MAYIS 20.Bölüm

3K 149 2
                                    


Müzikle beraber okumanızı tavsiye ederim.
Evanescence-Hello

#######

Ortam gerginlikte zirveyi
zorlarken araya girme ihtiyacı hissederek tekrar öksürdüm.

" Şunu yapmayın. Delirdiniz mi? İnsanlar azıcık eğlenecek gerginlik yaratmayın durduk yere. "

Sözlerimi tamamlarken ikisi arasında gidip gelen bakışlarımı Barkın da sabitledim. Tek kaşını meydan okurcasına kaldırıp tam yüzüme sinirle soluduğunda gereksizce Alfred çenesini açtı.

" Ben de onu anlamıyorum ya. Tam anlamıyla yabani erkek arkadaşın! Alt tarafı konuşacaktık."

Barkın konuşmadan söze girdiğimde söylediklerimle ikisini de şaşırttığımın farkındaydım.

" Abartma Alfred. Konuşmandan değil temastan hoşlanmıyor. Bunu anlamayabilirsin saygı duyman yeterli. Sidik yarıştırmaya gerek yok kim daha uzağa işeyecek inanın görmek istemiyorum."

Rüzgarın sert esintisiyle ürpererek kollarımı sıvazladım. Belime bağlı gömleği düşünmeden üzerime geçirdiğimde sarkan kollarını katlayarak  üzerime çeki düzen verdim. Barkını anlıyordum. Onun arkasında durmam da ki temel neden erkek arkadaşım olmasından ziyade kendimi onun yerine koyduğumda aynı şeyleri hissedecek olmaktan kaynaklanıyordu. Eski sevgilisi umarsızca hele de beni görmezden gelerek onunla samimi olacak olsa sinirlenirdim. Çok sinirlenirdim. Benim hakim olduğum alana geçmişin sinsice el değdirmesini kaldıramaz, öfkemi belli ederdim. O yüzden Barkını da, Alfred'e olan kaba davranışını da sorgulamadan kabul ediyordum. Alfred'i düşünmeden bozulup bozulmayacağını umursamadan hemde, benim sorumluluğum kendim ve Barkındı. Düşünmem gereken ikimizdi. Başkası için onu da kendimi de üzmeyecektim.

" Değişmişsin. "

Dedi bozulduğunu saklama gereği duymadan. Gömlek kıvırma işlemimi tamamlarken uzatmadan başımı sallayarak onayladım.

" Değiştim, şi-"

Barkın türkçe 'ya sabır' diye seslice iç çektiğinde hızlıca cümlemi tamamlayıp konuyu kapatacaktım ama kendisi buna izin vermeden elimi kavrayarak yüzüne bakmamı sağladı.

" Konuşmanızdan da hoşlanmadım. Değişimin, geçmiş kısmını hatırlatan biriyle yan yana olmak istemiyorum. Gidiyoruz. "

İngilizce konuşsa da bir kaç saniye durarak vedalaşmama izin verdi. Bir baş selamı gönderdim Alfred'e sadece. Bedenimi Barkına çevirdiğimde hızlı adımlarla evin içine girerek koridora çıktık. Uzun bacaklarına ve hızlı adımlarına yetişmeye çalışırken neredeyse koşar gibi yürüyordum,  sol kısımda odadan çıkan kızı görmeyerek çarpıştığımız da kırmızı plastik bardağında ki içecek komple üstüne döküldü. Elimi Barkından kurtarıp kıza döndüğümde mahcup bir şekilde şekilde özür diledim. Yanında ki kız peçeteyle üzerini silerken kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Dışarı da gözüme takılan kırmızılı kumral kızdı bu, suratı beni gördüğünde daha da asılırken sinirle karışık önemli değil gibi bir şeyler geveledi. Yapacak bir şey bulamayarak

" Suyla yıkasak daha kolay geçer sanırım."

Diye öneride bulundum. Başını olumsuzca sallarken

" Bir şey değil bende kalkacaktım zaten "

dedi eskiye nazaran yatışmış siniriyle. Elimi enseme atıp kaşırken dışarı yönelmeden sordum.

" Aracınız yoksa bırakabiliriz, bu halde taksiye binmeyin."

İfadesi önce olumsuz bir şekil alsa da sonra gülümseyip Barkına baktı.

MAYISHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin