2

291 34 27
                                    

Şişti kafam şişti artık  "taehyung bey kahvaltı saati babanız sizi bekliyor"  odamın kapısını defalarca tıklayan anna'yı geliyorum diyerek susturdum. Henüz açılmayan gözlerime aldırmadan ayaklanıp banyoya doğru adımladım sarhoşlar gibi,  

üzerimi çıkarıp kısa bir duş alarak tekrar odama geldim üzerimdeki havluyu bir kenara bırakıp nemli saçlarıma dokunmadan üzerimi giyindim iki  tarafı tamamen yırtık olan buz rengi bol jeansı altıma geçirdim üzerine de kırmızı belimi incecik gösteren göbeğimin hemen üstünde biterek üstündeki piercingi kapatmayan üzerimi giydim, kenara bıraktım yüzüklerimi parmaklarıma takıp, çok beğendiğim portakal şeklinde sarımsı bir rengi olan küpemi de kulağıma taktım dudağıma mandalina aromalı lipbalmı sürüp aşağıya indim kahvaltı için

"ooo peder günaydın ne bu yüzünde güller açıyor"  babam bana bir bakış atıp kafasını senden olmaz gibi sallayıp yemeğine döndü. "mutluyum tabii oğlum sen de olmalısın"  bu sözüyle birlikte anlamayarak kaşlarımı çattım, "niyeymiş o"  yoongi bıkmışçasına bana baktı. "sen iflah olmazsın tete, unuttun mu sahiden koruman geliyor ya bugün, gerçi sen tavuk diyordun değil mi" diyerek dalga geçti, sahiden unutmuştum, sabah depolandığım bütün enerjim bunu hatırlamamla tükenmişti  "noldu oğlum az önce bi neşeliydin"  gülerek bana bakan babama diklendim

"hiç boşuna sevinme benim güzel babam, o tuttuğun koruma var ya kendi ayaklarıyla sana gelip işi bitirmek isteyecek"  diyerek sırıttım. Babam elindeki çatalı sert bir biçimde masaya bıraktı  "beni sinirlendirme taehyung,  olaki senin yaptığın bir şey duyayım inan bana aklına gelmeyecek şeyler yaparım beni buna mecbur bırakma oğlum, her şeyi senin için yapıyorum ben kes şu şımarıklığı"   sandalyesini geriye itip masadan sinirle kalktı. Bende arkasından şaşırarak ve biraz da sinirle baktım

"seni cidden anlamıyorum taehyung derdin ne senin,  bir korumanın sana ne gibi bir zararı olur ki"  masada kahvaltısını yapmaya devam eden yoongiye çevirdim bakışlarımı dünya yansa umrunda olmaz yine yemeğini yerdi bu çocuk   "istemiyorum yoongi neden anlamıyorsun etrafımdaki herkes kendini koruyamıyor koruma tutmuş diyecek ben bunu istemiyorum ama babam anlamıyor" 
"babam her şeyi senin için yapıyor tete birazcık itimat göstersen olmaz mı, dene sadece olmazsa ikna edersin bir şekilde onu"  yoonginin dediklerine kafamı sallayarak onay verdim haklıydı birazcık dayanmam lazımdı o kadar...

"taehyung bey babanız okula şimdi gitmemenizi söyledi, korumanız gelecekmiş onunla gidecekmişsiniz"  anna'yı onaylayıp oturduğum koltuğa biraz daha yayıldım, bir derse giremeyecektim anlaşılan aklıma geken şeyle sinirlerim bozuldu tekrar, yok bir de bu tavukta benimle derse giriyormuş hiç güleceğim yoktu

Çalan kapıya aldırmadan oturduğum koltukta telefonumla oynamaya devam ettim.  Merdivenlerden inen babamı görünce anında ayaklandım. Evdeki hizmetliler kapıyı açmaya gitmişlerdi  "taehyung gelen kişiye karşı güzel ve saygılı davran beni mahçup etme oğlum,  zar zor ikna edebildiğim ve güvendiğim tek kili o haberin olsun" diyerek uyarmıştı beni  "peki babaa" 

*************
"merhaba ben kim seokjin kim soo hwang beyle görülecektim"  jin kapıyı açan muhtemelen evde görevli olduğunu tahmin ettiği kadına baktı. "ah buyurun kim seokjin bey, bay kim de sizi bekliyordu"  jin geçebilmesi için kenara çekilen kadını onaylayıp evin içine adımladı ona yön gösteren görevliye birlikte salona adımladı, koltukta yan yana oturmuş iki kişi onu görünce anında ayaklanmışlardı

Jin hwang beyin yanındaki kişiye bakmadan elini uzatan adama baktı  "merhaba jin, hoşgeldin"  samimi bir şekilde jinin eline sıkan hwang bey yanındaki taehyungu gösterdi, jini görünce ayaklanan taehyung ona bakmayan adamı baştan aşağı süzmüştü siyah bir gömlek altına dar bir siyah kumaş pantolon giymişti, damarları belli olan koluna da kombinini çok güzel tamamlayan bir saat takmıştı, bakışlarını yüzüne çıkarttı tekrar, ona henüz bakmayan adamın yüzüne daha dikkatli bakınca bir şey hatırlar gibi olup kaşlarını çattı fakat daha sonra anında kendine geldi.

Jin bakışlarını hemen adamın gösterdiği kişiye çevirdi önce altındaki yırtık pantolona sonra göbeğini açıkta bırakan üstüne, göbeğinde bulunan piercinge baktı ve daha sonra bakışlarını yüzüne çevirdiğinde kaşlarını çatan mavi saçları olan adama anlamayarak baktı.
"ahh jin bu benim oğlum taehyung , sana bahsettiğim kişi" kafasını sallayarak onayladı jin "ah evet bahsetmiştiniz  hwang bey" diyerek gülümsedi

"merhaba jin, ben taehyung umarım iyi anlaşırız"  taehyung kendisini hala süzen adama elini uzattı, jin uzatılan eli tutup sıktı "umarım iyi anlaşırız taehyung" diyerek gülümsedi,  taehyung da jinin ona attığı gibi samimiyetsiz bir gülüş atıp elini geri çekti.

***********

Babamın bizi tanıştırma faslı ve bilgilendirme faslını geçip benimle beraber yürüyen korumaya baktım,  fena bir şeydi hakknı yemeyelim baya yakışıklıydı yani o kadar da değil ama gideri vardı ben daha yakışıklıydım. Az önce kendimle çelişmiştim.   "adın jindi değil mi" diyerek ona döndüm bakışlarını bana dikti o da bir bir adım atıp dibime girmişti  

"bunamada falan mısınız taehyung bey yani 15 yaşındaki bir çocuk için erken henüz bu tür hastalıklar"  fazla cüretkardı bunu sevmiştim dişlerimi göstererek samimiyetsiz bir kahkaha attım ve dilimi dişlerimin üstünde geçirdim gülerek, ben de bir adım atmıştım ona doğru, benden iki santim uzun olan boyu nedeniyle kafasını eğmişti çenemi kaldırıp ona baktım fazla yakındaydı  "15 yaşındaki bir çocuğa mı bey diyorsunuz jin bey"  gülerek kafasını arkaya attı bende sinirle ona bakıyordum

Bakışları tekrar beni buldu az önce gülen o değilmiş gibi anında ciddilleşmişti, tuhaftı  "boşverin bunları taehyung bey, adım jindi umarım tekrar unutmazsınız bir şey mi diyecektiniz bu arada"  kaşlarımı çatarak kafamı salladım
" benimle derse girmeyeceksin heralde, ha eğer girerim dersen notları tutarsın artık yerime"  resmiyeti bırakmıştım çünkü gereksizdi, yapmacık davranmaya gerek yoktu 

"bana bak çocuk benimle dalgalı dalgalı konuşma ben senin bildiğin o korumalara benzemem dellendirme beni"  çenesini sıkıp sinirle konuşan adamın gözlerinin içine baktım gülerek "hah şöyle bee çıkar göster işte kendini,  ne o sinirlendirirsem korumalığını yaptığın 15 yaşındaki çocuğu mu döversin yoksa öldürür müsün"

Sinirle tekrar bir adım atarak mesafeyi sıfıra indirdi alnı alnıma değiyordu nerdeyse
"beni hafife alma taehyung kim aklına gelmeyecek şeyler yaparım" nefesi yüzüme çarpıyordu konuşurken,  daha sonra bir adım geri çekildi, attığı geri adımı atıp ben yaklaştım ona bu  defa,  " yapacaklarını dört gözle bekliyorum seokjin kim" diyerek nefesimi yüzüne çarptım,  elimi gömlek yakalarına atıp düzeltiyormuş gibi silkeleyerek onu beklemeden arkamı dönüp otoparkımız'da bulunan arabama bindim...

***********

Hikayedeki taehyungumuz off çok güzel değil mi yaaa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hikayedeki taehyungumuz off çok güzel değil mi yaaa...

         

Jinin görünüşü tam olarak böyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jinin görünüşü tam olarak böyle...ufff

Protection Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin