Episode'4

384 48 39
                                    

"Setten aradılar, telefonuna ulaşamamışlar ama Hwang Hyunjin kendini karavana kilitleyip ağlıyormuş... Üstelik hiçbir şekilde çıkmıyormuş karavandan, yeni saçlarını beğenmemiş..."

"Tanrı'm... onun yanına Seungmin'i göndereceğim, ben de toplantım bitince gideceğim, iletir misin?"

"Tabii ki, size iyi çalışmalar." dedi ve odadan çıktı Jisung, oyuncunun kimseyi hiçbir konuda zorlamadığını biliyordu ama saçları onun için farklı bir boyuttu, özenle uzatmıştı siyah saçlarını ve yeni sezon zamanında bir değişiklik istemişti. Ne değişiklik olduğuna bakmak için seçilen kurbansa Seungmin olmuştu.

Seungmin o sırada kaldığı pansiyondaki eşyalarını valizine yerleştirmiş, omegalar için güvenli olduğu söylenen taksilerden birini çağırmıştı, sonunda o alfa dolu pansiyondan kurtulmuştu. Babasına her 'sorun yok, burası çok güvenli' dediğinde kapıyı defalarca kitlemek için uğraşıyordu çünkü.

Felix'in attığı konuma geldiklerinde tüm eşyalarını indirip zili çaldı, oldukça minimal tek katlı bir evdi. Kapı açılınca civciv kostümüne benzeyen pijamasıyla ,ki kendisi de civcive benziyordu, bekleyen gence sarıldı sıkıca. "Tekrardan teşekkür ederim Felix, evin çok şirinmiş."

"İkimiz için de iyi oldu, hadi içeri geç. Ben senin odanı kendimce hazırladım, istediğin kısımları değiştirebilirsin." diyerek kenara çekildi. Kendisi için hazırlanan odaya geçen Seungmin'i salonda beklerken aklında o kadar çok düşünce vardı ki... Birlikte yemek yapmak, ki Seungmin yemek yapmayı sevmezdi, ona keklerinden yedirmek, kızgınlık dönemine girerse güvenli alan olarak birbirlerine sarılmaları, say say bitmezdi tüm gece.

"Seungmin, fena sıçtın hayırlı olsun."

"Ne dedin!? Kıyafetleri dolaba yerleştiriyorum Lix~"

"Dedim ki sıçtın! Yedi kere aramış Minho hyung, aptal! Menajersen bu telefon senin parmağından uzağa gitmeyecek."

Duyduğu isimle telefonu eline almış ve korkuyla sesli mesajları açmıştı Seungmin.

"Seungmin acilen mesajlarına bak."
"Seungmin o telefonu bir dakika daha açmazsan kovulursun."
"Seungmin o siktiğimin telefonunu acilen aç ve Hyunjin'in setine git, hemen!"

"Patron büyük kızmış." diyerek ağzına bir patlamış mısır attı Felix, izlemeleri için film hazırlamıştı ama yalan olmuştu. "Çık hadi, daha çok kızacak yoksa. Arabanın anahtarı dolapta asılı, bir yerlere çarpmadan git."

"Gittim bile!" deyip ayakkabılarının arkasına basarak evden fırladı, arabaya binip çalıştırınca burnuna gelen tanıdık kokuyu görmezden geldi, aynı kendini görmezden geldiği gibi, ya da çalıştığı.

Son ışıkları da geçtiğinde emin olmuştu görmezden gelemediğine. Nasıl yapabilirdi ki? Feromonları bile arabada kalmış şerefsizin diye mırıldandı park ederken.

Gece çekiminin olduğu sete girdi koşarak, ilgilenmesi gereken oyuncusunu bulması lazımdı, çok da uzun sürmedi. Giysi karavanının içinde olduğunu ögrenince kapısını tıklattı. "Hyunjin Minho hyung beni gönderdi, hadi aç kapıyı." dedi nazikçe.

"Git buradan! Seni tanımıyorum bile, kendisi gelememiş mi oyuncusu için? Aptal!"

"Toplantısı vardı, emin ol benden hemen sonra gelecektir ama seni merak ettiği için beni gönderdi. Aç hadi kapıyı, lütfen. Hem zaten tanışacağız, Seungmin ben."

Karşı taraftan ses gelmeyince başta endişelense de dönen kapı koluyla rahatlamıştı, onu incitmemek adına içeri girip tekrar kapıyı kilitledi. Karavandaki tüm giysilerin arasında en sona oturmuş önündeki aynayla bakışıyordu. Ah bir de unutmadan, tüm karavanın içini feromonlarıyla dolduruyordu!

Manager [Skz-B×B]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin