Harry hafif bir hışırtı sesiyle gözlerini açtı. Gözlüğünü yastığının yanından aldı ve bir eliyle sessizce gözlüğünü taktı; diğer eli ise yatağını çevreleyen perdeleri Draco gittikten sonra açmak için bekliyordu.
Draco perdesini açmak yerine arasından sıyrıldı ve çıplak ayaklarıyla gardırobuna doğru yürüdü. Bir gece önce kapıya astığı üniformayı aldı, kolunun üzerine attı, ayakkabılarını ve siyah, küçük bir ipek çantayı da aldı. Harry, üzerinde tespit edilemeyen bir genişletme büyüsü olduğundan şüphelendi çünkü Draco'nun başka bir şey aldığını hiç görmemişti ve banyoya sadece saç iksirlerini saklamıştı.
Draco kapıyı yavaşça kapatırken kapı hafifçe ses çıkardı. Harry duşun başladığını duyana kadar uzandı, sonra tekrar oturdu, perdeleri iterek açtı.
Harry inleyerek ve ellerini saçlarının arasından geçirerek gözlerinin ışığa alışmasını bekledi. Küçük odalarının dört bir yanında, uzun, dar pencereler odaya ışığın girmesini sağlıyordu. Çift kişilik odalarına baktı. Aralarında iki çekmeceli bir masa bulunan iki yatak, yatakların her iki yanında iki uzun ince gardırop ve dolapların yanında, biri temiz ve düzenli, biri düzensizce kağıt ve kitaplarla dolu iki çalışma masası ve çalışma masaalarının arasında, ortak banyolarına açılan küçük kapı. Aylar olmuştu, ama Harry hala tüm mobilyaların yuvarlak duvarlara, hatta yatak başlıklarının bile sığacak şekilde kıvrılmasına alışamamıştı, oda düzeni hala kafasını karıştırıyordu.
Banyonun kapısı sonunda yeniden açıldı ve dışarı tatlı kokulu bir buhar bulutu ve üniformasıyla cüppesini giymiş Draco çıktı; Parlatılmış siyah ayakkabılar. Saçları hala hafif nemliydi ve Harry izlerken gümüş sarısı bir şelale halinde kulağının etrafına düştü.
Draco sinirli bir iç çekişle saçını eski yerine geri itmek için durakladı. Sonunda Harry'yi fark ettiğinde, Harry'nin, Draco'yu ürküttüğünün tek işareti hafif bir titremeydi.
"Günaydın Potter," dedi Draco, bir an tereddüt ettikten sonra, "Duş boş." Ağırlığını diğer ayağına verdi ve göğsünün üzerinden geçen ince ışık çizgisi yukarı doğru kalkıp yanağını okşadı. "Bu kadar uzatmak istemedim."
"Sorun değil; daha yeni uyandım," dedi Harry.
Draco başını salladı ve çantasını alarak masasına gitti. Draco oturduktan sonra Harry ayağa kalkıp banyoya girdi, tuttuğunu fark etmediği bir nefesi yavaşça dışarı verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lace || Drarry // Türkçe Çeviri
Fanfic||Tamamlandı|| Harry, sürekli Draco'yu düşünüyordu. Arkadaşlarının söylediği onca şeye rağmen, sadece neler olduğunu bilmesi gerekiyor. Draco neden sadece banyoda giyiniyor? Harry uyuyana ya da gidene kadar neden bekliyor? Ve yanına aldığı küçük s...