çıkartırken altınları görmüştü. Adam, Leen'in masaya koyduğu paraya el uzattığı sırada kadın adamın eline vurdu ve Leen'e bir anahtar verdi. Leen "Teşekkürler." Leen giderken adam kolundan yakaladı ve kendisine çektiği sırada boğazını kavrayan bir el fark etti. Gözleriyle takip bile edememişti. Leen elini biraz daha sıkmasıyla adamın boğazından tok bir ses çıktı. Tok sesin ardından bütün han susmuştu. Leen "Kimseye bulaşmak istemiyordum ama sanırım bu imkansız olacak.." adamın arkadaşları ayağa kalktı ve Leen'in etrafını sardılar.
Leen kendisine karşı saldırmak üzere olan kişilere göz gezdirirken dikkatini köşede üstü başı yemek içinde olan bir kız fark etti. O sırada aklına dükkan sahibinin dediği gelmişti. Benim kızımda orada çalışıyor..
Leen buradaki kuralları bilmiyordu. O yüzden ilk saldırmadı. Grupların içinden bir üyenin elini ateş sardı ve Leen'e saldırdı. Leen gülümsedi "Demek ki neymiş.. Yetenek kullanabilirim." Leen, adamın gölgesine odaklandı ve adamın gölgesinde bir mızrak ortaya çıkarak saldıranın sırtından karnına bir mızrak başı kadar delik açtı. Leen diğerlerine baktı "Bir adım daha atarsanız sizi gebertirim!" Grup üyeleri ne olduğunu anlamamıştı. Bir yetenek mi kullanmıştı? Gruptakiler birbirlerine baktılar ve kafalarını salladıktan sonra aynı anda yeteneklerini aktifleştirerek saldırdılar.
Birkaç adım mesafe kat ettikten sonra Leen ortadan kayboldu ve kesilen organlar, kollar, bacaklar, kafalar ve et parçaları hanın zemine bir melodi oluşturdu. Leen saniyeler içinde grubun üyelerini öldürmesinden sonra yüzüne damla damla kan sıçramıştı. Leen kafasını çevirdi ve köşede uzanan kıza baktı. Kız, Leen'e baktığında korkudan titremişti. Yüzünde damla damla kanlar, siyah saçların arasında kıpkırmızı parlayan gözler adeta bir iblisi simgeliyordu.
[ <Evrim %16,4> ]
Leen yaklaştı ve kıza elini uzattı "Sen.. İplik satan kadının kızı olmalısın. Doğru mu?" Kız korkuyla kafasıyla onayladı. Leen gülümsedi "Kendisine bir iyilik borcum vardı. İstersen bugünün parasını ben verebilirim. Erken eve git ve üstünü değiştir. Belki anne yardım edersin." Kız dondu kaldı. Göz ucuyla hanın sahibine baktı. Kendi kararıyla işten ayrılamazdı. Hancı ise donmuştu. Hayatında ilk kez bu kadar vahşi bir sahne görmüştü.
Kız, Leen'in uzattığı eli tutarak ayağa kalktı "T-Teşekkür ederim efendim. Ama halen mesai saatim bitmedi." Leen, hancıya baktı "Odama iki kişilik yemek servis eder misiniz? Lütfen bu kız getirsin." Hancı boş boş bakan gözlerle kafasını salladı. Leen'in göz rengi tekrar eski haline döndüğünü fark eden tek kişi yanında duran kızdı. Leen göz kırptı ve arkasını dönerek üst kata çıktı. Handa ek olarak çalışan temizlikçiler bir süre sonra yerdeki ceset parçalarını temizlediler.
Leen ise yarım saatin geçmesiyle birlikte yatakta oturur pozisyonda uyuyakalmıştı. Kapı tıklama sesiyle gözlerini açtı. Bir kız sesi "Efendim yemeğinizi getirmeye geldim." Leen "Girebilirsin." Kız içeri girdiğinde üstünü değiştirmişti. Saç renginin kahverenginin açık tonlarında olduğu görünüyordu. Göz rengi yeşildi, bel kısmı inceydi ve yaşına göre bazı yerleri olgundu. Leen'in iç güdüleri arttı. Uzun zaman sonra vücudu kan arzuluyordu..
Leen eliyle masayı işaret etti "Koyabilirsin." Kız içeri girdi ve masaya tabakları ve ekmeği koyduktan sonra "Başka bir şey ister misiniz?" Leen "Otur ve yemek ye. Aç olduğun her halinde anlaşılıyor. Merak etme hancıyı bilgilendirdim." Kız neredeyse ağlayacaktı. Bu kötü yerde böyle insanlar var mıydı? Ancak bu cümlesi hemen ardından daha deminki olayı hatırlamasıyla tamamen hiç olmuştu...
Kız masanın yanındaki sandalyeye oturdu ve iki kişilik yemekten, tek kişilik olan tarafı aldı ve yemeye başladı. Leen'in yemek ihtiyacı yoktu. Kendisi bir vampir olduğunda kan onun için bir besindi. Leen, kızın ona bakmasıyla yemeğe katıldı. Yemek yerken "İsmin nedir?" kız lokmasını yuttuktan sonra "İsmim Helen. Sizinki efendim?" Leen sustu ve bir şey demedi "Kaç yaşındasın peki?" Helen "Birkaç gün önce 21 yaşıma girdim efendim." Leen kendisiyle neredeyse aynı yaşta olan Helen'e baktı. Leen liseyi bitirdiğinde 19 yaşındaydı ve üniversiteye başladığında 20 yaşındaydı. Yaşı kısmen 20-21 sayılırdı. Leen "İsmim Leen. Yaşım sanırım 20 olması lazım." Helen şaşırdı "Yaşınızı bilmiyor musunuz?" Leen "Yetimhanede büyüdüm o yüzden ne zaman doğduğum bile belli değil." Helen içten içe üzülmüştü.
Leen yemeğini bitirdikten sonra evrim olayını sisteme sormuştu. Savaş esnasında çok düşünmemişti ancak şu anda boş zamanı vardı. Ayrıca Helen yemekten sonra uyuyakalmıştı. Leen kafası dalgındı. Sistemin dediklerini düşünürken alt kata inerek iki gümüş masaya koydu ve Helen'in bir hafta boyunca dinlemesini söyledi. Hancı kadın ise hemen kabul etmişti. Leen odasına dönerken sistemle konuşmaya devam etti "Diyorsun ki evrim dediğimiz şey aslında benim ırkımı arttıran bir etken." Sistem "Sayılır. Gücünün sınırları olduğunu fark etmişsindir. Statların 40'dan yukarı çıkamaz. Çünkü elit yani bizim vampir evreninde ileri düzey bir vampirsin. Safkan olduğunda ise bu sınır bedenine göre yeniden ayarlanacaktır." Leen yavaştan anlamaya başlamıştı.
Leen odasına girdiğinde Helen'i sandalyesinden kaldırarak yatağa yatırdı. Herhangi bir kötü niyeti yoktu hatta kan arzusunu bastırıyordu. Leen odada bulunan banyoya girerek banyo yaptı ve daha sonrasında yatağa uzandı. Yarın bu evrimin ne ile bağlantılı olduğunu bulmalı ve daha da güçlenmeliydi...
Okuduğunuz için teşekkürler (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE VAMPİRİ : KARANLIK SOY (1)
VampireAsırlar önce türü kayıplara karışmış olan vampir soyu, gölgelerin varisi olan Leen'nin acımasızlığıyla yeniden dünyaya gözlerini açıyor..