MAYIS

MAYIS 6.Bölüm

Multimedya da müzik ve fotoğraf var beraber okumanızı tavsiye ederim:)
#######

Huzur kokusu denizle karıştırıp burnumdan içeri sızdırdığında geçilmez surların kapılarını aşındırdığını gördüm. Boşluğa süzülen odaksız bakışlarım görüntünün güzelliğiyle büyüleniyordu.

" Çok güzel..."

Gerçek düşüncelerimin yanında oldukça çıplak kalmış kelimeler havada süzülüp sahibini buldu.

" Evet. İyi ateşkes hediyesi "

Soluk nefesi önümden çekilirken yan tarafıma geçip manzaraya döndü. Şimdi karşım da kesintisiz, insanın tüm dertlerini unutturacak kadar mükemmel bir manzara vardı. Serin suların çarşaf yüzeyi, sabahın telaşsız dinginliğiyle beraber ruhu ve gözleri şenlendiriyordu. İstanbul ne güzeldi. İçinde yaşarken hayatın yoğun koşturmacasın da farkına varmadığımız diğer şeyler gibi bu manzarayı soluklanırken keşfediyordum. Güneşin ısıtmayan cılız ışınları bedenime değerken hafif rüzgar tüylerimi ayağa kaldırmış uyku isteğiyle sönük bir mahmurluk salmıştı üstüme. Bir süre daha görüntünün tadını çıkarıp harekete geçtim.

" Ben uyumaya gidiyorum."

Cevap vermeden beni başıyla onaylarken minik terasın demirlerine koydu ellerini. Nezaketine karşılık sunacağım birşey aklıma gelmiyordu, onun yerine bir kaç kelime paylaşmak istedim bende

" Aslında iş anlamında seni kendime örnek alıyorum biliyor musun? Didişmeden daha yararlı olacak böyle."

Başını yavaşça benim gibi omzunun üstünden geriye döndürdü, duyduklarından memnun kaldığını kırık tebessümünde görüyordum. Söylediklerim onu pek şaşırtmamıştı yada bunu göremeyeceğim kadar iyi saklıyordu. Başka bir şey söylemeden odama çekilirken yatağa yatıp yorganı başıma kadar çektim.

#######

Duyduğum tıkırtılarla gözlerimi aralarken az uykunun verdiği ağrılar bedenimi ele geçirmiş, beni sersemletiyordu. Baş ucuma koyduğum kol saatine uzanırken beklediğimden daha fazla uyuduğumu gördüm. Vücuduma düşmüş amansız kırıklığın sızılarına, belimin ve diz kapaklarımın ağrısı eklenince yüzümü buruşturdum, hastalanacaktım. Sinyallerini bir kaç gün önce aldığım bu duruma hazırlık için eşyalarımı kontrol ettim, gerekli malzemelerimi yanımda bulduktan sonra küçük bir ağrı kesici attım ağzıma. Salona geçerken tıkırtıların bulunduğu tarafa kafamı çevirirken rahat tavırlarla bir şeyler hazırlayan Barkına göz atıyordum. Karışmış saçlarını sağ elini ensesine atıp kaşıdı, giydiği t-shirt belini sıyırmış, kalça kemiğinin hemen altına kalmış iç çamaşırını açığa çıkarıyordu, rahat tavırlarla sağa sola süzülüp işine devam ederken ani konuşmasıyla yerimden sıçradım, hala arkası bana dönüktü.

" Günaydın, bir saat önce Badeyle konuştum o Anılla beraber burayı düzene oturtacak bizde kısa sürede gidip geleceğiz "

#######

Hazırlıklarımızı tamamlayıp havaalanına geçerken gördüğüm jetle beraber devletin değil Kasırga ailesinin özel imkanlarından yararlandığımızı anladım. Yerleştiğim krem rengi ceylan derisi koltukların rahatlığı, vücudumun sızısına iyi geliyordu, içine gömülme hissini yaşadığım dakikalardan çarprazımda ki uzun koltuğa 40'lı yaşlarında, hafif kırlaşmış saçlarıyla, oldukça fit görünümlü bir adamın yerleşmesiyle sıyrıldım. Anlamaz bakışlarımı Barkına çevirdiğimde, o da benim gibi gelen adama bakıyordu. Rahat tavırlı adam evrak çantasını önündeki masaya bırakıp açıklamaya koyuldu.

" Baban yalnız kalmanı istemiyor Barkın, sizinleyim"

Kısa bakışlarını üzerimde gezdirip önüne döndü. Babasının bu kontrollü tavırları üzerime bir gerginlik salıyordu Barkının bu emrivakiye terslenmesini yada karşı çıkmasına bekliyordum o ise beni yanıltıp omuz silkmekden başka hiç bir şey yapmadı nedeni benim gibi gerilmekten ziyade umursamayışıydı muhtemelen, onun için gelsede olurdu gelmese de anladığım kadarıyla