"Sessiz ol."
Silah sesini duyup kalktığımızı falan düşündünüz değil mi?
Karşınızda bu sapık varken o öyle olmuyor.
Beni içine aldıktan sonra hareketsizce bekleyip dışarıyı dinliyordu. Biraz daha dinlerse sikimin çığlıklarını da duyabilirdi hatta.
Sesleri dinlediğimde Zeref'in ve Silver'ın sesini duymamla kulaklarıma kadar sırıttım. Tehlike son bulmuştu.
Ben hala dışarıyı dinlerken Natsu boynumu emmeye başladığında kaşlarımı çattım.
"Napıyorsun?"
"Eğleniyorum."
Kalçasını kaldırıp bir anda indirdiğinde kısık sesle inledim. Bu kadar zevk almam normal değildi.
Vücudum resmen şu herifi sikmek için bana yalvarıyordu.
"Şimdi seninle bir anlaşma yapıcaz."
Boynumdan çekilip hala içindeyken oturur pozisyona geçti.
"Senle neden anlaşma yapayım ki?"
Yatağın altına uzandığında panikle müdahale etmeye çalıştım. Yetişemesem bile eline aldığı şeyin silah değil bir düğme olduğunu görmemle üzerine daha çok saldırmamaya karar verdim.
"Eğer yapmazsan beraber gebeririz."
Gözüyle işaret ettiği yerde çantanın açık ucundan görünen kabloyla yatağa yapıştım. Odaya bomba koymuştu amına koduğumun manyağı.
"Anlaşma ne?"
Natsu gülümseyip dudağımdan öptü.
"Ben şimdi kalkıp gidicem ve sen bu odadan adım atmayacaksın."
"Bu mu? "
"Evet. Buraya gelenlere de dokunmayacağım."
Kabul ettiğimde istemeye istemeye üstümden kalktı ardından yanağımı okşadı.
"Sana sözüm olsun. Bir dahakine söyle de bozmasınlar bu anı."
Protez tırnaklarıyla boynumdan göğsüme kadar resmen pençe atarken ifademi değiştirmemek için içimde ufak çaplı bir savaş verdim. O ise üzerine yan tarafta hazır olan kıyafetleri giyip maskesini de takarak elini kolunu sallaya sallaya çıktı.
Ben en azından ayıp olmasın, peder dalgayı görmesin diye bokserımı giyip yatmaya devam ettim. Anlaşma anlaşmadır.
"Gray iyi mi- alacağım evladın amına koyayım ya."
Silver kafasını başka yere çevirip eliyle alnına vurdu. Zeref ise tüm ciddiyeti bozup kahkaha atmıştı.
"Kedi mi siktin amına koyayım bu hal ne?"
Göz devirip yatakta doğruldum. Ben mi sikmiştim yoksa o mu beni sikmişti henüz emin değildim tabi.
"Kedi değil. Sahte bir panter."
Silver bu sefer sinirle bana çevirmişti gözlerini.
"Sahte panter? Lan Salamender ile miydin?"
Kalkıp üstümü giyinmeye başladım.
"Sakin ol babalık. O olduğunu bilmiyordum hem. Ayrıca beni öldürmek istese elinde şurda duran çantadaki bomba gibi bir fırsatı vardı. Gerçi hala patlatabilir tüyelim bence kumanda onda."
Silver göz ucuyla çantadan biraz uzaklaştı.
"Ben gayet sakinim evlatlık. Ama senin arada o beyni kullanman lazım. Burada günlerdir cirit atıyorsun ölmemen bile büyük bir şans."
Gülerekten önünü bütün düğmeler kopuk olduğundan kapatamadığım gömleği giydim. Maskeyi de takıp odaların arka tarafındaki yangın merdivenlerine ilerledim. Girerken bir iki saat önce göz ucuyla görmüştüm.
"Ne diyeyim be peder? Yirmi yıl önceki Natsu'nun şansı bana geçmiş."
Zeref tek kaşını kaldırıp sakince bizi takip etti.
"Yirmi yıl önceki Natsu mu? Ömrün boyunca kaç Natsu tanıdın ki?"
Gayet rahat bir şekilde saçlarımı karıştırdım.
"Şu manyağa da Natsu ismini koydum. Bence Gray'e bu kadar benzeyen biri onun sevgilisinin ismini hak ediyordu. İyi yapmış mıyım peder? Sen çok seversin geçmişten isim koymayı."
Az önceki odada yaşananlardan anladığım kadarıyla ölü Natsu'nun taktiği işe yarıyordu. Gerçekten sadiste karşı sakin olunca ölmüyordun.
"Hiç iyi yapmamışsın Gray. Natsu benim oğlumun ölümüne neden olan kişi. Bir tane daha bela ettin başımıza."
Dalga geçerek güldüm. Şu an o kadar rahattım ki. Az önce azrailin tepemde olduğunu hissetmeme rağmen hala canlı olduğumdan geliyordu bu rahatlık herhalde.
"Öyle deme be peder. Kendin dedin tipi de benziyormuş."
Pederin arabasına atlayıp sakince arkama yaslandım.
"Evet burnunun değiştikten sonraki haline benziyor sayılır. Ama bu pembe saçlı nefretimi daha da tetikleyen bir detay."
Arabayı gazladığından göz ucuyla Zeref'e baktım.
"Peder nerden öğrendi burada olduğumu?"
Zeref kollarını bağladı.
Piç herif her zamanki gibi çıkarı nerdeyse o tarafı tutuyordu.
"Ben söyledim. Bugün ejder toplantısı varmış. Geberme diye."
Ellerimi masummuş gibi havaya kaldırdım.
"Çok temiz rol yapıyordum. Ayrıca gayette idare etmiştim."
Peder hafif sinirli bir ses tonuyla bana ters bir bakış attı.
"Salamen- pardon senin deyiminle Natsu ile yatarak mı?!"
"O planda yoktu. Yine kız rolüne girerek kandırdı beni piç."
Zeref hafif kıkırdadı.
"Yeme lan şu numarayı artık."
Gergin bir şekilde oraya baktım.
"O dediğin mümkün değil. Adam öyle profosyonel ki sanki sikini takıp çıkarabiliyor."
Silver araya girdi.
"Neyse susun artık. Şanslıyız ki biz gelmeden ejderler çoktan tüymüş. Olay büyümedi. Kumarhaneye para yedirmeyi seven bir iki orospu evladını vurmuş olduk."
Şaşırmıştım. O masa bu kadar hızlı mı dağılmıştı?
"O dehşet masa nasıl bu kadar hızlı kalktı acaba?"
Zeref kafasını uzattı arka koltuktan.
"Onu öğrendim. Bir kadın varmış. Senin yerine geçen. Ortalığın anasını sikmiş resmen. Kızlarda pes edince demir sinirlenip kalkmış. Kadın kumarda iyi olmalı. Onlara pes ettirdiyse."
Demekki o üçlüden daha iyiydim. Beni pes ettirmeyi bırak ezememişti.
Bu durum götümü zaman geçtikte kaldırırken gururla gülümsedim.
Tamam ismini taşıdığım adam kadar manyak, korkusuz veya becerikli olmayabilirdim. Ama dehşet bir şansım vardı.
Ayrıca yakışıklıydım. O bile yeterdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/287443223-288-k210844.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tanrı 2
Action"Oooo buz kral? Seni buralarda görür müydük?" "Bir kızı arıyorum." Freed tek kaşını kaldırıp önüme bir viski uzattı. "Dostum burası gay barı. Bilmiyorsan söyleyeyim dedim." "Biliyorum." Evet... Bu hikaye bir kızı gay barında arayarak başladı.