Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu kurguyu yazmak istiyorum..
Yorum yapın plsss ✍️
Seokjin bugün olanlardan sonra nedenini bilmediği sinirle mavi kuşu beklemeden çıkıp gitmişti kampüsten, ciddi anlamda sinir doluydu ve nedenini bir türlü anlamıyordu
Her zaman geldiği yerde elindeki viskisini masaya sertçe bırakıp akılından geçenleri onayladı, evet mavi kuşun yüzündendi tüm siniri, bu çocuk ona iyi gelmiyordu
"Seokjin hyung bugün söylemeyecek misin o parçayı" seokjin düşüncelere dalıp gittiği için gözlerini fark etmeden diktiği viski bardağından kaldırıp buraya içmek için apar topar getirtirdiği jimin ve junkooka baktı.
"yok jimin artık söyleyesim gelmiyor" jimin seokjinin dalgın hallerine bakıp kaşlarını kaldırarak jungkooka bir bakış attı.
"niyeymiş o, yoksa geçti mi hasretin" seokjin yönünü bu defa konuşan jungkooka çevirdi
"hasretim olduğunu nerden çıkardınız jungkook" diye soludu sinirle kardeşine, jungkook onun bu hallerine anlam veremeyince kaşlarını çatıp elindeki viskiyi kafası karışımış bir halde içmeye başladı
"koruma işi nasıl gidiyor hyung, umarım bir sorun yoktur" jimininin ortamı dağıtmak için sorduğu sorusuyla birlikte bakışlarını jungkooktan çekmedi, jimin bilmiyordu seokjinin ceo olduğunu jungkooka söylebileceğine dair konuşma geçmişti aralarında ve söyleyip söylememesini ona bırakmıştı
Ama anlaşıldığı üzere jungkook henüz söylememişti jimine
"sorun yok jimin, geçiyor işte bir şekilde" bu cevapla jimin rahat bir nefes verip içmeye devam etti tabii jungkookun izin verdiği kadarıyla
"neyse ben kalkıyorum işim var" jin oturduğu yerden ayaklanıp jungkooka baktı işim var kısmını bastırarak söylemişti
"tamam hyung, bizde çıkarız birazdan"
Jin olduğu mekandan çıkıp otoparkta duran arabasına bindi tabii binmeden önce sigarasını yakmayı da ihmal etmemişti.
Yol boyunca düşünüp durmuştu, neden bu halde olduğunu kendisi de bilmiyordu. İçine bir sıkıntı çökmüştü düşünceleri onu rahatsız ediyordu
