sorularınız

83 3 0
                                    

Ruhunuzun ağır geldiği dakikalar oluyormu sizede. Kalbinizin gürültüsünden uyuyamadığınız saatler. Nefes almanın size azap verdiği oluyormu. Göz yaşlarınızın göz torbalarınıza kadar dolup ama akıtamadığınız oluyomu. Bunların üstüne özlüyormusunuz hiç . Peki ya kalbiniz. Hala yerindemi acaba . Biraz anlatmaya çalışayım… Ruhum soluğumu kesecek kadar yük oluyor artık. Kalbim yerinde değil. Onun yerine sadece gürültü çıkaran bi sey var. Nefes değil ateş soluyorum ben . Her nefeste içimi eriten ateş. Gözlerim dolu yaşıyorum ben . Ama asla ağlamıyorum . Göz yaşının ardından bakmak nasıl bişey bilirmisiniz. Ve bunların üstüne kokusunu burnumda nefesini içimde masumluğunu beynimden silip atamadığım özlemimle yaşıyorum ben. Siz hiç ruyanıza girmesi için allaha yalvardınızmı peki. Bi kez olsun, rüyada bile olsa görmek istedinizmi. Onsuz geçen her günün cehennem olduğunu anlaması için bile bile yandınızmı hiç. Onun sizi merak etmesini umarak uyudunuzmu hiç. Olduğunuz yerle gördüğünüz yerin birbirinde uzak olduğu zamanlarını oluyormu. Onun yok olduğunu yoksa sizin hala onunla yaşadığınız arasında kaldınızmı. Uyumadan önce onun size söylediği güzel sözcükleri kendi kendinize söyleyip ağladınızmı hiç. Onun nasıl olduğunu ölümle burun burunayken düşündünüzmü. Sabah gözünüzü onun hayat veren gülüşüyle açtınızmı hiç. Onun sizi sevmediğini düşünüp her kahvaltıda ilk zeytininiz sonuncu oldumu. Yürürken onun gibi yürüyen birini görüp, o olmadığını bile bile heyecandan öldünüzmü. Ansızın geliyormu aklınıza . Sizi kendinizden alıp götürdümü bi anda. Onunla gezdiğiniz sahile bi anda gittinizmi hiç. Kokusunu hiç olmadığı bi yerden aldınızmı. Onu sesini duyup olduğunuz yere çakıldınızmı hiç. Yokluğundan başınız döndümü. O olsun herkes gitsede olur dedinizmi. Bi bıraksalar aslında ilk nefes vereceğiniz yer onun kollarıdır. Peki ya hiç boynunu öptüğünüzü hissettinizmi. Olmayışını farkedip olduğunuz yere çöktünüzmü hiç. Dost dediğiniz kişiler olmayışını kabullenmeniz gerektiğini size kaç kere söylediler ve siz kaç tanesine kulak astınız . İğne atılsa yere düşmeyecek kalabalıklarda kendinizi yalnız hissettinizmi. Eliniz onun eline en son ne zaman değdi diye hatırlamaya çalıştınızmı . Onun resimlerine bakıp herşey dedinizmi. Siz artık kendiniz değilsiniz bilin. İçinizdeki acı size bir nefes kadar bir resim kadar hatta ruhunuz kadar yakın olacak daima. içinizden değil , onu ruhunuzdan atmalısınız . Ama bunu her deneyişinizde tam tersine dahada işlenecektir benliğinize. Aklınıza gelen her yolu deneyeceksiniz. Ama kalbiniz aklınızdan daha fazla hükmediyordur size. Onsuzlukla mutlu olunurmu hiç. İşte bunu bile deneyeceksiniz. Elbette boşa çırpınıcaksınız. O size sizden daha yakın olacaktır her zaman. Adını duyduğunuz her anda üstünüze dünya çökmüş gibi olacaktır. Aaslında çöken şey ondan oluşan dünyanızdır. Sizin güneşinizde mevsimünizde o iken artık güneşsiz kalacaksınız. Üşüyeceksiniz… Çok üşüyeceksiniz. O kadar üşüyeceksiniz ki çoğu zaman bakışlarınız bi yerlere donup kalacak. Siz bi yerlerde donup kalacaksınız. Hayatınıza başka insanlar girecek. Siz onu onlardan saklamaya çalışacaksınız. Ama dayanamayıp onlarada ondan bahsedeceksiz. Ona baktığınız gibi hiç kimseye bakmayacak ona güldüğünüz kadar içten hiç kimseye gülemeyeceksiniz. İçiniz her zaman yaralı olarak kalacak. Her zaman kanayan bir yara olacaktır kalbinizin yerinde . Kalbiniz olduğu yerdedir size göre yani sizde değildir. Kendinizi unutacaksınız. Onu hatırladığınız kadar kendinizi hatırlamayacaksınız. Tek istediğiniz şey o dur. Bunu siz bile değiştiremeyeceksiniz...

sorularınızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin