tanrı 2

2

"Bak derdiniz ne bilmiyorum ama beni istemediğinize o kadar eminim ki!"

Kızın cebinden telefonu alıp Zeref'in kucağına fırlattım.

"Buyur kurcala."

Zeref telefona bakıp sırıttı.

"Fazla kolay oldu bu. Neyse önümüzdeki dört gün dokunmayın bana."

Kendi köşesine çekildiğinde gerçekten dediği gibi dört gün boyunca onu göremeyeceğimizi anladım. Ben ise kızın karşısına çöküp çenemi elime dayadım.

"Neden bu kadar eminmişsin onu da duyalım?"

"Çünkü böyle bir kız yok."

Neyden bahsediyordu bu? Son dakika deliymiş gibi görünüp elimizden mi kaçacaktı?

"Aynen ben kime bakıyorum o zaman? Sen olduğuna eminim."

"Lan anlatamıyorum galiba! Aradığınız kız aslında yok! Dünyaya gelmedi bile."

Evet evet sahte isim falan bunları bende yapabiliyordum.

"Bak sahte kimlik olayları falan yeterince biliniyor herkes tarafın-"

"Lan salak mısın!? Kız değilim diyorum! Aradığınız ismi ben kullanıyorum ama kız değilim!"

Jellal içtiği kahveyi anında monitöre püskürtmekten kurtarıp yanına püskürttü. Ben ise ne diyor bu mal diye ona bakmaya devam ettim.

Nerden baksan kızdı amına koyayım.

" Aynen aynen kesin değilsindir. Burada da sikin var deği-"

Elimi orasına attığımda elime gelen şişlikle kelimelerim boğazımda kaldı. Kı- çocuk.... Ben orasını sıkınca altımda kıvranmaya başladı.

"Hasiktir varmış lan."

Jellal kendini tutamayıp kahkahalarla gülerken, Zeref - dediğimiz gibi dört gün buralarda olmadığından ruhsal olarak- olayı duymamış ve tepki de vermemişti.

"Ama o zaman bir hata var burada amına koyayım."

Ciddi ciddi Jellal'e döndüğümde Jellal kendini zar zor tutup ciddileşti.

"Doğru. Zaten bizden bu kadının başka biriyle konuşup konuşmadığı istenmedi mi?"

"Bunun erkek olmam ile ne alakası var?"

Kafamı çocuğa çevirip ufak bir sinirle peruğunu kenara fırlattım.

"Amına koyayım bari erkeğim derken peruğu çıkart sinirimi bozuyorsun. Ayrıca ne ilgisi var biliyor musun? Sözde hamileymişsin. Senin haberin var mı bundan?"

Peruğu çıkarttığımda çocuğun sakura rengi saçları gün yüzüne çıkmıştı. Hatta fazla yakından bakınca kaşlarınında boya olduğunu anlayabiliyordum. Kirpiklerinde rimel vardı. Ama saçlarının dip kısmının beyaz olmasından albino olduğu çok belliydi. Üzerine boya attırıyor olmalıydı.

"Sikim var. Sence hamile olduğumdan haberim var mı? Omega evreninde yaşamıyoruz."

Çocuğun bu rahat ve sinir bozucu tavrı beni içten içe sinirlendirirken, Jellal kenarda pusmuş ne yapacağıma bakıyordu.

Elimle sert bir şekilde çocuğun suratını çekip kendi suratıma yaklaştırdım. Son derece bir ciddiyetle konuşurken aynı zamanda ona en ufak hatasının hayatına mal olacağını anlatmaya çalışıyordum gözlerimle.

"Bana bak fazla rahatsın sen."

"Neden? Karşımda sen varsın diye gergin mi olmam gerek?"

Sinirimi tutamayıp çocuğun yanağına sert bir yumruk çattığımda kafası diğer yana savruldu. Kadına göre kalıplı ama bir erkeğe göre kesinlikle çok ince bir bedeni vardı.