5

170 30 25
                                    

Bölüm şarkısı... Medya..

İyi okumalar..

Bugünkü olaydan sonra tavuğumu beklemeden sinirle eve gelmiştim kalan derslerim hiç umrumda değildi çünkü sinirlerimi yatıştırmam lazımdı eve geldiğim gibi sorular soran babamı umursamadan sinirle odama çıkıp hemen odamda duran plağı açtım ruhumu dinlendiren müziğim çalmaya başladı bunu dinlemekten vazgeçmeyecektim ta ki onu tekrar bulana kadar

Bulunca ağzını yüzünü dağıtıp bir güzel sinirimi çıkaracaktım ondan, daha sonra da aşkımı itiraf edecektim ve hesap soracaktım ona ama o zamana kadar bu şarkıyı dinlemeyi asla bırakmayacaktım.

Hâlâ çalan müzikle birlikte üzerimdekilerden kurtulup banyoya girdim sıcak duş almam lazımdı üstümdeki son parçayı çıkarıp banyodaki aynadan sırtıma baktım feci derecede yanıyordu ve biraz kızarmıştı şerefsiz koruma haddini aşmıştı bir de korumam olacaktı ama gel gör ki zarar vermekten çekinmiyordu.

Suyu ayarlayıp küvete bıraktım kendimi küveti su dolduruyordu ruhumu da gönlümü çalan adam gibi çalan müziğin sesi, sıcak suyun altında durup başımı küvetin ucuna yaslayıp uzandım gözlerimi kapatıp onu düşünmeye başladım çok aşıktım ona deliler gibi ben onun fikrinin ince gülüydüm.

"O günki gördüm seni yaktın ah yaktın beni" diye mırıldandım. Ama bırakıp gitmişti beni geriye sadece kokusu kalmıştı, karşıma çıktığı an yüzüne tükürecektim,
içimde bıraktığı bütün acıları özlemi kederleri yaşadığım hüzünleri hepsini tek tek yüzüne haykıracaktım. Ama önce onu bulmam lazımdı.

Banyodan çıkıp üzerimi giyindim plak çalmayı durdurmuştu. Elime telefonu alarak yatağıma uzandım. Hwa'dan cevapsız çağrılar vardı geri arama tuşuna tıklayıp telefonu kulağıma verdim.

Birkaç saniye çalışının ardından açmıştı. "taehyung nerdesin oğlum, birden kayboldun her yerde seni arıyorum"
"off karşık olaylar hwa sonra anlatırım"
"tamam da bugün provamız vardı herkes hazır seni bekliyoruz, çabuk gel"
Aklıma gelen şeyle anında ayaklanıp büyükçe ofladım
"tamam hwa birazdan orda olurum"

Telefonu kapatıp üzerimi giyindim tekrar okula gitmem lazımdı müzik provamız vardı, konservatuvar bölümüne gidip çalışıyorduk bu bizim için bir alışkanlık olmuştu, ben edebiyat okuyordum hwayla birlikte, daha sonra yeteneklerimizi keşfedince ve bende müziğe aşık bir insan olduğum için bir müzik gurubu kurmuştuk, yarışmalara katılacaktık bunun için de belirli günlerde provalar yapıp çalışıyorduk.

Üstüme bir omzumu açıkta bırakan bol lila renginde üstümü giyindim altına da kalçalarımı tam saran dar ispanyol paça kotumu geçirdim. Bileğime birkaç takı takıp tek kulağıma da her zamanki küpemi taktım ve parfüm sıkmadan aşağıya indim çünkü banyo yapmıştım ki çoğunlukla parfüm kullanmazdım kendi has kokumu severdim.

Aşağı inince elinde gazeteyle televizyon açıkken bir şeyler okuyan babam anında bana dönmüştü.
"nereye oğlum, hem sen neden erken geldin bu kadar" babamın sorularını es geçip ayakkabılarımı giymeye başladım. "oğlum sana diyorum" tekrar konuşan babamla gözlerimi devirdim. "baba sonra anlatırım hem şimdi provam var oraya gitmem gerek"

"tamam seokjini bekle mutfakta yemek yiyiyordu" son sözüyle gözlerim şokla açıldı.
"ne yemeği ve onun burda ne işi var baba" kafasını okuduğu gazeteden kaldırmadan mırıldandı, "oğlum alışamadın galiba o senin koruman" sinirle tam karşısına geçtim babamın, ayağımdaki ayakkabıları umursamadan

"o benim korumam falan değil, sana defalarca onu istemediğimi söylemiştim baba! Şunu yapmayı kes artık!" şiddetle bağırmamdan dolayı babam oturduğu yerden ayaklanıp tam karşımda durdu sakinlikle "o sesini alçat taehyung, keyfimden mi yapıyorum sanıyorsun haa! Asıl sen kes şu şımarıklığı artık!" diye bağırdı o da

Protection Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin