tanrı 2

7

"Yani özetle böyle. "

Zeref anlatmayı bitirince araya daldım.

"Ama iyi tarafından bak peder sevgili oğluna kişilik olarak benden bilmem kaç kat daha benzeyen birini bulmuş olduk."

Pederin anlattıklarımıza şaşırmaması yetmezmiş gibi bir de üzerine yüzünde sinirli bir ifadeyle boşluğa bakmaya başladı.

"Nedense Natsu ve abisi aynı vücutta buluşup benden intikam almaya gelmiş gibi hissediyorum."

Peder sonunda gözlerini boşluktan çekip göz yuvalarını ovuşturdu.

"Evet ne yapmayı düşünüyoruz? Dinleme cihazlarını imha ettim. Ama sonuç olarak Gray'in burada olduğunu biliyor. Ve geri gelmek isteyecektir."

Erza olayını asla çaktırmamıştım. Pembiş bana bunu boşuna anlatmış olamazdı. Çocuk zekiydi. Çenesi düşük olsa da abartı olurdu bu. Orada baya dalga geçerek anlatıyor gibi gelmişti bana.

"Jellal. Önce beni düzgünce dik bi. Çünkü çocuk beni dikmekten çok resim çizmiş gibi duruyor. Ardından ne yapacağımıza bakarız."

Jellal gözleri parlayarak dikiş setini almaya koştuğunda Zeref konuşmak için Silver'ı dışarı çekti. Ne yazık ki olduğumuz konumda iki taraf yoktu. Silver kendince ayrı bir taraftı. Bunu Zeref fark etmiş olmalı ki ağzından laf almaya çalışıyordu. Evet Silver üçümüzü bir araya getirmiş olabilirdi. Ancak biz beraber büyümüştük. Birbirimizi satmazdık.

Tabi psikopat Jellal'e güvenmiyordum.

"Ya amına kodumun evladı tamam uyuşturdun eyvallah da oyuncak gibi oynama dikişle. Söküp dik artık."

Jellal pür dikkat bir şekilde eski dikişi kesip sökmektense iplerle oynuyordu.

"Gray... galiba haklıydın."

Tek kaşımı kaldırarak ona döndüm.

"Ne?"

"Resim çizme konusunda. Bu tür dikişler daha farklı atıldığından belli olmuyordu ama iğnenin deldiği yerlere bakınca yazıya benzer bir şey var."

Orospu evladı beni kağıt olarak kullanmıştı.

"Ne yazıyor?"

Jellal yarım saat uğraşın ardından hem omzumu hem bacağımı kontrol etti.

"Kolunda nalsı bacağında ise kedı ye benzer bir şey yazıyor. Bacağındaki yazı kedi galiba. Salak dikiş yetmemiş i nin noktasını unutmuş."

Jellal dikişlerimi düzeltirken düşündüm nalsı diye bir şey yoktu. Ya nasıl dı ya da Natsu idi.

"Nasıl mı Natsu mu?"

"Bilemiyorum her ikiside olabilir. Seni taşırken dikişleri bozmuşuz biraz ondan okuyamıyorum. Ama Natsu daha mantıklı olur. Büyük ihtimalle eski hikayeyi gün yüzüne çıkartıyor. "

Kafamı salladım.

"Kedi hikayesi. Burada kedi olan kim?"

Jellal aşağılayıcı bir bakış atıp parmağıyla beni gösterdi.

"Panter maskesinin kayıp olduğunu düşünürsek buradaki kedi sensin."

Maskemi de mi almıştı pezevenk?

Soyup sikseymiş bir de?

"Bitti."

Jellal sargıları da bitirip dikiş takımını toplamaya başladı.

Beni öldürmediğine göre daha öldürmeyecekti. Kolumla mesaj gönderip yanımdakilerin dikkatini çekmek istiyordu. Ve oldukça kolay bir şekilde başarmıştı.